22. Hukuk Dairesi 2015/12681 E. , 2016/17584 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem ile ihbar tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin ücretinin her ayın en geç 10"una kadar ödenmesi gerektiğini, ancak Mart/2012 dönem ücretinin ödenmediğini, şirketin ..... Bankası ile ilgili yeni dönem sözleşmeyi kazanamadığını, bu sebeple 01.05.2012 tarihinden geçerli olmak üzere ... ..... Belediyesine bağlı işyerinde görev yapacağını bildirir ihtarname gönderdiğini, ancak ihtarname içeriğinin gerçek ve samimi olmadığını, yalnızca kanuni süreçten kaçmasına yönelik bir hareket olduğunu, nitekim yaptıkları araştırmalar sonucunda bu iş yerinden davacının istihdam edilmesine ilişkin yeterli kadronun bulunmadığını, bu sebeple müvekkilinin ... 25. Noterliği kanalıyla gönderdiği ihtarname ile iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini bildirdiğini, ihtarnameden aylar sonra 14.05.2012 tarihinde Mart 2012 dönem ödenmeyen ücretinin ödendiğini, ancak kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının ödenmediğini savunarak üç yıl dokuz ay çalışması karşılığında, 5.031,00 TL kıdem tazminatı, 2.580,00 TL ihbar tazminatı alacaklarının kanunda öngörülen nevinden en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, Mart 2012 dönem ücretinin Nisan 2012 döneminde ödenmesi gerektiğini, bu ücretin de asıl işveren tarafından şirketin hesabına bloke konulması sebebiyle ödenemediğini, bu sebeple ücret ödemesinde gecikme yaşandığını, sonrasında bu ücretin üst işveren tarafından ödendiğini, Nisan ayına ilişkin ücretin de Mayıs ayı içerisinde muaccel olması sebebiyle, fesih tarihinde bu döneme ilişkin ücretin ödenmediği iddiasının da yerinde olmadığını, asıl işveren banka ile müvekkil şirket arasında yeni dönemde sözleşme imzalanmadığını, davacının 01.05.2012 tarihi itibariyle iş yerinde özel güvenlik ihalesini alan yeni şirkette çalışmasına devam ettiğini, iş sözleşmesinin son gününde sözleşmesini feshederek ihaleyi alan yeni şirkette işe giren davacının iyi niyetli olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı tarafın da kabulünde olduğu üzere davacının Mart 2012 aylığının iş sözleşmesinin 12. maddesi ve 4857 sayılı İş Kanunu"nun 34. maddesine göre süresinde ödenmediği anlaşıldığından iş sözleşmesinin davacı tarafından feshinin haklı sebebe dayandığı ve bu sebeple kıdem tazminatına hak kazandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, ihbar tazminatı talebi hakkında bir hüküm kurulmamıştır.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava dilekçesi içeriğinde, davacı taraf kıdem tazminatı ile beraber ihbar tazminatı talebinde de bulunmuş, davacı vekilinin 23.12.2014 tarihli duruşmadaki ihbar tazminatı talebinden vazgeçme beyanı sonrasında mahkemece ihbar tazminatı talebi hakkında herhangi bir karar verilmemiştir. Davacı vekilinin beyanı davayı sona erdiren taraf işlemlerinden "feragat" niteliğinde olup karşı tarafın onayına bağlı değildir ve beyanın esas bakımından sonucu davanın reddi olup mahkemece ihbar tazminatı talebinin feragat sebebiyle reddine karar verilip yargılama gideri ve vekalet ücreti bakımından da bu reddin sonucunu dikkate almalıyken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 13.06.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.