Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/8935
Karar No: 2014/3028

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/8935 Esas 2014/3028 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2013/8935 E.  ,  2014/3028 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayılı hükmün; Dairemizin 11/06/2013 gün ve 2013/2130 E. - 6585 K. sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içindeki tüm belgeler incelenerek gereği düşünüldü.

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... Köyü 247 ada 33 ve 34 parsel sayılı sırasıyla 933 m² ve 20833 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, belgesizden tarla ve meyve bahçesi niteliğiyle gerçek kişinin 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi bağlamında zilyetlik süresi dolmadığından Hazine adına tesbit edilmiştir.
    Davacı ..., taşınmazların 40 yıldır kendi zilyetlik ve tasarrufunda meyve bahçesi olduğu iddiası ve adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parsellerin tarla ve meyve bahçesi olarak davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle, Dairenin 22/06/2009 gün ve 2009/8637 - 10448 sayılı kararıyla "...eksik inceleme yapıldığı..." gerekçesiyle araştırmaya yönelik olarak bozulmuş; mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne, dava konusu parsellerin tarla ve meyve bahçesi olarak davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle, Dairenin 28/04/2011 gün ve 2011/2419 E. - 5251 K.sayılı kararı ile resmî belgelere göre araştırmaya yönelik olarak ikinci defa bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra bu kez davanın reddine, çekişmeli taşınmazların orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş; hükmün davacı vekili tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11/06/2013 gün ve 2013/2130 E. - 6585 K. sayısı ile [""Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,""] karar verilmiştir.
    Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1969 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Çekişmeli taşınmazlar kesinleşen orman kadastrosu sınırları dışında bırakılmıştır.
    Davacı vekili, karar düzeltme dilekçesinde; dava konusu taşınmazların 2006 yılında yapılan kadastro sırasında tarla ve meyve bahçesi niteliğiyle gerçek kişinin 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi bağlamında zilyetlik süresi dolmadığından ve şartları oluşmadığında Hazine adına tesbit edilmiş olduğunu, oysa taşınmazların 40 yıldır müvekkilinin murisiyle birlikte kendi zilyetlik ve tasarrufunda meyve bahçesi olarak kullanıldığını, taşınmazların kesinleşen orman kadastro sınırları dışında orman sayılmayan yerlerden olduğunu ve üzerinde 25-60 yaş kestane ve 40 yaş ceviz ağaçları bulunduğunu, bu ağaçları müvekkilinin diktiğini ve 40-50 yıl zilyetlik bulunduğunu, bu durumun anayasanın mülkiyet hakkı ve eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, AİHM"nin kararlarına ve AİHS"nin 1 Nolu protokolünün 1. maddesine göre milkiyet hakkının ihlal edilemiyeceğini ileri sürerek daire kararının düzeltilerek, kaldırılmasını ve yerel mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.
    Davacı vekilinin karar düzeltme istemli dilekçesinin incelenmesinde; ... Köyü 247 ada 33 ve 34 parsel sayılı sırasıyla 933 m² ve 20833 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, belgesizden tarla ve meyve bahçesi niteliğiyle gerçek kişinin 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi bağlamında zilyetlik süresi dolmadığından ve koşulları oluşmadığında Hazine adına tesbit edilmiştir.
    Davacı ..., taşınmazların 40 yıldır kendi zilyetlik ve tasarrufunda meyve bahçesi olduğu iddiası ve adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, iki kez yapılan bozmadan sonra davanın reddine, çekişmeli taşınmazların orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
    Mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesine göre zilyetlik yolu ile mülk edinme koşulları davacı gerçek kişi yararına oluşmadığı gerekçesiyle zilyetliğe dayalı olarak açılan davanın reddine, taşınmazların tesbitte olduğu gibi Hazine adına tesciline karar verilemesi gerekirken, davalı Hazine tarafından bir dava ve talep olmadığı halde, çekişmeli taşınmazların orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesi ve taşınmazların tesbit tarihindeki ve halihazır niteliğinin değiştirilmesi doğru değildir.
    Şöyle ki; kararın dayandığı gerekçede çekişmeli taşınmazların, 1969 yılında yapılan orman tahdidi ile eski tarihli memleket haritaları, amenajman planı ve hava fotoğraflarının uygulanmasına dayalı araştırma inceleme sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporunda, çekişmeli parselin orman kadastrosu sınırları dışında orman sayılmayan yerlerden olduğu bildirilmiş ve öncesinin resmî belgelerde çalılık niteliğinde görüldüğü, bilirkişi raporlarına göre imar ve ihyasının tamamlanmadığı belirlenerek gerçek kişinin davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
    Ne var ki; hükme dayanak alınan fen, orman ve ziraat bilirkişi raporunda taşınmazların kesinleşen orman sınırları dışında orman sayılmayan ve içerisinde kestane ve ceviz ağaçları dışında yeterli sayıda meyve ağacı bulunan 40 yıldır tarımsal faaliyet yapılan yerlerden olduğu belirlenmesine karşın bu taşınmazların öncesinin çalılık olduğu gerekçesiyle niteliğinin orman olduğu kabul edilemez.
    Esasen; çekişmeli taşınmazlar, tarla ve meyve bahçesi niteliğiyle gerçek kişinin 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi bağlamında zilyetlik süresi dolmadığından Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı ..., taşınmazların 40 yıldır kendi zilyetlik ve tasarrufunda meyve bahçesi olduğu iddiasıyla ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Davacı gerçek kişi tarafından Hazine aleyhine açılan bu davada, davalı Hazinenin taşınmazların niteliğinin değiştirilmesine ilişkin açıkça bir talebi ve karşı davası yoktur. HMK"nun 26. maddesine göre, hâkim tarafların talebiyle bağlıdır kuralı gereğince talebi aşacak biçimde taşınmazın niteliği değiştirilerek karar verilemez.
    Bu nedenle; davacı vekilinin kazandırıcı zaman aşımı yolu ile taşınmazların mülkiyetine yönelik ileri sürdüğü sebepler yönünden Dairemiz kararı, karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, usûl ve kanuna da uygun bulunduğundan, davacı vekilinin esasa ilişkin karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir. Ancak; hükme esas alınan fen, orman ve ziraat ve jeoloji bilirkişi raporunda taşınmazların kesinleşen orman sınırları dışında orman sayılmayan ve içerisinde kestane ve ceviz ağaçları dışında yeterli sayıda meyve ağacı bulunan ve tarımsal faaliyet yapılan yerlerden olduğu belirlendiğine göre 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi bağlamında kazandırıcı zamanaşımı yolu ile zilyetlik koşullarının davacı gerçek kişi yararına oluşmadığının kabulü ile davanın reddi halinde ise tesbitte olduğu gibi taşınmazların tarla ve meyve bahçesi niteliği ile Hazine adına tesbit ve tesciline karar verilmesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 19/2. maddesi uyarınca taşınmazın üzerindeki muhtesatın belirlenerek ilgili adına şerh verilmesi gerekir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve araştırmaya yönelik olarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin taşınmazın mülkiyetine yönelik ileri sürdüğü sebepler yönünden karar düzeltme istemlerinin reddine, taşınmazın niteliğine yönelik karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairenin 11/06/2013 gün ve 2013/2130 E. - 6585 K. sayılı onama kararının ortadan KALDIRILMASINA ve yerel mahkemenin 21.12.2012 gün ve 2011/2 E. - 2012/29 K. sayılı hükmünün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/03/2014 günü oy birliği ile karar verildi.Başkan







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi