3. Hukuk Dairesi 2016/4750 E. , 2017/16025 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; oturduğu binanın duvarına monteli doğalgaz kutusunda oluşan kaçak sonucu meydana gelen yangın nedeniyle evde maddi hasar meydana geldiğini, konutun kullanılamaz ve oturulamaz halde olduğunu, tespit dosyasında inşaat ile ilgili maddi zararın 8.111 TL olduğunu, evin içindeki eşyaların zararının da 21.889 TL olduğunun tespit edildiğini, toplamda 30.000 TL maddi zararlarının bulunduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 30.000 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Birleşen davada davacılar; yaşanan yangın neticesinde kışın ortasında evsiz kaldıklarını, tüm giyim eşyalarının yandığını, yangında sorumluluğu bulunan şirketten hiçbir yardım görmediklerini, psikolojik ve manevi yıkım yaşadıklarını belirterek, ... için 6.300,00 TL, ... için 6.300,00 TL, ... ve ... için 6.000,00"er TL olmak üzere toplam 42.600,00 TL"nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesinin dava ve talep etmişlerdir.
Davalı; doğalgaz kutusunun dış müdahalenin etkisiyle yandığını, patlamanın olduğu tarihe kadar servis kutusunun bozuk olduğuna veya gaz sızdırdığına ilişkin herhangi bir şikayetlerinin olduğunu, davalının hiçbir kusurlu davranışı ve ihmali bulunmadığını, talep edilen hasar bedelinin de fahiş olduğunu, bu bedelden davalının sorumlu tutulamayacağını belirterek, maddi ve manevi tazminata ilişkin davaların reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü ile 17.444,16 TL tazminatın 18/12/2007 olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı kurumdan alınarak davacı ... mirasçılarına veraset ilamındaki oranlar dahilinde verilmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin maddi tazminat davasının reddine,birleşen davanın kısmen kabulü ile davacı ... ve davacı ... ve davacılar ... için her biri için takdiren 2.000,00 TL şahıs başı manevi tazminatın Davalı kurumdan alınarak adı geçen davacılara verilmesine, (Davacı ... dava devamında vefat ettiğinden bunun hissesinin mirasçılarına veraset ilamı doğrultusunda ödenmek üzere) fazlaya ilişkin manevi tazminat davasının reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın sair ve davalı tarafın tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Birleşen davada davacılar, manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etmişler, mahkemece, davacılar yararına manevi tazminata takdir edilmiş ancak yasal faize ilişkin bir karar verilmemiştir. Dava dilekçesinde manevi tazminatın yasal faizi ile talep edildiği ve fakat yasal faiz talebinin başlangıç tarihine ilişkin bir tarih belirtilmemiş olması da değerlendirildiğinde; birleşen dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerekirken; faiz talebine ilişkin bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7.maddesi gereğidir.
SONUÇ; Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair ve davalı tarafın tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan "...manevi tazminatın Davalı kurumdan..." ifadesinin "...manevi tazminatın dava tarihi olan 17/12/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Davalı kurumdan..." şeklinde yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.11.2017 günü oybirliğiyle karar verildi.