Esas No: 2021/12667
Karar No: 2022/6693
Karar Tarihi: 04.04.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/12667 Esas 2022/6693 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Taraflar arasındaki trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi tazminat istemi üzerine Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından başvurunun reddine karar verilmiş, ancak davacıların itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyeti başvurunun kabulüne karar vermiştir. Davacılar, kaza sonrası yaşadıkları destekten yoksun kalma nedeniyle davalıdan tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı ise başvuru sahibi üçüncü kişi olmadığı için tazminat talep etme hakkının olmadığını, ödeme yapılması durumunda rücu edileceğini savunmuştur. Kararda, kanuni temsilci olan babanın menfaati ile küçüklerin menfaati çatıştığı için temsil kayyımı atanması gerektiği belirtilmiştir. Kararda 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 426. maddesi detaylı bir şekilde anlatılmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine Uyuşmazlık Hakemince yapılan inceleme sonucunda; başvurunun reddine dair verilen kararın davacılar vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davacıların itirazının kabulü ile UHH kararı kaldırılarak başvurunun kabulüne dair verilen 22/12/2020 tarih ve 2020/İHK-21543 sayılı kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Davacılar vekili; 13/12/2016 tarihinde davacıların babası olan...’ın sevk ve idaresindeki ve ... poliçesi bulunmayan araçla yaptığı tek taraflı trafik kazası sonucunda, araçta yolcu konumundaki davacılar desteği ...’ın vefat ettiğini, davalıya yapılan başvurunun reddedildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL destekten yoksun kalmaya dayalı tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; dosya kapsamında olmayan ve hakem kararına göre talebini toplam 75.692,74 TL ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; başvuru sahibi üçüncü kişi olmadığından tazminat talep etmeye hakkı olmadığını, ödeme yapılması halinde rücu edileceğini, desteğin emniyet kemeri takılı olmadığından müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek, başvurunun reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince; tazminata hükmedilmesi halinde velayeten başvuran babaya rücu hakkının doğacağı, talebin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gerekçesiyle; başvurunun reddine karar verilmiş; karara karşı davacılar vekili itiraz yoluna başvurmuştur.
İtiraz Hakem Heyetince; destek annenin ölümü nedeniyle başvuru sahibi küçükleri kanunen babanın temsil ettiği, kusurlu kanuni temsilciye rücu edilebilme ihtimali nedeniyle başvurunun reddinin yerinde olmadığı gerekçesiyle; davacıların itirazlarının kabulü ile uyuşmazlık hakem heyeti kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle başvurunun kabulüne, ... için 29.636,18 TL, ... için 46.056,56 TL olmak üzere toplam 75.692,74 TL destekten yoksun kalma tazminatının 10/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle destekten yoksun kalmaya dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, davacıların annesi olan destek ...., eşi ......’ın işleteni ve sürücüsü olduğu araçta yolcu konumunda iken 13/12/2016 tarihinde meydana gelen ve davacıların babası ....’ın tam kusuruyla sebebiyet vermiş olduğu tek taraflı trafik kazası sonucunda vefat etmiştir. Eldeki başvuru, 02/02/2016 doğumlu davacı ... ve 23/05/2013 doğumlu davacı .....’ya velayeten kanuni temsilcileri olan babaları... tarafından açılmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 426. maddesinde temsil kayyımı gerektiren haller düzenlenmiş olup, bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışıyorsa vesayet makamı, ilgilisinin isteği üzerine veya re’sen temsil kayyımı atar. Temsil kayyımı atanmasına konu menfaat çatışmasının tarafları, temsil olunan ile onun yasal temsilcileridir. Küçüğün menfaati ile yasal temsilcinin menfaati arasında salt soyut bir tehlike olasılığının varlığı da, temsil kayyımı atanması için yeterlidir.
Eldeki davada baba..., küçüklerin velisi dolayısıyla yasal temsilcisi ise de, trafik kazasına tam kusuruyla sebebiyet vermiş olup, hükmedilecek tazminatın rücuen tahsili isteminde bulunulması ihtimalinin varlığı nedeniyle, yasal temsilci olan babanın menfaati ile küçüklerin menfaati bu davada çatışmaktadır. Bu sebeple kanuni temsilci baba, küçükleri temsil edemez.
Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince, davacı küçüklere temsil kayyımı atanması için davacı yana süre verilmesi, bu işlem yönünden taraflardan süre uzatımına muvafakat istenilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, kayyım tayin edilmesi ve kayyımın davaya iştiraki sağlanmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2) Bozma sebep ve şekline göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle İtiraz Hakem Heyeti kararının resen BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 04/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.