20. Hukuk Dairesi 2014/819 E. , 2014/3131 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, yörede 1948 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sırasında Sarıdibek Köyünde bulunan ve dava dilekçesinin ekindeki haritada PLXXVIII ve PLXXV numaraları ile gösterilen taşınmazlar, orman sınırları içinde olduğu halde, 3302 sayılı Kanun hükmüne göre 2008 yılında yapılıp 15/10/2008 - 15/04/2009 tarihleri arasında ilân edilen aplikasyon ve (2/B) uygulaması sonucu hatalı işlemle taşınmazların tamamının 2/B alanında bırakıldığını ileri sürerek, işlemin iptali ile taşınmazların orman sınırları içinde bırakılması istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, PLXXVIII nolu taşınmaza yönelik davanın kabulüne, 2/B uygulamasıyla orman dışına çıkarılmasına dair işlemin iptaliyle taşımazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, PLXXV nolu taşınmaza yönelik davanın reddiyle taşınmazın kültür arazisi niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 31/03/2011 tarihli ve 2010/16721 – 2011/3685 sayılı kararı ile Hazinenin, PLXXVIII nolu taşınmaza ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile bu kısma yönelik hüküm onanmış; Orman Yönetiminin, PLXXV nolu taşınmaza ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm bu kısma yönelik olarak bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ""Yapılan araştırmanın yeterli olmadığı, bu nedenle 1980’li yıllara ait hava fotoğrafı ve memleket haritası bulunduğu yerden getirtilerek yeniden yapılacak keşifte, orman ve fen bilirkişi eliyle zemine uygulanmak suretiyle, çekişmeli taşınmazın 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini insan müdahalesi olmadan tam olarak yitirip yitirmediğinin belirlenip sonucuna göre karar verilmesi"" gereğine değinilmeştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kabulüne, ... İli,... Köyünde 64 nolu Orman Kadastro Komisyonunca yapılan 2/B uygulama çalışmaları sonucu orman sınırları dışına çıkartılan ... Yanı Mahallesi Mevkiinde kain PLXXV nolu 51203,00 m² yüzölçümündeki parsele ilişkin orman dışına çıkartılmasına dair tesbitin iptaline karar verilmiş; davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 20/06/2013 tarihli ve 2013/2876 E. - 7003 K. sayılı ikinci bozma kararında [Mahkemece verilen karar, usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; 2010 tarihinde verilen karar davacı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile PLXXV nolu taşınmazın ""31.12.1981 yılından önce bilim ve fen bakımından tam olarak orman niteliğini yitirip yitirmediğinin araştırılması"" gereğine değinilerek bozulmuştur. Bozma kararına uyulduktan sonra yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Dosyada mevcut, 24/07/2012 havale tarihli orman bilirkişi raporu, 05/11/2012 havale tarihli orman bilirkişi ek raporu ve 03/08/2012 havale tarihli ziraat bilirkişi raporunda çekişmeli PLXXV nolu taşınmazın, 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini yitirdiği ve 2/B madde
koşullarını taşıyan yerlerden olduğu bildirildiğine göre, mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, orman bilirkişi raporunun aksine, yerinde olmayan düşünce ve gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.] denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın reddine, 64 nolu Orman Kadastro Komisyonunca yapılan 2/B uygulama çalışmaları sonucu orman sınırları dışına çıkartılan ... Mahallesi mevkiinde kain PLXXV nolu 51203,00 m² yüzölçümündeki taşınmazın tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, altı aylık süre içinde açılan 2/B madde uygulamasına itiraza ilişkindir.
Taşınmazların bulunduğu yörede orman kadastrosu 1948 yılında kesinleşmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; dava, 2/B uygulamasına itiraz niteliğinde olup, davanın reddiyle yetinilmesi gerekirken çekişmeli 2/B poligonunun tespit gibi tesciline karar verilmesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının iki numaralı bendinin hükümden tamamen kaldırılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/03/2014 günü oy birliği ile karar verildi.