Esas No: 2021/11985
Karar No: 2022/5766
Karar Tarihi: 24.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11985 Esas 2022/5766 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/11985 E. , 2022/5766 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nce başvurunun kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından 07/03/2020 tarih ve 2020/İHK-5276 sayılı itirazın reddine ilişkin kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; 12/08/2018 tarihinde, yolcu olarak bulunduğu davalıya sigortalı aracın karıştığı trafik kazasında, davacının yaralanarak %23 oranında kalıcı maluliyetinin oluştuğunu belirterek bu fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Bilirkişi raporu doğrultusunda dava değerini 166.037,08 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; davacıya ödeme yaptıklarını ve sorumluluklarının kalmadığını, maluliyet raporuna itiraz ettiklerini, güncel maluliyet oranının tespiti için rapor alınması gerektiğini, davacının müterafık kusuru olup olmadığının araştırılarak indirim yapılmasını gerektiğini savunarak davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komiyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulü ile %20 oranında müterafık kusur indirimi neticesinde 132.829,66 TL sürekli maluliyet tazminatının 21/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş hükme karşı davalı vekili itiraz yoluna başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine ilişkin verilen karara karşı davalı vekili temyiz yoluna başvurmuştur.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle, yasala uygun gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Trafik kazasında cismani zarara uğrayan ve buna dayalı olarak tazminat isteminde bulunan hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa'dan alınan 1931 tarihli "PMF" cetvellerine göre saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi'nin çalışmalarıyla "TRH 2010" adı verilen "Ulusal
Mortalite Tablosu" hazırlanmıştır. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda; Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu'na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir.
Eldeki davada; davacının yaralanmasından kaynaklanan maddi tazminatının hesaplanmasında TRH 2010 ve 1,8 teknik faizin uygulanması şeklinde hesap yapılmış ve rapora istinaden de hüküm tesis edilmiştir. Gerçek zarar hesabı yapılırken, TRH 2010 Tablosu'nun kullanılmasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Tazminat hesaplamasında THR 2010 Yaşam Tablosu kullanıldığı belirtilmiş ise de 2014 doğumlu olan ve kaza tarihinde 4 yaşında, hesap tarihinde 5,34 yaşında olan davacının bakiye ömür süresi ile devre başı ve sonunun belli olmadığı anlaşılmakla davalının usuli müktesep hakları da dikkate alınarak bakiye ömür süresi, aktif ve pasif dönem başlangıç bitiş tarihleri ve süreleri gösterilmek suretiyle denetime elverişli ek hesap raporu aldırılması gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
3-Kabule göre de; somut olayda, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; 132.829,66 TL'nin davalıdan tahsiline, kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına 16.568,82 TL vekalet ücreti hükmedilmiştir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/17 maddesi ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikin 16.maddesinin 13.fıkrası uyarınca tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekalet ücretinin her iki taraf için AAÜT’ de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan nispi vekalet ücretinin beşte biri olacağı öngörülmüştür.
Bu itibarla anılan kanun ve yönetmelik hükümleri ile AAÜT’nin 17. maddesi uyarınca hesaplanan vekalet ücretinin maktu ücretin altında kalmamak koşulu ile nispi vekalet ücretinin beşte biri oranında belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde tam ve nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 24/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.