Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/20644
Karar No: 2022/6770
Karar Tarihi: 04.04.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/20644 Esas 2022/6770 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı borçlu tarafından haczi kabil malı olmadığının tespit edilmesi sonrasında taşınmazını çok düşük bedelle başka bir davaya muvazaalı olarak devreden davalının alacaklı tarafından açılan tasarrufun iptali davası reddedilmiştir. Ancak davacı vekili tarafından yapılan temyiz başvurusu sonucunda, davacının vefatı nedeniyle mirasçılarının usulünce dahil edilmediği, terekeye temsilci atanması kararının beklenmemesi nedeniyle ve davacının gider avansı yatırmaması nedeniyle reddedilmesinin doğru olmadığı belirtilmiştir. Ayrıca, davalı borçlunun vefatı sonrasında mirasçılarının da usulünce dahil edilmemesi nedeniyle kararın bozulması gerektiği ifade edilmiştir. Kararda, tasarrufun iptali davalarının borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan ya da borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kişilerin mirasçıları aleyhine açıldığı belirtilerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi hakkında açıklamalar yapılmıştır. Kanun maddesi, birden çok mirasçı bulunduğunda paylaşmaya kadar miras ortaklığı meydana geldiğini ve miras ortaklığında esas olanın iştirak halinde mülkiyet olduğunu ifade etmektedir. Kararda ayrıca, tasarrufun iptali davalarında tarafların usulüne uygun şekilde dahil edilmesi ve neticenin bu doğrultuda verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun Maddeleri: İİK 277, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi, HMK 120/2, HMK 114/1-g.
4. Hukuk Dairesi         2021/20644 E.  ,  2022/6770 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, davalı borçlu ... hakkında ilama dayalı takip yapıldığını, takip dosyasında yapılan haciz işlemlerinde davalının haczi kabil malı olmadığının tespit edildiğini,davalı ...'in adına kayıtlı olan taşınmazını alacağın tahsil edilmesini engellemek için davalı ...'e çok düşük bedelle devrettiğini, daha sonra ise taşınmazın diğer davalılara muvazaalı olarak devredildiğini belirterek taraflar arasındaki muvazaalı işlemler nedeniyle taşınmazın tapu kaydının iptali ile borçlu adına tesciline ya da hileli yapılan tasarrufların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekilleri ve davalı ... davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacı vekilinin müvekkilinin vefat ettiğini bildirmesi üzerine mirasçılarını davaya dahil etmesi ve HMK 120/2 maddesi uyarınca 500,00 TL ek gider avansını yatırması için 2 haftalık kesin süre verildiği, kesin süreye uyulmaması halinde HMK 114/1-g maddesi uyarınca davacının davasının dava şartı yokluğundan reddedileceğinin ihtar edildiği, Uyap'ta yapılan sorgulamada davacı tarafından yatırılmış gider avansı bulunmadığı, mirasçıların da davaya dahil edilmediği görülmekle davacının davasının HMK 114/1-g maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    4721 sayılı TMK'nın 640. maddesi gereğince birden çok mirasçı bulunması halinde paylaşmaya kadar mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan miras ortaklığı meydana gelir ve miras ortaklığında esas olan iştirak halinde mülkiyettir. Bu bakımdan davacının dava görüldüğü sırada vefat etmesi halinde davaya mirasçılar tarafından devam edilmesi gerekir.
    Somut olayda; dava, davacı alacaklı ... tarafından açılmıştır. Ancak davacı yargılama aşamasında 12/04/2015 tarihinde vefat etmiş olup, mirasçılarından ... dışındaki mirasçıların davacı ...’ün avukatına davayı takip için yetki verdiği, ancak .....’ün vekalet vermediği, bunun üzerine de mahkemece 08/10/2019 tarihli duruşmada terekeye temsilci atanmak üzere bir sonraki duruşmaya kadar süre verilmesine karar verildiği ve İzmir 6.Sulh Hukuk Mahkemesi 2020/128 sayılı dosyasından terekeye temsilci atanması için dava açıldığının bildirildiği anlaşılmışsa da, bu dosyada karar verilip verilmediği anlaşılamamıştır. Bu durumda mahkemece terekeye temsilci atanmasına dair bu dosyada verilecek kararın beklenmesi, terekeye temsilcinin atanması halinde tereke temsilcisi huzurunda davanın görülmesi gerekirken, davacı vekiline 29/09/2020 tarihli duruşmada HMK 120/2 uyarınca 500,00 TL ek gider avansı yatırması için 2 haftalık kesin süre verilip, daha sonra kesin süre içinde gider avansı yatırılmadığından davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    2-Öte yandan; tasarrufun iptali davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Somut olayda,davalı borçlu ...’in de yargılama sırasında 15/12/2020 tarihinde vefat ettiği anlaşılmakla adı geçen davalının mirasçılarının da usulünce davaya dahil edilmeleri ve hasıl olacak neticeye göre bir karar verilmesi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi de isabetli değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 04/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi