20. Hukuk Dairesi 2014/355 E. , 2014/3084 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ... ve davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... 09.07.1996 tarihli dava dilekçesi ile; ... Mevkiinde bulunan ve dava dilekçesine ekli 1/25.000 ölçekli memleket haritasında işaretli sınırlar içinde kısmen tarımsal amaçlı kullanılan, kısmen verimsizlik nedeniyle faaliyet yapılmayan tapulu veya tapusuz taşınmazlar imar planı dışında plansız alanda kalmasına rağmen kent yerleşimi için planlanabilir alanlar olup, orman sayılmayan yer olduklarından bu yerlerin devlet ormanı olarak sınırlandırılmasına dair 98 no.lu Orman Kadastro Komisyon kararının iptali ile orman sınırları dışına çıkarılması,
... ... 30.07.1996 tarihli dilekçesi ile; ... İli, Merkez ilçe, ... Mevkii, 113 ada 16 no.lu parselin 98 no.lu Orman Kadastro Komisyonu tarafından devlet ormanı olarak sınırlandırıldırıldığı, taşınmazın özel mülkiyet kapsamında orman sayılmayan yer olduğu belirtilerek bu parsele ilişkin orman tahdit işleminin iptali,
Hazine vekili 02.08.1996 tarihli dilekçesi ile; ... İli, Merkez, ... Mevkiinde kalan Doğusu: ... Tepesinden ... Çukuru Deresi ile ... İçi Derenin keşiştiği noktaya ve ... Tepesine giden hatta, Batısı: 289, 290, 507, 508 ve 2028 no.lu OTS noktalarından ... Deresini takiben ... Tepesine giden hat, Kuzeyi: ... Tepesinden ... Deresini takiben ... Tepesine, buradan Yılanlı yoluna ve 519 no.lu OTS noktasına Çalılık Tepesine giden hat, Güneyi: ... Tepesinden, ... Tepesine ve 289 no.lu OTS noktasına giden hatla çevrili sınırlar içinde kalan sahanın orman sayılmayan ziraat parselleri 2/B madde uygulamasi ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan ve özel orman olarak sınırlandırılan yerler dışında kalan kısımlarının orman sınırları dışına çıkartılması talebiyle ayrı ayrı açtıkları davalar birleştirilmiştir.
Mahkemece, davacı ... Başkanlığının açmış olduğu davanın husumet nedeniyle reddine; davacı Hazinenin açmış olduğu davanın kısmen kabulü ile dava konusu edilen ve toplam alanı 6.982,643,78 m2 olan taşınmazdan 7.3.2012 tarihli bilirkişi raporu ve ekleri olan haritalarda (D1) harfi ile gösterilen 3904.600.57 m2 ve (D2) harfi ile gösterilen 34.497.45 m2 olmak üzere toplam 3939.098.02 m2 kısmın gerek evveliyatı gerekse fiilî durumu itibarı ile orman sayılan yerlerden olduğu belirlenmekle orman niteliği ile Hazine adına tesciline; rapor eki cetvelde yüzölçümleri ayrı ayrı belirtilen P 7, 14, 15, 18, 20, 21 ve 22 no.lu ziraat parselleri kapsamında kalan toplam 220.718.04 m2 ve (E) harfi ile gösterilen 2822.827.72 m2 olmak üzere toplam 3043.545.76 m2"lik kısmın orman sayılmayan yer olduğu anlaşılmakla, Hazine adına tesbit ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... ... ve davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, altı aylık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
1) Davacı ... Başkanlığının temyiz itirazları yönünden;
Davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmazların dava dışı kişiler adına tapuda kayıtlı olduğu, yargılama sırasında kamulaştırma yapılarak 111 ada 3, 5 ve 6, 112 ada 3, 4, 7, 8, 9, 71, 72, 82, 97, 98, 94, 95 ve 99 sayılı parseller ile 113 ada 4, 14, 15 ve 16 sayılı parseller belediye adına tescil edilmiş ise de, davanın açıldığı tarihe göre davacı ... Başkanlığının aktif dava ehliyeti bulunmadığınden hakkındaki davanın husumetten reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından temyiz istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Davalı ... Yönetiminin temyiz itirazlarına gelince;
Davacılar Hazine ve ..., yukarıda belirtilen sınırlar içinde kalan ve orman tahdidi içine alınan taşınmazlar hakkında açtıkları orman kadastrosuna itiraz davasında mahkemece, belediyenin davasının hussumetten reddine, Hazinenin davasının kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemenin kabulü dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Orman kadastrosuna itiraz davalarında davanın konusu, orman tahdidi içine alınan taşınmazlar olup, tahdit içine alınmayan taşınmazlar dava konusu olmadığından bu taşınmazlar hakkında usûl kanunun taleple bağlılık ilkesi gereği bir inceleme yapılamaz. Bu nedenle, görülmekte olan davada, P-6, PX, PXI nolu ziraat ve 2/B poligonları ile 111 ada 2, 8 ve 112 ada 2 sayılı parseller tahdit dışında kaldıkları için davanın konusu olmamalarına rağmen bu taşınmazların orman tahdit sınırları içinde alınması, yine kısmen tahdit içine alınan 6, 100, 102 ve 118 sayılı parseller tapuda dava dışı gerçek kişiler adına kayıtlı olduğu ve bu kişilerin de açılmış bir davaları bulunmadığı halde, bu taşınmazların orman tahdit sınırları dışına çıkartılması yanlış olduğu gibi, orman olmadığı kabul edilen P 7, 14, 15, 18, 20, 21 ve 22 no.lu ziraat parselleri kapsamında kalan 220.718.04 m2 ve (E) harfi ile gösterilen 2822.827.72 m2 olmak üzere toplam 3043.545.76 m2"lik kısmın Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmiş olması da doğru değildir. Oysa ki, Hazine adına tescile karar verilen bu kısımlarda, davada yer almayan gerçek kişiler adına kayıtlı yüzlerce taşınmazın bulunduğu, Hazinenin bu kişiler ve parseller aleyhine bir davası da bulunmadığı halde, mahkemece bu durum gözardı edilerek taşınmazların Hazine adına tesciline karar verilmesi de doğru olmamıştır. Hâkim, önüne gelen dosyada taleple bağlı olup, dava konusu olmayan 3. şahıslara ait bir hakkı, davanın taraflarından birine veremez. Aksine bir uygulama (Eski HUMK"nun 74) ve HMK"nun 124. maddesi hükmüne de aykırılık oluşturur. Diğer taraftan, hükme esas alınan orman bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazın büyük bölümünün eğiminin %20-40 arasında değiştiği, 1939 ve 1992 tarihli hava fotoğrafları ile 1960-1978 ve 1996 tarihli memleket haritalarında çalılık rumuzlu yeşil alanda kaldığı bildirilmiştir. Rapor ekindeki fotoğraflardan da, davalı alanların tamamen maki örtüsü ile kaplı yüksek eğimli yerler olduğu görülmektedir.
Yüksek eğimli funda ve makilerle kaplı alanlar orman ve toprak muhafaza karakteri taşıması nedeniyle 6831 sayılı Kanunun 1/J maddesi kapsamı dışında aynı Kanunun 1. maddesi gereğince orman sayılan yerdir. 20.11.2012 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin 14/o maddesinde "orman ve orman toprak muhafaza karakteri, üzerindeki bitki formasyonu ile taşkınları, şiddetli yağış sonrası oluşan zararlı akışları, toprak erozyonu, toprağın strüktür ve tekstürünün bozulmasını önleyici, su verimini artırıcı etkisi bulunan ve eğimi yüzde on ikiden fazla olan yerlerdir." şeklinde tanımlanmış ve yine aynı Yönetmeliğin "Devlet Ormanı Olarak Sınırlandırılacak Yerler" başlığını taşıyan 16/ı maddesi "orman ve toprak toprak muhafaza karakteri taşıyan funda ve makilik alanların Devlet Ormanı olarak sınırlandırılacağı" öngörülmüştür. Diğer taraftan, Hukuk Genel Kurulunun 15/03/2006 gün 2006/8-106-68 sayılı kararına göre de, orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan funda ve makilik alanların orman sayılacağı kabul edilmiştir. Bu olgular karşısında dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 1/J maddesinin karşıt kavramından orman sayılan yerlerden olması nedeniyle davanın tümden reddi yerine kısmen kabul edilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı ... Başkanlığının temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/03/2014 günü oy birliği ile karar verildi.