3. Hukuk Dairesi 2016/7205 E. , 2017/15684 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ile 2008 tarihinde evlendiklerini, düğünden hemen sonra ziynet eşyalarına davalı tarafça el konulduğunu, 200 adet altın, 11 adet bilezik ve 2 adet gerdanlıktan oluşan ziynet eşyalarının davalı tarafça bozdurulup harcandığını belirterek ziynet eşyalarının aynen bu mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 20.000 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasını talep ve dava etmiş; 25.06.2013 tarihli açıklama dilekçesi ile 200 adet altın, 19 adet bilezik ve 2 adet gerdanlık talepleri olduğunu toplam değerlerinin 53.700 TL olduğunu belirtmiş, harcını tamamlamıştır, bilirkişi raporundan sonra ise 12.12.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile de talebini 55.029,48 TL’ye çıkarmıştır.
Davalı; kendisinde davacıya ait ziynet eşyalarının bulunmadığını, 8 bileziğin davacının rızası ile satıldığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; düğünde davacıya takılan takıların bir kısmının düğün borcu için bozdurulduğu, kalan takıların davacının kardeşinin kasasına konulduğu, bir süre sonra bu takıların bir kısmının bozdurularak davacının sigorta borcunun ödendiği, kalan takıların ise tanık Levent’in borcu nedeni ile bozdurulduğu kanaati ile davanın kabulüne, 9 adet 22 ayar 25"er gr. burma bilezik, 10 adet 22 ayar 10"ar gr bilezik, 150 adet çeyrek altın, iki adet 5 gr ağırlığında künye (bileklik ), iki adet 10’ar gr ağırlığında gerdanlık, üç adet ikişer gr ağırlığında yüzüğün aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı takdirde belirlenen değerin 20.000 TL"sinin davanın açıldığı 27.11.2012, taleple bağlı kalınarak 33.700,00 TL"nin harcın tamamlandığı 12.06.2013 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, ziynet alacağı talebine ilişkindir.
Bir hükmün neleri içermesi gerektiği HMK’nın 297.maddesinde tek tek sayılarak ayrıntılı biçimde gösterilmiştir. Buna göre, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bu şekilde dava sonunda mahkemenin kimin lehine, kimin aleyhine karar verdiği, davacının talebinin ne kadarının kabul edildiği, davalının neye göre mahkum edildiği tereddütsüz şekilde anlaşılmalıdır. Biçim koşullarının getiriliş amacı, hükmün açıklığı ve anlaşılırlığı kadar infaz kabiliyetini de sağlamaktır. Aksi hâl, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır ve dava içinden yeni davaların doğmasına neden olur. İİK"nun 24/4.maddesi gereğince; aynen iadeye karar verilmesi halinde iade edilecek eşyaların cinsi, niteliği, özellikleri, gram ağırlığı vb. gibi özelliklerinin ayrıntılı belirtilmesi gerekir.
Aynı kanunun 26.maddesi (HUMK’nun 74. maddesi) hükmüne göre ise, mahkeme tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlıdır. Kural olarak mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesi olanak dışıdır. Öğreti ve uygulamada taleple bağlılık olarak adlandırılan bu kural sadece sonuç istem yönünden değil, sonuç istemi oluşturulan her bir alacak kalemi yönünden de uygulanır.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gereğince ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilmişse, hüküm fıkrası açık olmalı, duraksama yaratmamalı, hükümde aynen iadesine karar verilen ziynetlerin gram ve ayarları açık olarak yazılmalı, her bir ziynet eşyasının değeri ayrı ayrı gösterilmelidir. Dosyanın incelenmesinde; davacının talep ettiği ziynet eşyaları 200 adet altın, 19 adet bilezik ve 2 adet gerdanlık iken; mahkemece, 9 adet 22 ayar 25"er gr. burma bilezik, 10 adet 22 ayar 10"ar gr bilezik, 150 adet çeyrek altın, iki adet 5 gr ağırlığında künye (bileklik ), iki adet 10’ar gr ağırlığında gerdanlık, üç adet ikişer gr ağırlığında yüzüğün iadesine karar verildiği görülmekle hükümde yer alan ziynet eşyalarının tek tek değerlerinin yazılı olmadığı, yine ziynet eşyaları yönünden talep aşılarak, dava dilekçesinde talep edilmeyen künye ve yüzükler yönünden de davanın kabulüne yönelik hüküm kurulduğu belirlenmektedir.
O halde, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, davacının talebine ilişkin hüküm kurulması, hüküm altına alınan ziynet eşyalarının cins, nitelik, miktar ve değerlerinin hükümde ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekirken, karar verilen ziynet eşyalarının değerleri ayrı ayrı yazılmayarak infazda tereddüt yaratacak ve talep aşılacak nitelikte HMK"nın 297. maddesine aykırı hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.