3. Hukuk Dairesi 2017/5999 E. , 2017/16198 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile aralarındaki 24.05.2012 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesine göre sakatlar derneği lokal ve çay bahçesinin davalıya kiralandığını, sözleşmede kira süresi sonunda sözleşmenin yenilenmeyeceğinin açıkça kararlaştırılmasına rağmen davalının tahliyeye yanaşmadığını; sözleşmedeki diğer düzenlenmelere uymayarak akde aykırı davrandığını; kira bedellerini süresinde ödemeyerek temerrüde düştüğünü ve ayrıca dernek lokalinde derneğin amacı doğrultusunda engellilerin eğitim ve rehabilitasyonuna yönelik çeşitli etkinlikler düzenleneceğinden buraya ihtiyacı olduğunu belirterek 30.03.2015 tarihinde ihtar gönderilmesine rağmen tahliyeye yanaşmayan davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının tek amacının kendisini tahliye ettirmek olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, temerrüt nedeni ile açılan tahliye davasında kira borcunun 30 gün içerisinde ödenmiş olması, TBK 347 gereğince konut ve çatılı işyeri kiralarında süre bitiminde sözleşmenin sona ermeyeceği, sözleşmeye aykırılık nedeniyle açılan tahliye davasında TBK 316. maddesi gereğince akde aykırılığın giderilmesi için 30 günlük süre verilmediği, davacı tarafından talep edildiği halde kafeterya tahsisinin yapılmadığının davacı tarafça ispat edilemediği, kaldı ki kurs ve seminer gibi etkinliklerin yılın belli dönemlerinde kısıtlı bir süreyi kapsadığı gözönüne alınarak ihtiyaç iddiası samimi görülmediğinden davacının davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının ihtiyaca yönelik tahliye talebine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Türk Borçlar Kanununun 350/1 maddesine göre ihtiyaca dayalı olarak açılan tahliye davalarında tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arz etmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir.
Somut olayda; Davacı, kiralananda derneğin amacı doğrultusunda engellilerin eğitim ve rehabilitasyonuna yönelik kurslar düzenleneceğini, engelli sorunlarının görüşüldüğü aylık toplantıların da lokalde yapılacağını belirterek ihtiyaç nedeni ile tahliye talebinde bulunmuş, dinlenen tanıklar bu iddiayı doğrulamış, 15.02.2016 tarihli bilirkişi raporunda da kiralananın davacının ihtiyacına uygun nitelik ve özellikte olduğu tespit edilmiştir. Dosya kapsamı itibariyle ihtiyaç iddiası kanıtlanmış olup ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.