12. Hukuk Dairesi 2018/6770 E. , 2019/5608 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından başlatılan işçi alacağına dayalı ilamlı takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; icra emrinde yer alan kıdem tazminatı, ücret alacağı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti kalemleri için talep edilen faiz oranı ve miktarının fazla olduğunu ileri sürerek ilama aykırı kısmın iptalini talep ettiği, mahkemece, alınan bilirkişi raporu üzerine şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
6100 sayılı HMK"nın "Taleple Bağlılık" başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında; “Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, takibe dayanak yapılan ... 4. İş Mahkemesi"nin 19/09/2014 tarih ve 2014/261 E. - 371 K. sayılı ilamında, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve ücret alacağının 100 TL"lik kısmı yönünden yasal faiz ile tahsiline hükmedilirken, kıdem tazminatı ve bakiye ücret alacağının mevduata uygulanan en yüksek faiz ile tahsiline hükmolunmuştur.
İcra mahkemesince, mevduata uygulanan en yüksek faizin tespiti için tarafların bildirmiş olduğu bankalara yazılan müzekkere cevapları üzerine alınan 26/04/2016 tarihli bilirkişi raporunda; diğer alacak kalemleri için icra emrinde fazla talepte bulunulmadığı tespit edilmiş ise de, mevduata uygulanan en yüksek faiz oranları esas alınarak yapılan hesaplamada, kıdem tazminatı yönünden işlemiş faizin 4.097,64 TL, bakiye ücret alacağı yönünden işlemiş faizin ise 10.522,38 TL olması gerektiği tespit edilmiştir.
Alacaklının, takip talebi ve buna uygun düzenlenen icra emrinde ise, kıdem tazminatı için 5.729,65 TL işlemiş faiz, bakiye ücret alacağı için de 8.438,31 TL işlemiş faiz talep ederken, işleyecek faiz yönünden kıdem tazminatı dışındaki diğer alacaklar için %9 yasal faiz talebinde bulunduğu görülmektedir.
Bu durumda, hükme esas alınan 26/04/2016 tarihli bilirkişi raporunda, kıdem tazminatı yönünden, icra emrinde istenen işlemiş faiz alacağından daha az miktarda faiz hesaplandığı halde, icra emrinin buna göre düzeltilmediği anlaşılmaktadır. Yine, her ne kadar takibe dayanak ilamda, bakiye ücret alacağı yönünden mevduata uygulanan en yüksek faiz ile tahsile hükmedilmiş ise de, alacaklının icra emrinde ücret alacağı kalemi için yasal faiz ile hesaplama yaparak 8.438,31 TL işlemiş faiz talep ettiği ve takip tarihinden itibaren de
yasal faiz isteminde bulunduğu anlaşıldığından mahkemenin HMK"nın 26. maddesine aykırı olarak alacaklının talebini aşar şekilde bilirkişinin raporunda hesapladığı 10.522,38 TL faiz alacağını esas alarak sonuca gitmesi isabetsizdir.
İlama aykırılık şikayetlerinde mahkemece yapılacak iş, şayet fazla talep edildiği tespit edilen alacak kalemi var ise İİK"nın 17. maddesinin 1. fıkrası gereği icra emrini düzeltmektir.
O halde mahkemece, taleple bağlılık ilkesi de nazara alınarak, bilirkişiden şikayet konusu alacak kalemlerinin faizine ilişkin denetime elverişli rapor alınarak, infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde, fazla talep edilen alacak kalemleri yönünden icra emrinin düzeltilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeye dayalı bilirkişi raporu ile sonuca gidilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle mahkeme kararının İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/04/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.