3. Hukuk Dairesi 2016/7680 E. , 2017/15665 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kişisel eşyaların iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; evlilik devam ederken davacının hamileliğinin 12. haftasında kanamalı olarak sabah 5.30’da hastaneye gitmek zorunda kaldığını, evden acilen çıktığından eşylarını alamadığını, daha sonrasında yatak istirahatlı olması nedeniyle evde bulunmadığını, bu süre içerisinde davalının müşterek evin anahtarını değiştirdiğini, davacının eve giremediğini, ziynetlerin davalıda kaldığını belirterek, 7 adet 22 ayar 22 gr bilezik, 1 adet 22 ayar 40 gr kelepçe bilezik, 1 adet altın set (küpe-yüzük-kolye), 20 adet küçük altın aynen iadesi veya olmadığında bedelinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; ziynet eşyalarının iddia edildiği miktarda olmadığını, davacının tüp bebek tedavisi gördüğünden 2 bilezik, kelepçe bilezik ve küçük altınların tarafların ortak aldıkları kararla bozdurulduğunu, davacının acilen evden ayrılmadığını, kalan 4 adet bileziği yanında götürdüğünü belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 5 adet 22 gram, 22 ayar burma bilezik, 1 adet 22 ayar 40 gram kelepçe bilezik, 1 adet 15 gram 22 ayar bilezik ve 13 adet küçük altının davalı tarafından davacıya aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması durumunda 5 adet 22 gram 22 ayar burma bilezik bedeli 9.570,00.-TL, 1 adet 15 gram 22 ayar bilezik bedeli 1.305,00.-TL, 1 adet 40 gram 22 ayar kelepçe bilezik bedeli 4.000,00.-TL ve 13 adet küçük altın bedeli 1.911,00.-TL olmak üzere toplam 16.786,00.-TL"nin; 5.000,00.-TL sinin dava tarihi olan 02/05/2014 itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 11.786,00.-TL"sinin ise ıslah tarihi olan 18/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- HMK 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
...nun 281.maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Somut uyuşmazlıkta dosya üzerinden konusunda uzman olmayan müzayedeci tarafından düzenlenen bilirkişi raporu hükme dayanak yapılmıştır. Mahkemece, dosyanın kuyumcu bilirkişiye tevdii ile, talep edilen ziynet eşyalarının gram, ayar ve niteliklerinin gözönüne alınarak, dosyada mevcut CD ve fotoğraflar incelenmek sureti ile, davacının talep ettiği ziynet eşyalarının, incelenen resim ve CD"lerde hangilerinin mevcut olup olmadığı tek tek yazılarak, buna göre davacıya takılan ziynetlerin hiçbir tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlenmesi için, Yargıtay ve taraf denetimine elverişli bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2- Bozma nedenine göre tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.