3. Hukuk Dairesi 2017/2831 E. , 2017/15733 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kira bedelinin tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, maliki olduğu taşınmazda davalının 01.08.2007 başlangıç tarihli kira sözleşmesine göre kiracı olarak bulunduğunu, son dönemde ödenen aylık 3.840.-TL kira bedelinin emsalleri karşısında çok düşük kaldığını belirterek 01.08.2014 dönemine ait kira bedelinin 5.250.-TL olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, talebin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 01.08.2014 tarihinden itibaren aylık kira bedelinin brüt 4.900.-TL olarak tespitine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacının tespit edilen kira bedeline ilişkin temyiz itirazlarının incelemesinde;
18.11.1964 gün ve 2/4 sayılı Y.İ.B.K. ve yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre “hak ve nesafet” ilkesi uyarınca hakim bu sınırlamayı yaparken, öncelikle tarafların tüm delilleri varsa emsal kira sözleşmeleri aslı veya onaylı örnekleri dosyaya alınmalı, kilananın niteliklerine göre üç kişilik (inşaat-mimar, mülk bilirkişileri) bilirkişi kurulu oluşturularak bilirkişi marifetiyle kiralanan taşınmaz ve taraf emsalleri tek tek görülüp incelenmeli, res"en de emsal araştırılmalı, bilirkişilerce gerekli ölçüm ve inceleme yapılıp böylece elde edilen veriler somutlaştırılarak, dava konusu yer ile ayrı ayrı (konumu, çevresi, niteliği, kullanım şekli, kira başlangıç tarihi, kira süreleri vb.) kira parasına etki eden tüm nitelikleri
karşılaştırılmalı, emsal kira bedellerinin niçin uygun emsal olup olmadığı somut gerekçelerle açıklanmalı, dava konusu taşınmazın yeniden kiraya verilmesi (boş olarak) halinde getirebileceği kira parası belirlenmeli, hakimce bu kira parası dikkate alınmak suretiyle hak ve nesafete; özellikle tarafların kira sözleşmesinden bekledikleri amaçlarına uygun makul bir kira parasına hükmedilmelidir. Bunun için, dava konusu yerin serbest koşullarda yeniden boş olarak kiraya verilmesi halinde getirebileceği kira parası bilirkişilerce usulünce saptanmalı, bilirkişi raporu mahkemece somut gerekçeler ışığında res’en değerlendirilmeli, buna göre hak ve nesafete uygun kira parası hakim tarafından saptanmalıdır. Bilirkişilerce bu belirleme yapılırken benzer yerlerin kira sözleşmeleri incelenmeli (re"sen emsal araştırması yapmak ya da taraflardan emsal göstermeleri istenmek suretiyle) dava konusu yerle ayrı ayrı karşılaştırılarak kira parasına etki eden hususlar üzerinde durulmalıdır.
Somut olayda; Mahkemece hükme esas alınan 16.04.2015 tarihli bilirkişi raporunda "kiralananın tapuda 650 ada 20 nolu parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki betonarme binanın 383.11 m2 olan zemin ve asma katlarının davalı tarafından kullanıldığı, yeniden boş olarak kiraya verilmesi durumunda 01.08.2014 dönemi itibari ile brüt aylık kira bedelinin 5.447.82.-TL" olacağı tespit edilmiştir. Davacı, kiralananın bodrum katının da davalı tarafından kullanıldığını beyanla rapora itiraz etmesine rağmen, 30.06.2015 tarihli ek bilirkişi raporunda keşif sırasında dükkanın zemin ve asma katının heyete gösterildiği, bodrum katın heyete gösterilmediği belirtilmiştir. Davacıya ait TAKBİS sorgusunda 650 ada 20 parselde kayıtlı taşınmazın niteliği bodrum, zemin ve asma kat olarak kaydedilmiş olup, dosyadaki belgelerden bodrum katının da davalı tarafından kullanılıp kullanılmadığı anlaşılamamıştır. Bu durumda Mahkemece yapılacak iş, taşınmaza ait mimari proje ve tapu kaydı celp edilerek yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda ve yıllık kira artışının endeksin altında olamayacağı da gözetilerek Yargıtay denetimine elverişli bir şekilde ek rapor alınmak suretiyle karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
2) Davacının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
"Taraflardan yalnız birinin temyizi halinde,Yargıtay, hükmü temyiz edenin aleyhine bozamaz. ( Aleyhe bozma yasağı). Bundan başka, taraflardan yalnız birinin hükmü temyiz etmesi halinde, Yargıtay"ın (temyiz eden tarafın lehine olarak) verdiği bozma kararına uyan yerel mahkeme de artık, temyiz eden tarafın, önceki (bozulan) karara oranla daha aleyhine olan bir hüküm veremez. Buna da "aleyhe hüküm verme yasağı" denir. Taraflardan yalnız birinin temyizi üzerine verilen bozma kararına uyan mahkemenin temyiz eden tarafın, önceki (bozulan ) karara oranla daha aleyhine olan bir hüküm vermemesi ilkesi, usule ilişkin kazanılmış hak müessesesi ile de yakından ilgilidir." (Prof.Dr.Baki Kuru,Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. Baskı, Cilt ;5, 2001, s; 4732 -4737)
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 9.maddesinde yer alan kira bedelinin tespiti davalarında mahkemece tespit olunan kira bedeli farkının bir yıllık tutarı üzerinden tarifenin üçüncü kısmı gereğince hesaplanacak nispi vekâlet ücretine hükmedileceği düzenlemesine göre tespit edilen yıllık brüt kira bedelinden davalı tarafından ödenen yıllık brüt kira bedeli çıkartılarak, aradaki fark üzerinden davacı yararına vekalet ücreti ve reddedilen kısım
üzerinden davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken Mahkemece hükmedilen brüt kira bedelinden davalı tarafından ödenen net kira bedelinin çıkartılarak vekalet ücreti takdiri doğru olmamış ise de hükmedilen vekalet ücretine yönelik davalının temyizi olmadığından hükmedilen vekalet ücreti davacı lehine kazanılmış hak oluşturmuştur.
Kabule göre de, hükmedilen vekalet ücreti davacı yararına kazanılmış hak oluşturduğundan davacının vekalet ücretinin eksik hesaplandığı yönündeki temyiz itirazlarının reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının reddine, peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.