Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/9393
Karar No: 2014/3393
Karar Tarihi: 24.03.2014

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/9393 Esas 2014/3393 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2013/9393 E.  ,  2014/3393 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 10/06/2013 gün ve 2013/125 - 6392 sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davalı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... Yönetimi vekili, 16.10.2010 havale tarihli dilekçe ile davalı adına tapu siciline kayıtlı ... İlçesi, ... Mahallesi 664 ada 9 ve 10 parsel sayılı sırasıyla 372 m² ve 378 m² yüzölçümlü taşınmazların bir bölümünün, kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı iddiasıyla bu bölümlerin tapusunun iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Davalı vekili, kadastro tesbitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği savunmasıyla davanın reddini istemiştir
    Mahkemece davanın kabulü ile fen bilirkişi tarafından düzenlenen 18.04.2011 günlü rapor ve haritasında çekişmeli 9 sayılı parsele ilişkin olarak (9A) ile gösterilen 346 m² ve çekişmeli 10 sayılı parsele ilişkin olarak (10A) ile gösterilen 147 m² bölümlerin tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescillerine, diğer bölümlere ilişkin tapunun davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairenin 10/06/2013 gün ve 2013/125 E. -2013/6392 K. sayılı ilâmıyla; ["" İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazların bilirkişi raporlarında (9A) ve (10A) ile işaretli bölümleri dışında kalan bölümlerinin orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu ve Dairenin 04/10/2011 gün ve 2011/3712 - 10979, 04/10/2011 gün ve 2011/3713 - 10978, 10/04/2012 gün ve 2011/17673 - 5504, 15/05/2012 gün ve 2012/3937 - 7324 sayılı kararları ile sırasıyla 664 ada 6, 4, 8 ve 3 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin olarak yapılan tahdit uygulaması sonucu kurulan hükümlerin de onandığı anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,""] karar verilmiştir.
    Davalı ... vekili karar düzeltme dilekçesinde; dava konusu taşınmazların geldisinin 242 kadastro parseli olduğunu ve yörede 1952 yılında maki tefrik komisyonunca makiye ayrıldığını ve 1962 yılında yapılan kadastroda ilk tesbit malikleri adına kadastro tesbit ve tescilinin yapıldığını, daha sonra ifraz sonucunda müvekkilinin taşınmazları iyi niyetle satın aldığını, hiçbir bedel ödenmeden taşınmazın tapu kaydının kısmen iptal edilmesinin Anayasaca korunan mülkiyet hakkına aykırı olduğunu, 26 Nisan 2012 tarihindeki Resmî Gazetede yayımlanarak yürülüğe giren 6292 sayılı Kanunun 7/b maddesi ile 9/2 maddelerinin mahkemece dikkate alınmadığını ileri sürerek, Dairenin onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.
    Davalı vekilinin karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlar temyiz aşamasında da ileri sürülmüştür. Dairemiz kararı, karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, tapu kaydının kısmen iptali nedeniyle davacının tapu kaydına dayalı olarak açtığı bir tazminat davası ya da karşı davası bulunmadığına, tapuya ve mülkiyet hakkına dayalı olarak dava açılması halinde bu istemin değerlendirilebileceğine göre karar usûl ve kanuna da uygun bulunduğundan davalı vekilinin işin esasa ilişkin karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir.
    Ancak; mahkeme kararını davalı ... vekilinin temyiz ettiği ve kararın bozulmasını istediği ve davacı ... Yönetimi vekilinin de davalının temyizine cevap verdiği ve kararın onanmasını istediği, buna göre davalı vekilinin temyiz istemi nedeniyle Dairece temyiz incelemesi yapıldığı halde, maddi hata sonucu olarak Daire kararının üst başlığının giriş parağrafının ikinci satırında yine ilâmın karar başlığının üçüncü parağrafının dördüncü ve beşinci satırında temyiz eden davacı ... Yönetimi vekili olarak yazıldığı anlaşılmaktadır. Maddi hata usulî kazanılmış hakkın istisnasını teşkil eder. İlâmın infaza olanak vermesi için onanan ve bozulan kararda temyiz eden tarafların isimlerinin ve dava konusu taşınmazların ada ve parsel numaralarının ilâma doğru yazılmış olması zorunludur. Bu nedenle; davalı vekilinin ilâmda yapılan maddi hataya yönelik olarak re"sen ve sair nedenlerle yaptığı karar düzeltme isteminin kabulü ile dairenin kararının bu yönde düzeltilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: 1) Yukarıda açıklanan nedenlerle ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K."nun 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan işin esasına ilişkin davalı ... vekilinin karar düzeltme isteğinin REDDİNE,
    2) Davalı vekilinin ilâmda yapılan maddi hataya yönelik olarak resen ve sair nedenlerle yaptığı karar düzeltme isteminin kabulü ile 10/06/2013 gün ve 2013/125 E. 2013/6392 K. sayılı ilâmının üst başlığının giriş parağrafının ikinci satırında yine ilâmın karar başlığının üçüncü parağrafının dördüncü ve beşinci satırında geçen ""... davacı ... Yönetimi vekili ..."" ibaresinin ilâmdan çıkartılarak yerine "... davalı ... vekili ..."" ibaresi yazılmak suretiyle DAİRE KARARININ DÜZELTİLMESİNE 24/03/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi