Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/2930
Karar No: 2019/4553
Karar Tarihi: 03.04.2019

Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/2930 Esas 2019/4553 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir hırsızlık suçu davasında suça sürüklenen çocuk, 10 TL değerindeki bir fayans yapıştırıcısını çalmaya teşebbüs etmekten suçlu bulunmuştur. Hüküm açıklanmasının geri bırakılması talebi reddedilmiştir. Temyiz başvurusunda ise suçun çocuk tarafından işlendiğinin kabul edildiği ancak cezada hatalar yapıldığı dile getirilmiştir.
Mahkeme kararında, suça sürüklenen çocuğun suç tarihinde çaldığı malın değeri az olmasına rağmen hırsızlığın suç konusunu oluşturduğu belirtilmektedir. İndirim oranının işlenen fiilin ağırlığına göre belirlenmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Hüküm açıklanmasının geri bırakılması talebinde ise suçun teşebbüs aşamasında kaldığı, maddi zarar oluşmadığı ve çocuğun kişilik özelliklerinin göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği kanaatine varıldığı açıklanmış fakat bu koşulların yasal koşulları karşılamadığı gerekçesiyle talep reddedilmiştir.
Kanun maddeleri olarak ise kararda 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 61/1, 145, 50/3 ve 50/1. maddeleri, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/6-a ve 231. maddeleri yer almaktadır. 145.
17. Ceza Dairesi         2019/2930 E.  ,  2019/4553 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel mahkemece suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Suça sürüklenen çocuk hakkında zamanaşımı süresi içinde konut dokunulmazlığının ihlali suçundan işlem yapılması olanaklı kabul edilmiştir.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-5237 sayılı TCK"nun 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, cezanın temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nun 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nun 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK"nun 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nun 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır.
    TCK"nun 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
    Somut olayda ise; suça sürüklenen çocuğun suç tarihinde, bilirkişi raporuna göre, değeri 10,00 TL olarak belirlenen bir paket kalekim marka fayans yapıştırıcıyı çalmaya teşebbüs etmekten ibaret eylemi nedeni ile hakkında 5237 sayılı TCK’nun 145. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    2-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan verilen hapis cezası yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verirken, 5271 sayılı CMK"nun 231. maddesinde sayılan nesnel ve özel koşulların değerlendirilip buna göre gerekçelerin gösterilmesi gerektiği, suça sürüklenen çocuğun adli sicil kaydında daha önce kasıtlı suçtan mahkumiyetinin bulunmadığı, adli sicil kaydındaki ilamın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olduğu ve atılı suçun 6545 sayılı Kanun"un 72. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nun 231/8. maddesinin yürürlüğe girmesinden önce işlendiği, dolayısıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verebilmek için aranan 5271 sayılı CMK"nun 231/6-a maddesinde gösterilen ""Kasıtlı suçtan mahkum olmama"" nesnel koşulunun bulunduğu, hırsızlık suçunun teşebbüs aşamasında kalması dolayısıyla zarar meydana gelmediği dikkate alındığında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin nesnel koşullardan olan mağdurun maddi zararının olmadığı da gözetilerek, suça sürüklenen çocuk hakkında 5271 sayılı CMK"nun 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen, ""Suça sürüklenen çocuğun kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması"" öznel koşulunun da hükmolunan cezanın ertelenmesi gerekçesinde gerçekleştiğinin açıklanmış olması karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında "Yasal koşulları oluşmadığından"" biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile hırsızlık suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    2- Suça sürüklenen çocuğun adli sicil kaydında suç tarihi itibarıyla kesinleşmiş hapis cezasına ilişkin mahkûmiyetinin bulunmaması nedeniyle, hükmolunan kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı TCK"nun 50/3. maddesinde yer alan yasal zorunluluk gereğince aynı Yasa"nın 50/1. maddesindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 03.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi