3. Hukuk Dairesi 2017/3259 E. , 2017/15717 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali ve tahliye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, tahliye talebi yönünden davanın reddine itirazın iptali talebi yönünden ise davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde davacı ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile aralarında 02.03.2009 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu, kira bedelinin yıllık peşin olarak ödeneceğinin kararlaştırılmasına rağmen 02.03.2014 dönemine ait kira bedelinin ödenmediğini, kira bedelinin tahsili amacı ile başlatılan ... İcra Müdürlüğü"nün 2014/119 Esas sayılı icra takip dosyasına davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek haksız itirazın iptali ile davalının temerrüt nedeni ile kiralanandan tahliyesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, kira borcu bulunmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalı borçlunun 2014/119 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı kısmi itirazın iptali ile takibin 16.261.50.-TL üzerinden devamına, tahliye talebi ile ilgili 2009 yılında yapılan kira sözleşmesinin 6570 sayılı kanuna tabi olması nedeni ile iki haklı ihtar koşulu oluşmadığından tahliye talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davacı, dava dilekçesinde davalının kira borcunu ödemekte temerrüde düştüğünü belirterek tahliye talebinde bulunmuş, Mahkemece iki haklı ihtar koşulunun oluşmadığından bahisle tahliye talebinin reddine karar verilmiştir. Davacının talebi temerrüt nedeni ile tahliye talebi olup, bu hususta araştırma yapılarak karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
2- Karar ve ilam harcı, maktu ve nispi olmak üzere iki çeşittir. (492 sayılı Kanun m.15,21). Bu anlamda davanın maktu veya nispi harca tabi olup olmaması, kural olarak dava konusunun para ile değerlendirilebilir olup olmamasına göre değişmektedir. Nispi harç
konusu belli bir değerle (para veya yara ile değerlendirilebilen bir şey) ilgili davalarda, hüküm altına alınan değer üzerinden tarifedeki belli nispete göre alınan harçtır (1 Sayılı Tarife, madde III/1-a). Maktu harç ise, konusu belli bir değerle tespit edilemeyen davalarda ve davanın reddine ilişkin kararlardan alınan harçtır (1 Sayılı Tarife, madde III/2-a). Harçlar Kanunu"nun 16/1. maddesinde değer ölçüsüne göre harca tabi işlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerlerin; tescil ve tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda gayrimenkulün değerinin esas alınacağı öngörülmüştür.
Harçlar Kanunu"nun 32. maddesi gereğince eksik harç tamamlanmadan müteakip işlemler yapılamaz. Somut olayda, dava nispi harca tabi olup, harcın son dönem ödenen bir yıllık kira bedeli ve talep edilen alacak miktarı üzerinden alınması gerekirken, harcın sadece talep edilen alacak miktarı üzerinden yatırıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda Mahkemece, Harçlar Kanunu"nun 30. maddesi uyarınca tahliye talebi yönünden harcın tamamlanması için davacıya süre verilmesi, re"sen eksik harcın tamamlatılması, harç ikmal edildiğinde yargılamaya devam edilmesi, aksi halde dosyanın işlemden kaldırılması, üç ay içinde davanın yenilenmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, davacı tarafından yatırılan harç yeterli görülerek harç tamamlatılmadan hüküm kurulması doğru olmamıştır.
3- Davacı, ... İcra Müdürlüğü"nün 2014/119 Esas sayılı dosyasında yıllık 19.600.-TL kira bedeli talebinde bulunmuş, davalı ise 17.07.2014 tarihli borca itiraz dilekçesinde " on aylık kira bedeli toplamı olan 15.000.-TL kira bedelini elden ödediğini, bakiye iki aylık 3.000.-TL kira bedeli ödeneceği sırada davacı tarafından takibe geçildiğini" belirterek borca itiraz etmiştir. Bu durumda 2014 yılına ait ödenmesi gereken kira bedeli miktarı hususunda davacı ile davalı arasında çekişme olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılacak iş, dosyanın bilirkişiye tevdii ile sözleşmedeki artış şartı da dikkate alınarak 2014 yılına ait kira bedeli miktarının belirlenmesi, bundan sonra alacak hususunda bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca davacı yararına, ikinci ve üçüncü bentlerde açıklanan nedenlerle ise davalı yararına BOZULMASINA, temyiz harcının temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.