Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/6238
Karar No: 2012/6781
Karar Tarihi: 05.07.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/6238 Esas 2012/6781 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, imar-ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan bir taşınmaz bölümünün adına tapuya tescilini istemiştir. Davalı Hazine vekili ise, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu açıklayarak davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme yetersiz bulunmuştur. Arazinin kullanım süresi ve niteliğini en iyi belirleme yöntemi, hava fotoğraflarıdır. Dosya arasında mevcut hava fotoğraflarının özellikle stereoskopla incelenmesi gerektiği uzman öğretim üyelerinin yayınlarındaki görüşleri olup bu görüş Dairenin kararları kazanmış içtihatlarıyla da benimsenmiştir. Taşınmazın niteliğinin belirlenmesi için, jeodezi ve fotoğrametri mühendisi, ziraat mühendisi ve kadastro fen elemanından oluşacak bilirkişi kurulu marifetiyle keşif yapılması gerektiği belirtilmiştir. Davalı Hazine temsilcisinin beyanı üzerine incelenen diğer bir dosyada tapuya tescile konu olan taşınmazın mevki ve sınırları, temyize konu olan taşınmazın mevki ve sınırları ile örtüşüp örtüşmediğinin tespit edilmesi gerektiği belirtilmiştir. İktisap mümkünlüğüne ilişkin kanun maddesi 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu maddeleridir. Ayrıca, 5. ve 6. Sınıf arazilerinin imar-ihya ve zilyetlikle kazanılamayacağına ilişkin Dairenin kararlılık kazanmış içtihatları da gözetilerek taşınmazın niteliğinin belirlenmesi gerekmektedir.
8. Hukuk Dairesi         2012/6238 E.  ,  2012/6781 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    Ali Aslan ile Hazine ve Bereketli Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Yazıhan Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 21.06.2011 gün ve 101/76 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K AR A R


    Davacı imar-ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan yaklaşık yirmiki dönümlük taşınmaz bölümünün adına tapuya tescilini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu açıklayarak davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne ilişkin kurulan hüküm davalı Hazine vekilinin temyizi üzerine bozulmuştur. Dairenin 19.04.2010 tarih, 2009/6766 Esas – 2010/1906 Karar sayılı bozma ilamında özetle ”...dava konusu taşınmazın tespit dışı bırakılma tarihi olan 1956 yılından sonra dava tarihine göre 20 - 25 yıl öncesine ait (1983-1988 arası) 1/20.000 veya 1/25.000 ölçekli iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının getirtilip keşifte uzman bilirkişilerce uygulanması ve topografik haritanın da keşif sırasında hazır bulundurularak taşınmazın fotoğraflarının da çekilmesi ve hakim tarafından onaylanarak dosya arasına konulması gerektiği...” bildirilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra 1985 ve 1999 yıllarına ait hava fotoğrafları getirtilmiş ve 22.04.2011 tarihinde üç kadastro fen elemanı ve bir ziraat mühendisi eşliğinde yapılan keşifte hava fotoğrafları ziraat mühendisi tarafından uygulanmıştır.
    09.06.2011 tarihli ziraat mühendisi Esbat Kurt"un raporunda dava konusu yerin 25-26 yaşlarında ağaçların bulunduğu kapama kayısı bahçesi olduğu ve araziye taş toplama, teraslama, arazi ve toprak iyileştirme çalışmaları yapıldığı, tarım arazisi özelliği kazandırıldığı belirtilmiştir.
    Yerel mahkemece 18.05.2011 havale tarihli üç kişilik fen bilirkişi kurulunun raporunda B harfi ile gösterilen 20011,15 m2"lik kısmının davacı adına tesciline karar verilmiştir. .//..
    -2-
    2012/6238-6781

    Hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, Dairenin bozma kararına uyularak yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, dava konusu taşınmaz; tapulama çalışmaları sırasında “dağ” niteliğiyle tespit dışı bırakılmış olup, böyle bir yerin TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. ve 17. maddeleri hükümlerine göre tapuda tescil edilmesi için imar-ihya işleminin tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar yirmi yıldan fazla süre ile anılan maddelerde belirtilen koşullar altında tasarruf edilmesi gerekir.
