Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/942
Karar No: 2019/3037
Karar Tarihi: 16.04.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/942 Esas 2019/3037 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2018/942 E.  ,  2019/3037 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ : Batı 3. İş Mahkemesi

    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararının süresi içinde temyizen incelenmesi davacı ve davalılardan ... Turizm Mühendislik Telekominikasyon Nak. San. Tic.Ltd. Şti. vekilince istenilmesi ve davalılardan ... Turizm Mühendislik Telekominikasyon Nak. San. Tic.Ltd. Şti. vekilincede duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 16/04/2019 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılardan ... Turizm Mühendislik Telekominikasyon Nak. San. Tic.Ltd. Şti. vekili Avukat Sevgi Ateş ile karşı taraf vekili ... geldiler. Başkaca gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü, ve aşağıdaki karar verildi.


    K A R A R


    A)Davacı İstemi;
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkillinin asıl işveren olan davalı ...İnş.Tur. Müh. Telekominasyon ve Tic. Ltd. Şti tarafından yüklenilen ... Yapracık 10. Bölge 504 Konutluk Toki inşaatında, alt işveren olarak faaliyet gösteren diğer davalı İnci Tarhan Ltd. Şti bünyesinde boya ustası olarak çalışmakta iken 19/07/2011 tarihinde 6. Kattan düşerek ağır şekilde yaralandığını, kazanın oluşumunda iş güvenliği önlemlerini almayan işverenlerin kusurlu olduğunu ve son olarak aylık 1.950,00 TL ücretle çalıştığını ileri sürerek, 2.000,00 TL maddi, 150.000,00 TL manevi tazminat talebinin her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Davacı vekili davalı İnci Tarhan İnş. Ve İnş. Malzemeleri Ltd. Şti yönünden davayı takip etmediklerini beyan etmiştir .
    Davacı vekili ıslah dilekçesiyle maddi tazminat istemini 536.638,63 TL"ye ıslah etmiş ve faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    B)Davalı Cevabı;
    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı ...İnş.Tur. Müh. Telekominasyon ve Tic. Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu iş kazasının davacının kusuru sonucu meydana geldiğini, müvekkilinin işyerinde iş güvenliği hususunda tüm tedbirleri aldığını ,gerekli eğitimi işçiye verdiğini ve kaza tarihinde davacının asgari ücretle çalıştığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
    C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
    İlk derece Mahkemesi tarafından; davalı İnci Tarhan İnşaat ve İnşaat Malzemeleri Ltd. Şti. yönünden 26/01/2016 tarihinde dava işlemden kaldırıldığından ve 3 aylık yasal süre içinde yenilenmemiş olduğundan bu davalı yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği, diğer davalı ...İnşaat zaman aşımı def"ini ileri sürmüş ise de , kaza tarihinden itibaren gerek dava tarihi gerekse ıslah tarihi itibarı ile 10 yıllık zamanaşımı süreleri geçmediği, dosyada mevcut kusur raporlarının birbirini teyit eder nitelikte olduğu ve işverenin kazanın oluşumunda %70 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği,davacının meydana gelen iş kazası nedeniyle %76 malul kaldığı, hesap bilirkişisinin 14/06/2016 tarihli kök raporundaki emsal ücrete göre yapılan 536.638,63 TL tutarındaki maddi tazminat hesaplamasına itibar olunduğu , iş kazası nedeni ile %76 oranında malul kalan davacının elem ve ızdırap duyduğu dosya kapsamı ile sabit olduğundan tarafların ekonomik sosyal durumu, somut olayın özellikleri dikkate alınarak bir tarafı zenginleştirmeyecek diğer tarafı fakirleştirmeyecek özendirici olmayacak şekilde ve caydırıcı nitelikte olacağı değerlendirilen 90.000,00 TL manevi tazminatına hükmedildiği " anlaşılmıştır.
    D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı ;
    İlk Derece Mahkeme Kararına karşı Davacı ve Davalı ...İnş.Tur. Müh. Telekominasyon ve Tic. Ltd. Şti tarafından istinaf talebinde bulunması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince " Somut uyuşmazlıkta, asıl işveren olan davalı şirkete ait iş yerinde çalışmakta olan davacı işçinin, 19/07/2011 tarihinde görevini ifa ettiği inşaatın 6. katından düşerek yaralandığı sabittir. Kusur durumuna ilişkin düzenlenen 13.02.2016 tarihli bilirkişi raporu ile SGK İş kazası İnceleme Raporunda belirlenen kusur oranları arasında çelişki bulunmakta ise de, 04.04.2016 tarihli bilirkişi heyet raporu ile bu çelişki giderilmiş ve kazanın oluşumunda işverenin %80, davacının ise %20 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
    İş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi amacıyla açılan maddi ve manevi tazminat davalarında; zamanaşımı süresi gerek olay tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu"nun 125. maddesi ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı yasanın 146. maddesi gereğince haksız fiilin meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır. Uyuşmazlık konusu kaza 19/07/2011 tarihinde meydana gelmiş olup, dava tarihi olan 04.06.2015 ve ıslah tarihi olan 20.12.2016 tarihi itibari ile zaman aşımı süresinin dolmadığı görülmektedir.
