3. Hukuk Dairesi 2020/6309 E. , 2021/9496 K.
"İçtihat Metni" EMİRDAĞ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen menfi tespit ve istirdat davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacının istinaf başvurusunun reddine, davalının ise istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında verdiği kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile dava dışı ... İnşaat San.Ltd.Şti arasında imzalanan 21/03/2016 tarihli haricen düzenlenen gayrimenkul satış sözleşmesi ile şirketin inşaa edeceği 6 katlı binanın zemin katındaki dükkanın davalıya satıldığını, 31/05/2017 tarihinde davalının, sözleşmeye konu zemin kat 2 nolu dükkan olarak kullanılacak işyerini bütün sorumlulukları ve hakları ile birlikte kendisine devrettiğini, devre ilişkin beyanların ilk sözleşmeye yazıldığını, yüklenici firma yetkililerinin kaçıp gittiğini haricen öğrendiğini, başkaca bir çok kişinin mağdur olduğunu, taşınmazın yapılacağı arsanın da müteahhit firmaya geçmediğini, bu nedenle davalı ile arasında yapılan sözleşmenin herhangi bir hukuki geçerliliğinin bulunmadığını, yine gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi de resmi şekil şartına tabi olduğu için her halükarda sözleşmenin geçersiz olduğunu ileri sürerek; davalıya vermiş olduğu 30/09/2017 vade tarihli 105.000,00 TL lik bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti ile söz konusu bononun iptaline, davalı tarafa ""dükkan bedeli"" açıklamasıyla ödenmiş olan 100.000,00 TL"nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, yüklenici şirketin dava konusu dükkanı başkasına satacağını beyan etmesi üzerine yüklenicinin isteği üzerine dava konusu dükkanı davalıya devrettiğini, davacıya
dükkanı satan kişinin yüklenici olduğunu, davacının varsa alacağını dava dışı yükleniciye bildirmesi gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; davanın kabulüne karar verilmiş, kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi"nin 2019/582 E, 2019/616 K sayılı kararı ile davacının istinaf başvurusunun reddine, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiş; hüküm, bu kez davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, alacağın temliki sözleşmesi gereğince kendisine verilecek olan taşınmazın teslim edilmemesi nedeniyle ödenen bedelin tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin geçersiz olması nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince tarafların aldıklarını geri iade etmekle yükümlü oldukları gerekçe gösterilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Tarafların istinaf başvurusu üzerine; Bölge Adliye Mahkemesince, davacının istinaf başvurusunun reddine, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, davalının kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca doğan şahsi hakkını, adi yazılı sözleşme ile davacıya temlik ettiği, gerek yüklenicinin gerekse davalının yaptığı devirlerin yazılı yapılması nedeniyle taraflar arasındaki sözleşmenin geçerli olduğu, ancak TBK 191/1 maddesi gereğince alacağın temliki sözleşmesinde temlik ivazlı olduğundan temlik alan dava dışı borçluya karşı, tahsil için her türlü girişimde bulunmasına rağmen alacağını tahsil edemediğini ileri sürüp ispatlayamadığı halde temlik alanın temlik edene karşı başvurma hakkı henüz doğmadığı kabul edilerek ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir. Oysa davaya konu sözleşme ile temlik eden, borcun varlığını ve borçlunun ödeme gücünü taahhüt etmiş sayıldığı gibi davacının akidi olan davalıya karşı dava açmasına engel hüküm yoktur. Davalı davacının akidi olup, davalı dava dışı yüklenici ile yapmış olduğu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile elde ettiği kişisel hakkını TBK.nın 183. maddesine uygun olarak davacıya devrettiğine ve davacı da devraldığı bu kişisel hakka dayalı olarak bu davayı açtığına göre, sözleşmenin ifasını veya ifa edilmemesi nedeniyle uğradığı zararını davalıdan talep edebilir. O halde davalının, davacının akidi olması nedeni ile davacıya karşı sorumlu olduğu gözetilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, HMK’nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 05/10/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.