20. Hukuk Dairesi 2014/846 E. , 2014/3228 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı... Kooperatifi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... Mahallesinde kain 7339 ada 1 parsel sayılı 15036 m² yüzölçümlü ve 7342 ada 1 parsel sayılı 256 m² yüzölçümlü taşınmazlar arsa nitelikleri ve beyanlar hanelerinde “Taşınmaz Devlet ormanı olarak belirlenen saha içinde kalmaktadır” ve “6831 sayılı Kanunun değişik 2. maddesine istinaden Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alanda kalmaktadır” şerhleri ile davalı ... tapu siciline kayıtlıdır.
Davacı ... Yönetimi 15.11.2011 tarihli dilekçe ile, dava konusu taşınmazların bir bölümünün 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp 1946 yılında kesinleşen orman tahdid sınırları içinde kaldığı, daha sonra yapılan aplikasyon ve 2/B çalışmalarında da konumunun değişmediği iddiasıyla kesinleşmiş orman sınırları içinde kalan bölümlere ilişkin olarak tapu kayıtlarının iptalleri ile bu bölümlerin orman niteliğiyle Hazine adına tescilleri istemiyle dava açmıştır.
Davalı vekili, dava konusu taşınmazların imar planı içinde kaldığı ve imar planının iptal edilmediği, taşınmazların belediyeden satın alındığı, satın alma tarihinde orman olduğuna ilişkin bir kaydın bulunmadığı savunmasıyla davanın reddini talep etmiştir.
Yargılama aşamasında dava, Hazine ve ... Büyükşehir Belediye Başkanlığına ihbar olunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu 7339 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tamamı ile 7342 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi ..."nın 23.07.2012 tarihli raporunda (A1)=22,71 m² bölümünün tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, dava konusu taşınmazların imar öncesi kadastro parseli olmadığından 3402 sayılı Kanunun 36/A maddesinin uygulama olanağı bulunmadığından yapılan yargılama giderleri ile 1200.- TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı ... Yönetimine verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşmiş orman kadastrosuna dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1946 yılında yapılıp 1947 yılında kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 7 numaralı Orman Kadastro Komisyonuna bağlı 4 numaralı ekipçe yapılıp 24.03.1976 tarihinde, itirazlar incelenerek sonuçları 7 numaralı Komisyonca 06.04.1983 tarihinde ilân edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması, 1988 yılında yapılıp, 15.06.1989 tarihinde ilân edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır.
Dava konusu taşınmazlar, 25.04.1988 tarihinde ihdasen ... Belediyesi adına tescil edilmiş, Hazine tarafından ihdas işlemine yapılan itiraz 19.12.1991 gün 1988/904-997 sayılı dava ile Asliye 2. Hukuk Mahkemesince hakem sıfatıyla incelenmiş ve 775 sayılı Gecekondu Kanununun 2. maddesindeki arazi, arsalar, devletin hüküm ve tasarrufundaki yerlerden söz edildiği ve bu yerlerin orman olması, orman dışına çıkarılma halinde bu madde kapsamında bulunmadığına ilişkin hüküm bulunmadığından taşınmazın öncesinin orman olduğu ve orman sınırları dışına çıkarıldığı iddiasının sonucu değiştirmeyeceği gerekçesiyle reddedilmiş, 14.05.1993 gün 6578 yevmiye nolu satış işlemi ile davalı ... tescil edilmişlerdir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdığı temyiz harcının istek halinde iadesine 18/03/2014 günü oy birliği ile karar verildi.