    Öte yandan; Kocatepe Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezinin 18.06.2014 tarih 016376 sayılı raporu ile, davacının iş görmezlik derecesi % 76 olarak belirlenmiştir. Davalı vekili 01.12.2016 tarihinde SGK "ya başvuruda bulunarak iş göremezlik derecesinin yeniden belirlenmesini talep etmiş ise de ilgili itirazının somut şekilde gerekçelendirilmediği anlaşılmaktadır. Davalı tarafça yargılamanın sonuçlanacağı aşamada ve iş görmezlik oranının belirlenmesinden yaklaşık 2.5 yıl sonra ileri sürülen bu itirazın ilk derece mahkemesi tarafından yargılamayı uzatmaya yönelik kabul edilmesi ve ilgili hususun bekletici mesele yapılmamasında da isabetsizlik görülmemiştir.
    Davacının maluliyet oranı, kazanın oluşumdaki kusur durumu, sonucunda meydana gelen elem ve ızdırabın derecesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, paranın satın alma gücü, özellikle 26.6.1966 gün ve 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme kararının içeriği ve öngördüğü koşulların somut olayda gerçekleşme biçimi, hak ve nesafet kuralları dikkate alındığında, belirlenen manevi tazminat miktarının dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmaktadır. " şeklinde gerekçe kurularak istinaf istemlerinin esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
    E)Taraf Vekillerinin Temyiz Nedenleri;
    Davacı Vekili Temyiz Dilekçesinde Özetle: Davalı tarafın temyiz itirazlarının reddiyle, davacının geçirdiği iş kazası sonucu hem bedenen hem de ruhen büyük çöküntü nedeniyle yaşadığı elem ve ızdırap karşısında hükmedilen manevi tazminatın oldukça düşük bir miktar olduğu, talep edilen manevi tazminat miktarının zenginleşmeye yol açmadığı gibi caydırıcılık vasfından da uzak kalacak düzeyde düşük bir tutar olduğu, bu nedenle yerel mahkemenin müvekkile 90.000 TL manevi tazminat verilmesi yönündeki kararının kaldırılarak talebi gibi 150.000 TL manevi tazminata karar verilmesi yönünden kararın bozulmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
    Davalı ...İnş. Tur. Müh. Telekom. Nak. San. Tic. Ltd. Şti Vekilinin Temyiz Dilekçesinde Özetle: davacı ile davalılar arasındaki ilişkinin ,mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 51. maddesi uyarınca, eksik teselsül ilişkisine dayandığını, zamanaşımı savunmaları nedeniyle ıslah dilekçesi ile talep edilen maddi tazminat talebinin reddi gerekirken aksi yönde hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, kusur raporları arasında çelişkinin giderilmediğini, davacının henüz monte edilmemiş balkon demirlerine sağlam olduğunu düşünerek yaslanması dikkate alınarak Mahkemece müvekkil şirket ile diğer davalı şirkete birlikte %80 oranında kusur izafe edilen bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, kazanın meydana geldiği işyeri inşaat işyeri olmasına ve kazalı işçi de insaat boya işi yapılır iken iş kazası meydana gelmesine rağmen üçü de makina mühendisi olan kusur bilirkişi kurulundan alınan rapora itibar edildiğini, maluliyet oranına Yüksek Sağlık Kurulu nezdinde yapılan itirazın beklenmesi gerektiğini, hatalı gerekçe ile değerlendirme dışı bırakıldığını, hesaba esas alınan ücretin varsayıma dayalı olarak belirlendğini, SGK Müfettişi tarafından alınan davacı beyanında, davacının almış olduğu ücret ile sigortaya bildirilen ücret arasında her hangi bir fark bulunmadığını beyan ettiği bu nedenle SGK"ya bildirilen ücretimn esas alınması gerektiğini, bu ücretin düz işçi olan davacı için agari ücret olduğunu, manevi tazminatın fazla takdir edildiğini, Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf incelemesinin duruşmaşlı yapılmamasının hatalı olduğunu beyanla kararın bozulmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplerle temyiz kapsam ve nedenlerine göre davacı ve davalılardan ...İnş.Tur. Müh. Telekominasyon ve Tic. Ltd. Şti vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine.
    2-Dava, 19/07/2011 tarihindeki iş kazası ile sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir.