    Bir arazinin kullanım süresi ve niteliğini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Dosya arasında mevcut hava fotoğraflarının özellikle streoskopla incelenmesi gerektiği uzman öğretim üyelerinin yayınlarındaki görüşleri olup bu görüş Dairenin kararları kazanmış içtihatlarıyla da benimsenmiştir. Ayrıca, stereoskopik çift hava fotoğrafının streoskop altında incelenmesi ile arazinin üç boyutlu görülmesi taşınmazın sınırlarının belirlenmesi ve bu amaçla ekilmeyen alanların net bir biçimde tespitinin yapılabilmesi olanaklıdır.
    Hal böyle olunca mahkemece yapılacak iş; jeodezi ve fotoğrametri mühendisi, ziraat mühendisi ve kadastro fen elemanından oluşacak bilirkişi kurulu marifetiyle keşif yapılması ve jeodezi ve fotoğrametri uzmanı harita mühendisi aracılığıyla hava fotoğraflarının özellikle 1985 tarihli hava fotoğraflarının keşifte uygulanması, taşınmazın niteliğinin kullanım süresinin ve zilyetliğinin başlangıç tarihinin belirlenmeye çalışılması gerekir.
    Diğer yandan, davalı Hazine temsilcisinin 11.11.2008 tarihli oturumda, Yazıhan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/79 Esas sayılı dosyası ile dava konusu yerin kısmen aynı olduğunu beyan etmesi üzerine bu dosya 23.12.2008 tarihli oturumda getirtilip incelenmiştir. Davacı ... tarafından, Hazine aleyhine, 20.06.2008 tarihinde açılmış olan davada TMK.nun 705, 713 maddeleri ile 3402 sayılı Yasanın 14. ve 17. devamı maddeleri gereğince Bereketli Köyünde kain doğusu 52, 53, 54 nolu parseller, batısı 160, 502, 162 nolu parseller, kuzeyi 75 ve 76 nolu parseller, güneyi kısmen patika yolu ile çevrili bulunan ve fen bilirkişi heyetinin 11.05.2009 havale tarihli rapor ve krokisinde A ile gösterilen toplam 12.650 m2 yüzölçümlü, sulu tarım arazisi niteliğinde kadastro harici taşlık arazinin davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş ve 8. Hukuk Dairesinin 31.10.2011 tarih, 2011/1108 Esas-2011/5588 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir. Dosya içinde bulunan fen bilirkişiler kurulunun raporuna ekli krokideki yer ile temyize konu bu dosyadaki taşınmazın mevki ve sınırları itibariyle aynı yer olduğuna ilişkin savunma doğrultusunda inceleme yapılmamıştır. Her iki dosyaya konu taşınmazın örtüşüp örtüşmediğinin fen bilirkişiler marifetiyle yapılacak inceleme ile belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Yargılama sırasında yapılan keşifte hazır bulunan Ziraat Mühendisi Esbat Kurt tarafından düzenlenen raporda taşınmazın düz tarım arazisi olduğu, halen tarla olarak kullanıldığı, taşınmazın yüzeyinin hafif taşlı ve teraslı olduğu, 25-26 yıldan beri de kapama kayısı bahçesi olarak kullanıldığı, 1985 yılında imar ve ihyasının tamamlanmış olduğu, çevre parsellerle tarımsal bütünlük arz ettiğini belirttikten sonra ise taşınmazın V. sınıf sulu dikili tarım arazisi olarak tescil edilmesi gerektiği rapor edilmiştir. Dava konusu taşınmaz “dağ” niteliği ile tescil harici bırakılan yerlerden olup, anılan yerlerde imar-ihyanın tamamlanmasından sonra ekonomik amaca uygun bir biçimde kazanmayı sağlayan zilyetliğin bulunması halinde iktisap mümkündür. Öte yandan ve kural olarak 5. ve 6. Sınıf arazilerinin imar-ihya ve zilyetlikle kazanılamayacağına ilişkin Dairenin kararlılık kazanmış içtihatları da gözetilerek taşınmazın niteliğinin belirlenmesi gerekir. Mahkemece taşınmazın niteliğine ilişkin ziraat mühendisi raporundaki çelişki giderilmeden karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
    Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi hükmü uyarınca BOZULMASINA, HUMK.nun 388/4 (HMK.nun 297/ç ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 05.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi