3. Hukuk Dairesi 2017/3184 E. , 2017/15719 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, belediyenin mücavir alan sınırları dahilindeki tüm otobüs durakları reklam vitrinlerinin kullanımı, 100 adet kapalı otobüs durağı, 100 adet billboard, 10 adet megalıght, 10 adet silindir reklam kulesi yapımı, kullanımı ve belediyenin uygun göreceği yerlere tabela yapımı, montaj ve kullanım hakkı işinin 2886 sayılı yasaya göre davalı şirketin sahibi olduğu ..."a 29.04.2004 tarihinde ihale edilerek 09.11.2004 imza tarihli on yıl süreli kira sözleşmesi imzalandığını, yer tesliminin ise 31.12.2004 tarihinde yapıldığını, 17.04.2007 tarihli encümen kararı ile kiracı ..."un davalı şirketin sermayesinin tamamına yakınına sahip olduğu ( 1500 hisseden 1485 hissesi) davalı şirkete devredilince kira sözleşmesinin geri kalan süresi kadar davalı şirket ile 17.04.2007 başlangıç ve 09.11.2014 bitiş tarihli sözleşmenin imzalandığını, 08.10.2014 tarihli ihtarname ile sözleşme süresinin 09.11.2014 tarihinde dolacağı belirtilerek kiralanan menkul malların tutanakla tesliminin yapılması için ihtarname gönderilmesine rağmen tahliyeye yanaşmayan davalının kamunun zararına yol açtığını belirterek kira süresinin bitmesi sebebiyle kiracılık sıfatı kalmayan davalı şirketin kullanımında olan tüm otobüs durak reklam vitrinleri, 100 adet billboard, 10 adet megalight reklam unsurlarının teslimine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın süresinde açılmadığını, şartnamede kira sözleşmesinin süresinin on yıl olarak kararlaştırıldığını, tahliye bölünemeyeceğinden reklam kuleleri dışındaki kiralanan unsurların tesliminin talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, kira sözleşmesine konu kiralananların menkul hükmünde olduğu, TBK "nun 330. maddesinde düzenlenen taşınır kiralarında taraflardan her birinin üç gün önceden yapılacak fesih bildirimi ile sözleşmenin her zaman feshedilebileceği, gönderilen ihtarname ile usulüne uygun fesih bildiriminde bulunulduğu ve sözleşmesinin süresinin de sona erdiği gözetilerek davanın kabulü ile süre bitimi ve akdin feshi nedeniyle davaya konu kiralananın ( Taleple bağlı kalınarak davalı şirketin kullanımında olan tüm otobüs durak ve reklam vitrinleri, 100 adet bilboard, 10 adet megalıght) davalı tarafından tahliye ve teslimine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Karar ve ilam harcı, maktu ve nispi olmak üzere iki çeşittir. (492 sayılı Kanun m.15,21). Bu anlamda davanın maktu veya nispi harca tabi olup olmaması, kural olarak dava konusunun para ile değerlendirilebilir olup olmamasına göre değişmektedir. Nispi harç konusu belli bir değerle (para veya para ile değerlendirilebilen bir şey) ilgili davalarda, hüküm altına alınan değer üzerinden tarifedeki belli nispete göre alınan harçtır (1 Sayılı Tarife, madde III/1-a). Maktu harç ise, konusu belli bir değerle tespit edilemeyen davalarda ve davanın reddine ilişkin kararlardan alınan harçtır (1 Sayılı Tarife, madde III/2-a). Harçlar Kanunu"nun 16/1. maddesinde değer ölçüsüne göre harca tabi işlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerlerin; tescil ve tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda gayrimenkulün değerinin esas alınacağı öngörülmüştür.
Harçlar Kanunu"nun 32. maddesi gereğince eksik harç tamamlanmadan müteakip işlemler yapılamaz. Somut olayda, dava nispi harca tabi olup, harcın son dönem bir yıllık kira bedeli üzerinden alınması gerekir. Bu durumda Mahkemece, Harçlar Kanunu"nun 30. maddesi uyarınca buna ilişkin harcın tamamlanması için davacıya süre verilmesi, re"sen eksik harcın tamamlatılması, harç ikmal edildiğinde yargılamaya devam edilmesi, aksi halde dosyanın işlemden kaldırılması, üç ay içinde davanın yenilenmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, davacı tarafından yatırılan harç yeterli görülerek harç tamamlatılmadan hüküm kurulması doğru olmamış, bu konu bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.