    Somut olayda, davacı sigortalının davalı ...Şirketi tarafından üstlenilen ... Yapracık 10. Bölge 404 konutluk Toki inşaat işinde bir kısım inşaat işlerini diğer davalı İnci Tarhan şirketine verdiği, davacının bu şirket işçisi boyacı olarak çalışırken olay günü 6. katta bulunan balkonun tavanını boyadığı sırada dinlenmek üzere yaslandığı balkon demirlerinin devrilmesi üzerine 6. kattan düşerek yaralandığı, sürekli iş göremezlik oranının kurum sağlık raporu tarafından %76 olarak tespit edildiği, iş kazasının gerçekleşmesinde davacının %20 oranında müterfik kusurlu olduğu, davalı asıl işveren ...şirketinin % 50, davalı alt işveren İnci Tarhan şirketinin %30 oranında kusurlu olduğu, davacının SGK müfettişine verdiği 17/09/2012 tarihli beyanında Kuruma bildirilen ücretle kendilerine ödenen ücret arasında bir fark olmadığını beyan ettiği, hesap bilirkişiden alınan 04/06/2016 tarihli hesap raporunda emsal ücret olarak esas alınan asgari ücretin 1,58 kat düzeyindeki ücretten hesap yapılarak 536.638,63 TL tutarında maddi tazminat hesap edilmişken davalı vekili itirazı üzerine davacının SGK müfettişine beyanı esas alınarak SGK"ya bildirilen prime esas kazanç üzerinden yapılan 01/11/2016 tarihli hesapta davacının maddi tazminat alacağının 330.443,60 TL olarak tespit edildiği anlaşılmıştır.
    Öncelikle taraflar arasında kazalının iş kazasının gerçekleştiği tarihte almakta olduğu ücret noktasındaki da uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
    İş kazası sonucu hak sahiplerinin maddi tazminat alacakları nın hesaplanmasında, gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Öte yandan, gerçek ücretin ise; işçinin kıdemi ve yaptığı işin özelliği ve niteliğine göre işçiye ödenmesi gereken ücret olduğu, işyeri veya sigorta kayıtlarına geçmiş ücret olmadığı Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır
    Yargıtay kararlarında istikrar kazanmış uygulamaya göre hakkaniyete uygun maddi tazminatın tespiti açısından, öncelikle davacının imzasını taşıyan maaş bordrolarının temini, imzalı bordroların temin edilmemesi halinde ise sigortalının olay tarihindeki yaşı, kıdemi ve yaptığı iş dikkate alınarak emsal ücret araştırması yapılması ve bu araştırma esnasında davacının istem ve beyanları ile sınırlı olarak tespit edilecek ücretin esas alınması gerektiği açıktır.
    Somut olayda, davacının “inşaatta boyacı işçi” olarak çalışırken iş kazası geçirdiği,imzalı ücret bordrolarının bulunmadığı, davacının alabileceği ücretin tespiti için ... İnşaat Esnaf ve Sanatkarlar Odasından ücret araştırmasının yapıldığı, davacının SGK Müfettişine verdiği 17/09/2012 tarihli beyanında işverenin SGK"ya bildirdiği prime esas kazanç ile fiilen kendilerine ödenen ücret arasında bir fark bulunmadığını beyan etmiş olduğunun anlaşılması karşısında, davacının emsal ücretlere göre bu beyanı ile sınırlı ücretin esas alınması gerektiği açıktır.
    Nitekim hesap bilirkşiden alınan 01/11/2016 tarihli raporda davacının beyanıyla sınırlı olarak hesap yapıldığı, bu hesaba göre maddi tazminat alacağının 330.443,60 TL olarak tespit ediliğinin anlaşılması karşısında bu rapora itibar edilerek maddi tazminata hükmedilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile maddi tazminata hükmedilmesi doğru olmamıştır.
    3- Manevi Tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise, gerek mülga B.K"nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı T.B.K’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez.
    Bu açıklamalar doğrultusunda davacı lehine takdir edilen 90.000,00 TL manevi tazminatın az olduğu açıktır.
    Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekili ile davalı ...İnş.Tur. Müh. Telekominasyon ve Tic. Ltd. Şti vekilinin bu yönleri amaçlayan istinaf istemleriinin değerlendirilerek istinaf isteminin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
    O halde, davacı ve ...İnş.Tur. Müh. Telekominasyon ve Tic. Ltd. Şti vekilinin vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları dikkate alınarak yerel mahkeme kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca BOZULARAK KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, kararın bir örneğinin istinaf incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,davacı ve davalılardan ... Turizm Mühendislik Telekominikasyon Nak. San. Tic.Ltd. Şti. yararına takdir edilen 2.037,00 TL duruşma Avukatlık parasının karşılıklı birbirlerine yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden tarafa iadesine 16/04/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi