MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 27.07.2011 gün ve 311/382 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, kadastro tespitleri sırasında davalı oğlu adına tespit ve tescil edilen 148 ada 15 nolu parselin kendisine ait olduğunu, kadastro tespitinin hatalı yapıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescil edilmesini istemiştir.
Davalı, dava konusu evin davacı babası tarafından 19.03.2008 tarihinde tanıklar huzurunda düzenlenen senet ile kendisine verildiğini açıklayarak davanın reddini savunmuş, yargılama sırasındaki sözlü beyanında ise, taşınmazı davacı babasından satın aldığını bildirmiştir.
Mahkemece, davacının tutunduğu 22.02.1989 tarihli senetlerin dava konusu yere uymadığından davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller tüm dosya kapsamından; dava konusu taşınmazın kadastro öncesinde davacıya ait olduğu tartışmasızdır. Davalı, delil listesi ekinde sunduğu 19.03.2002 tarihli Gayrimenkul Taşınmaz ve Zilyetlik Hibe-Bağış senedinde mevki ve sınırları belirtilen yerin dava konusu yer olduğunu belirtmektedir. 19.03.2002 tarihli senet incelendiğinde davacı tarafından davalının eşi olan gelini Nursen Özer"e 1982 tarihinde dava dışı Fahri Üstünsoy"dan satın alıp üzerine ev yaptırdığı, ev ve bostanı hibe ettiği görülmektedir.
Mahkemece, 08.04.2011 tarihinde yapılan keşifte davacının dayandığı 27.02.1989 tarihli tarla satış senedi yerel bilirkişi marifetiyle dava konusu yere uygulanmış, ancak dava konusu yerin tarla satış senedine konu taşınmaz olmadığı anlaşılmıştır. Ne var ki, mahkemece davalının delil listesi ekinde yer alan 19.03.2002 tarihli haricen düzenlenmiş bağış senedi yerel bilirkişi ve tanıklar huzuruyla mahalline uygulanmamıştır.
Hal böyle olunca mahkemece yapılacak iş; 19.03.2002 tarihli senedin mahalline uygulanarak, senedin dava konusu taşınmaza uyduğunun belirlenmesi halinde davanın reddine, aksi halde kabulüne karar vermektir. Eksik inceleme yetinilerek yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Davacının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle ve 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi hükmü uyarınca BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 18.40 TL peşin harcın istek halinde davacıya iadesine 05.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.