20. Hukuk Dairesi 2014/1273 E. , 2014/3049 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ayancık(Kapatılan) Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 16/10/2012
NUMARASI : 2011/6-2012/5
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı R.. D.. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında... Köyü 150 ada 4 ve 6 parsel sayılı taşınmazlar, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespt edilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesinde davacı R.. D.. tarafından davalılar aleyhine açılmış olan tapu kaydının yüzölçümünün düzeltilmesi davası kadastro mahkemesine devredilmiştir.
Mahkemece davanın kabulü ile dava konusu 150 ada 4 sayılı parselin 2068,01 m2 yüzölçümü ile F.. D.. adına; 150 ada 6 sayılı parselin 3809,40 m2 yüzölçümü ile H.. D.. mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiş; hükmün Hazine, davalılar A.. D.., H.. D.., Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 07/12/2010 gün ve 2010/11469-15359 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Davacı, Haziran 1926 tarih 3 sayılı tapu kaydının yüzölçümünün düzeltilmesi talebinde bulunmuş, yargılama sırasında yörede kadastro yapılmakla dosya kadastro mahkemesine devredilmiştir. Kadastro Mahkemesince söz konusu tapu kaydının revizyon gördüğü 150 ada 4 ve 6 sayılı parseller, dava kapsamında kabul edilerek inceleme yapılmıştır. 150 ada 4 ve 6 sayılı parseller, bu haliyle malik haneleri açık olup, 3402 sayılı Kanunun 30/2 maddesi gereğince mahkemece yapılacak araştırma ile doldurulması gerekmektedir. Dayanak tapu kaydı, 919 m2 yüzölçümlü olup, şarken D.. A..vereseleri, şimalen-garben tarikam, cenuben Hüseyin oğlu B.. U.. vereseleri ve orman sınırlarını içermektedir. Tapu kaydı değişir ve genişletilebilir nitelikli olması nedeniyle 3402 sayılı Kanunun 20/C maddesi gereğince miktarı ile geçerli olacağı açık olmakla, tapu kayıt miktar fazlasının sınırda bulunan eylemli ormandan açma yapılarak kazanılmaya çalışıldığının kabulü gerekir. Bu nedenle, tapu kaydı sabit sınırından itibaren uygulanıp miktarı ile geçerli olacağının gözönünde bulundurulması, öncesi bütün olan ve aynı tapu kaydı kapsamında kaldığı kabul edilerek paylaşım sonucu bir kısım paydaşa verilen parseller orman olarak Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle paylaşım geçersiz hale geldiğinden, başka bir anlatımla, paylaşımın ifa olanağı kalmaması nedeniyle bu durumda tapu kaydı kapsamında kalan ve orman olmayan taşınmaz bölümünde tüm paydaşların payları oranında haklarının bulunması gerekir. Bu nedenle, taşınmazın 919 m2’lik tapu miktarı kadar olan bölüm yönünden davanın kabulü karar verilmesi, bu bölüm paylaşım yapılmamış sayıldığından bütün paydaşlar adına tescil edilmesi, kalan bölümün ise orman niteliğiyle Hazine adına tecil edilmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddi ile 01.09.2006 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile işaretli 919 m2 yüzölçümlü bölümün tapu kayıt malikleri adlarına tapuya tesciline, 150 ada 4 ve 6 sayılı parsellerin orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, 6 sayılı parsel üzerinde bulunan iki katlı kargir evin davacı R.. D..’a ait olduğunun kütüğün beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı R.. D.. tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararı doğrultusunda işlem yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, Dairenin bozma kararında maddi hata yapılmıştır. Şöyle ki, davacının dayandığı tapu kaydı, 919 m2 yüzölçümlü olup, şarken D... A... vereseleri, şimalen-garben tarikam, cenuben H... oğlu B... U.. vereseleri ve orman sınırlarını içermektedir. Mahallinde yapılan uygulama ile tapu kaydının 150 ada 4 sayılı parselin (A) harfi ile işaretli bölümüne uyduğu belirlenmiştir. Kaydın güney sınırı her ne kadar orman okumakta ise de, eylemli olarak bu sınırda 150 ada 6, 7, 8, 9 ve 5 nolu şahıs parsellerinin geldiği, orman parselinin ise bu parsellerden sonra başladığı görülmektedir. Dosyada bulunan orman bilirkişi raporuna göre, dava konusu 150 ada 4 ve 6 sayılı parsellerin köy yerleşim yeri içinde kaldığı, 1954 tarihli hava fotoğrafları ile 1959 ve 1993 tarihli memleket haritalarında orman sayılmayan yerlerden olduğu belirtilmiş, rapor ekindeki memleket haritasında çekişmeli taşınmazlara komşu 5, 7, 8 ve 9 sayılı parsellerin, hatta bu parsellerden sonra gelen ve kadastro sırasında orman olarak sınırlandırılan 104 ada 1 sayılı orman parselinin dahi orman sayılmayan alanda görüldüğü, ziraat bilirkişi raporunda taşınmazların 50 yıldan beri ev ve tarım arazisi olarak kullanıldığının bildirildiği, yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına göre de, taşınmazların kök muris B... U..dan kaldığı, eskiden beri kullanılan yerler olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, dayanak tapu kaydının uyduğu taşınmaz ile eylemli orman parseli arasındaki mesafenin uzaklığı ve arada kişiler adına kesinleşmiş başka parsellerin de bulunduğu ve eski tarihli memleket haritası ile hava fotoğraflarında da orman olmadığı gözönüne alındığında, kaydın miktar fazlasının orman olduğundan söz edilemez. Bu kısımlar üzerinde 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddeleri gereğince zilyetlikle kazanma koşulları da bulunduğundan mirasçılar arasında taksim yapılıp yapılmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle, davacı R.. D.."ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/03/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.