4. Hukuk Dairesi 2018/3821 E. , 2019/1340 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ...A.Ş. aleyhine 27/10/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29/11/2017 günlü asıl kararın taraf vekillerince ve davalı tarafın temyiz başvurusunun reddine dair 09/03/2018 günlü ek kararın davalı vekili tarafından Yargıtayca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, yasaya uygun gerektirici nedenlere göre davalının 09/03/2018 tarihli temyiz başvurusu dilekçesinin reddine dair ek karara yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen temyiz itirazları reddedilmelidir.
3-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız haciz nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dışı şahsın davalı bankadan almış olduğu kredi sözleşmesini kefil olarak imzaladığını, bu krediden dolayı ...... 4. ...... Müdürlüğünün 2008/4866 esas sayılı dosyasında davacı aleyhine ...... takibi başlatıldığını, taşınmazlarına ve araçlarına haciz konulduğunu, ...... 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/143 esas sayılı dosyası ile açmış oldukları menfi tespit davasının kabul edilerek, yapılan ...... takibi nedeni ile davacının borçlu olmadığının tespitine karar verildiğini belirterek, araçlara konulan hacizler nedeni ile uğramış olduğu maddi ve manevi zararın davalıdan tazminini isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili, davacının kredi genel sözleşmesindeki imzasını kabul ettiğini, menfi tespit davasında sadece kefalet limitlerindeki hukuki ihtilaf nedeni ile davacının borçlu olmadığına karar verildiğini, bankanın alacağını tahsil için yasal haklarını kullandığını ve davacıyı zarara uğratmak kastı ile hareket etmediğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen ilk karar, Dairemizin 18/04/2016 gün, 2015/15843 esas ve 2016/5184 karar sayılı ilamıyla maddi tazminat istemleri yönünden; davaya konu...... 1992 model minübüsün sadece ...... kaydına ......ten men şerhi yazılmış olduğu, araç üzerinde fiili haciz uygulanmadığı gerekçesiyle bu araca dair maddi tazminat talebinin tümden reddine karar verilmesi gerektiği, ...... 1994 model araca dair maddi tazminat isteminin sadece iddia ve ispat edilmeyen yediemin ücretine yönelik bölümünün reddedilmesi gerektiği, manevi tazminat yönünden ise daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur.
Dosyanın incelenmesinde; Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verildiği ancak bozmanın gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmıştır. Şöyle ki; Dairemiz bozma ilamından davaya konu araçlardan ...... marka 1994 model araç yönünden aracın 10/09/2009 tarihinde ...... kaydına ......ten men şerhi yazıldığı, ayrıca fiilen haczedilerek yediemin otoparkına konulduğu anlaşılmakta ise de ...... İflas Kanununun 95. maddesi hükmüne göre alacaklının, haczedilen malların muhafaza ve idare masraflarını peşin ödemek zorunda olduğu, yedieminlik ücretinden takip alacaklısı olan ...... Bankası T.A.Ş. sorumlu olduğu, kaldı ki takip borçlusu olan davacı tarafçada ...... marka araç için yediemin ücret ödendiği yönünde bir iddia ve ispata yönelik bir delil de sunulmadığı gerekçesiyle sadece bu kalem maddi tazminat isteminin reddi gerektiği belirtilerek mahkeme ilk kararının bozulduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, ...... plaka sayılı araç yönünden sadece yediemin ücretine yönelik tazminat kaleminin reddine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun olarak hesaplanan araçtaki değer kaybı ve mahrum kalınan kazanca yönelik maddi tazminat kalemlerinin de reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemiş, bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle, davalının ek karara yönelik temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine 11/03/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.