20. Hukuk Dairesi 2014/706 E. , 2014/2975 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine; ... Köyü, 162 parsel sayılı taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarılan alanda kaldığını iddia ederek, tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu 162 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, davalı ... tarafından temyizi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 03.12.2012 tarih ve 2012/4866 E. - 2012/13733 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ""6292 sayılı “Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun”, 26/04/2012 tarihli ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe girmiş ve aynı Kanunla 17/10/1983 tarihli ve 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanun ile 16/02/1995 tarihli ve 4070 sayılı Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmış, 6831 sayılı Kanunun bazı maddelerinde de değişiklikler yapılmış, bu cümleden olarak, diğer bir çok hükmün yanı sıra, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alanlara ilişkin tapu kaydına konulan şerhlerin silinmesi, bu alanlar için Hazine tarafından dava açılmaması, açılan davalardan vazgeçilmesi ya da davaların durdurulması, tapusunun iptaline karar verilen taşınmazların tekrar tapu sahibine iadesi gibi konular düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerin, dava konusu taşınmazın niteliğine ve durumuna göre, görülmekte olan davaya etkisinin değerlendirilmesi gerektiğine"" değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine, karar verilmiş, hüküm, davacı Hazine vekili tarafından esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen 2/B madde alanında kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescili niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde dava tarihinden önce yapılıp usûlüne uygun olarak ilân edilen ve 07.10.2005 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi 20.04.1984 tarihinde kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığın gerekçeye göre, tapulu 2/B alanlarına ilişkin olarak 6292 sayılı Kanunun 7/1. maddesinin; "İlgililer tarafından idareye başvurulması ve idarece bu başvuru üzerine veya re"sen yapılan inceleme ve araştırma sonucunda doğruluğu tesbit edilmesi hâlinde;
a) Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır. Ancak, bu kararlardan infaz edilerek tapuda Hazine adına tescil edilen taşınmazlar ise, ilgilileri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde idareye başvurulması hâlinde, bedelsiz olarak önceki kayıt maliklerine veya kanunî mirasçılarına iade edilir." hükümünü içerdiği;
Somut olayda; Hazine tapuda gerçek kişi adına kayıtlı olan taşınmazın 2/B madde kapsamında kalması nedeniyle tapu kaydının iptalini istediğine göre, 6292 sayılı Kanunun 7/1- a maddesinin uygulanacağı ve buna göre; açılan davadan vazgeçmiş sayılacağının kanunun amir hükmü gereği olduğu, buradaki vazgeçmenin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 307. maddesi ve devamında düzenlenen teknik anlamda bir "feragat" olmayıp, kanundan kaynaklanan bir geri alma olduğu, bu nedenle mahkemece, davacının 6292 sayılı Kanun gereğince davadan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi doğru değil ise de bu yanılgıların giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 1. cümlesinde yazılı "açılan davanın Feragat nedeniyle reddine" cümlesinin hükümden çıkarılarak; yerine "6292 sayılı Kanun gereğince Hazinenin davadan vazgeçmiş sayılmasına" cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA 06/03/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.