22. Hukuk Dairesi 2016/3125 E. , 2019/254 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı yerde 05.05.2005 tarihinde kapıcı olarak işe başladığını, iş akdinin davalı tarafından 21.09.2013 tarihinde feshedildiğini belirterek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık ücretli izin ve ödenmeyen maaş alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının davalı işyerinde 1 tam yıl fiili çalışması bulunmadığından kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti talep edemeyeceği, 31.10.2012 tarihli dilekçesi ile istifa ettiğinden ihbar tazminatı da talep edemeyeceği, dosyada mevcut ücret bordrolarının tamamında davacının imzasının bulunması nedeniyle davacının ücret alacaklarının ödenmiş olduğu, tanık beyanlarından davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmadığı anlaşıldığından bu isteminde yerinde olmadığı belirtilerek, davanın tümden reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, hükmü temyiz eden davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının davalı işyerinde çalışmaya başladığı tarih hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı, davalı yerde 05.05.2005 tarihinde kapıcı olarak işe başladığını, iş akdinin feshedildiği 21.09.2013 tarihine kadar tam süreli şekilde aralıksız çalıştığını iddia etmiş, davalı ise 15.04.2009 tarihine kadar çöp toplama ve genel temizlik işlerinin temizlik şirketi vasıtasıyla sağlandığını, davacının 01.04.2010 tarihinde kapıcı olarak işe başlatıldığını ve kısmi süreli çalışma yaptığını, hizmet süresinin 1 yılı doldurmadığını ve çalıştığı süre için kendisine eksik ödeme yapılmadığını savunmuştur. Mahkemece, davacının 01.04.2010 tarihinde davalı yerde kapıcı olarak işe başladığı ve 31.10.2012 tarihinde istifa ederek işten ayrıldığı, davacının kısmi süreli çalıştığı ve bildirilen hizmet süresinin 1 yılı bulmadığı kabul edilmiştir.
Davacı ile yakın bir apartmanda oturan davacı tanıklarından ..., davacıyı komşusu olması sebebi ile tanıdığını, kendilerine yakın olan davalı apartmanda davacının temizlik işleri ve kapıcılık hizmetleri yaptığını, kendisinin eşinin de yan apartmanda kapıcılık yaptığını, eşi ile davacının aynı marketten alışveriş yaptıklarını, davacının bulunduğu apartmana bir temizlik firmasının gelmesinin söz konusu olmadığını, 2005 ten beri davacıyı tanıdığını ve davacının tam gün üzerinden çalıştığını ayrıntılı şekilde beyan etmiştir.
Her ne kadar sunulan 25.03.2010 tarihli karar defterinde davacının 01.04.2010 tarihinde apartman görevlisi olarak işe başlatılacağına karar verilmiş ise de, davalı tanıklarından..., davacının 2006 yılında kapıcı dairesinde kiracı olarak oturduğunu beyan etmiştir. Ancak 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu"nun 4.maddesi uyarınca ortak yerlerden sayılan kapıcı konutunun, aynı Yasa"nın 45.maddesi gereğince ancak kat maliklerinin oybirliğiyle verecekleri karar ile kiraya verilebileceği düzenlenmiştir. Buna göre kapıcı dairesinin bu şekilde davacıya kiraya verildiğine ilişkin kira sözleşmesi dosyaya sunulmadığı gibi, temizlik hizmetinin şirkete verildiği yönünde yapılmış hizmet alım sözleşmesine de dosya kapsamında rastlanmamıştır. Buna göre davanın niteliği ve davacının konumu gözetildiğinde, davacı tanığı ..."ın beyanları ile davacının davalı apartmanda 05.05.2005 yılından itibaren tam süreli çalıştığının kabulü ile alacakların yeniden değerlendirilmesi gerekir.
3-Dosyada yer alan 31.10.2012 tarihli davacı imzasını içerir istifa dilekçesi yer almakta olup, dilekçede istifaya ilişkin herhangi bir gerekçe belirtilmemiştir. Mahkemece, davacının istifa ettiği kabul edilmiş ise de, söz konusu dilekçe hakkında davacı asılın beyanı saptanarak kendi hür iradesi ile işten ayrılıp ayrılmadığı, dilekçesinin hangi nedenle verildiği, davacının işten ayrılmasını gerektirir haklı nedeni olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre kıdem tazminatı hakkında karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.