Esas No: 2021/12591
Karar No: 2022/5807
Karar Tarihi: 24.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/12591 Esas 2022/5807 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/12591 E. , 2022/5807 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; davalıya trafik sigortalı araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile gerçekleşen kazada davacının yaralandığını ve malul kaldığını, davalı tarafça kısmi ödeme yapıldığını, davacının sağlık sorunlarının giderek arttığını ve maluliyet oranında artış meydana geldiğini açıklayıp bakiye zararlarına karşılık olarak 5.000,00 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini artırmıştır.
Davalı vekili, davacıya yeterli ödeme yapıldığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince davacı vekilinin itirazının kabulü ile, hakem heyeti kararının kaldırılarak davanın kabulü ile 57.102,18 TL’nin tahsiline karar verilmiş, karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili meydana gelen kazada davacının yaralandığını ve malul kaldığını, daha önce açtıkları davada davacının %13 oranında malul kaldığının tespit edildiğini ancak daha sonra davacının sağlık sorunlarının arttığını, yeni alınan maluliyet raporunda davacının maluliyet oranının %23’e yükseldiğini açıklayıp bakiye zararın tahsiline karar verilmesini talep etmiş, Tahkim Heyetince yapılan yargılama neticesinde davacının artan maluliyeti nedeni ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Eksik inceleme ile karar verilemez. Davacının aynı kazaya bağlı olarak yeniden talepte bulunabilmesi için maluliyet oranındaki artışta gelişen bir durumunun olup olmadığının araştırılması gerekmektedir.
Somut olayda; bu davadan önce alınan maluliyet raporunda davacının %13 oranında sürekli iş göremez olduğu belirlenmiş, eldeki davada ise davacının %23 oranında sürekli iş göremez olduğu belirtilmiştir. Bu haliyle her iki rapor arasında bariz farklılıklar bulunmaktadır.
Taraflar arasında daha önce görülen görülen dava kesinleştiği için bu davada alınan maluliyet raporları taraflar için bağlayıcı olup artık aynı hukuki sebeplerle ikinci bir dava açılamaz. Ne var ki gelişen durumların varlığı halinde artık yeni ortaya çıkan durumlar açısından kesin hüküm söz konusu değildir. Zira daha önceki yargılamada sonradan gelişen bu durumlar yargılama konusu yapılmamıştır. Gelişen durum; olay sonucu meydana geldiği halde, başlangıçta bilinen yaralanmalar dışında, sonradan ortaya çıkan veya gelişen, olaya bağlı vücut bütünlüğünü bozan sonuçlar olarak tanımlanabilir. Gelişen durumun olup olmadığı ise her olaya özgü olarak kanıtlara göre değerlendirilir.
Hakem Heyetince karara esas alınan maluliyet raporunda gelişen durum olup olmadığı yönünden bir değerlendirme yapılmamış olması nedeniyle anılan rapor karar vermeye yeterli ve elverişli değildir.
Bu durumda Hakem Heyetince, davacıya ait tüm tıbbi belgeler celbedilerek taraflar arasında görülen davalarda alınan maluliyete ilişkin bilirkişi raporları arasındaki farklılığın sebebinin araştırılması, yaralamanın hangi tarihte tedaviyle tamamen sona erdiği, maluliyetin artmasına ilişkin gelişen durumların olup olmadığı, ilk davada alınan maluliyet raporunda saptanan ve değerlendirmeye alınan tıbbi bulgular ile eldeki davada alınan raporda dikkate alınan tıbbi bulguların aynı olup olmadığı, ilk rapordan sonra ortaya çıkan arazların bulunup bulunmadığı, var ise dava konusu kazayla bağlantısı olup olmadığı hususlarında kaza tarihinde geçerli olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine uygun gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınması ve hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından davacının başvurusunun kabulü ile kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına tam nisbi vekalet ücretine karar verilmiştir. Varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir.
İtiraz Hakem Heyetince başvuru sahibi lehine vekalet ücretine karar verilirken Sigortacılık Kanununun 30. maddesinin 17. fıkrası ve 19/01/2016 tarihli, 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin 13. fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine (maktu ücretin altında kalmamak kaydı ile) karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tam nisbi vekalet ücretine karar verilmesi de doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 24/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.