20. Hukuk Dairesi 2014/999 E. , 2014/2949 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki orman kadastrosuna ve kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalılardan ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, ... Köyünde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosunun kısmî ilâna çıkartıldığını, ancak, dava dilekçesinde gösterilen ve ölçüm ve sınırlandırma yapılmadığı için ada ve parsel numaraları bulunmayan alanların orman sayılan yerlerden olduğu halde, orman sınırları dışında bırakıldığını ileri sürerek, bu alanların orman sınırları içine alınması ve orman niteliğiyle ... adına tescili isteğiyle ... ve Köy Tüzel Kişiliğine husumet yönelterek dava açmıştır.
Daha sonra yapılan kültür arazilerinin kadastrosu sırasında, dava konusu taşınmazların tespit tutanakları düzenlenmiş ve kesinleştirilmiş, mahkemece; dava konusu yerlere ait kadastro tutanakları getirtilerek, bu yerlere ilişkin olarak kısmî ilân süresinde dava açılması nedeni ile davalı oldukları belirtilerek davalı hale getirilmiş, asıl dava dosyası olan 2008/27 E. sayılı dosyada tesbit malikleri dahili davalı yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve tespit maliki sayısınca dosyanın tefrikine karar verilerek, yeni esasa kayıt edilmek sureti ile yargılamaya devam olunmuş ve mahkemece, davanın kabulüne; dava konusu ... Köyü, ... Mevkii, 115 ada 23 parselin kadastro tespitinin iptaline, orman vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; dahili davalı ... tarafından temyiz edilmekle hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesi"nin 02/07/2013 tarihli ve 2013/5291 E. - 7535 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ""Mahkemece çekişmeli taşınmazın, orman bilirkişi raporunda her ne kadar orman sayılmayan yerlerden olduğu belirtilmiş ise de, bilirkişi raporuna ekli memleket haritasında dava konusu parselin ve çevresinin tamamen yeşil alanda kaldığı, memleket haritasında mahkememizce büyüteçle yapılan inceleme neticesinde bu parsel üzerinde orman rumuzuyla belirtilen işaretlerin bulunduğu, ayrıca orman bilirkişisinin, mahkememizin 2012/41 - 42 Esas sayılı dosyalarda sırasıyla 115 ada 13 ve 18 parsel nolu taşınmazların yeşil alanda kalan kısımlarının orman sayılan yerlerden olduğunu belirtmesi karşısında dava konusu 115 ada 23 parsel nolu taşınmazın da orman sayılan yerlerden olduğu kanaatine varıldığı gerekçesi ile orman vasfı ile tesciline karar verilmesi yerinde değildir. Şöyle ki; orman bilirkişi ve ziraat bilirkişi raporlarında taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu ve zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleştiği anlaşılmakla, davanın reddine ve lehine zilyetlik koşulları oluşan gerçek hak sahibi belirlenerek adına tesbit ve tesciline karar vermek gerekirken, aksi düşüncelerle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı""na değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın reddi ile ... İli, ... İlçesi, ... Köyü"nde kain 115 ada 23 parsel nolu dava konusu taşınmazın tesbit gibi ... oğlu, 1981 d.lu, dahili davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna ve kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 06/03/2014 günü oy birliği ile karar verildi.