16. Hukuk Dairesi 2015/18526 E. , 2015/14850 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/07/2014
NUMARASI : 2012/205-2014/222
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ........Köyü çalışma alanında bulunan ve tespit harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında davacılar ............ ve............. irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile fen bilirkişi raporuna ekli krokide gösterilen 6.844,18 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümünün davacılar adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacılar lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Dava, 4721 sayılı TMK"nın 713. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesine dayalı tescil istemine ilişkindir. Mahkemece çekişmeli taşınmazın niteliği, imar planı içinde olup olmadığı, imar planı içindeyse imar planının hangi tarihte onaylandığı, davacılar adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla başkaca taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği araştırılmamış, taşınmazın niteliğinin belirlenmesi açısından tek kişilik zirai bilirkişi raporu ile yetinilmiş ve taşınmazın niteliği ile zilyetlik hususlarında yapılan araştırmada hava fotoğraflarından yararlanılmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. O halde sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için; çekişmeli taşınmazın imar planı içinde olup olmadığı, imar planı içindeyse imar planının hangi tarihte onaylandığı araştırılarak, dava tarihi olan 2012 yılından 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra; mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf ve zilyetlik tanıkları, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulu katılımı ile keşif yapılmalıdır. Taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, kullanılmıyor ise ne kadar süredir kullanılmadığı, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, 3 kişilik zirai bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazların eğimi, niteliği, toprak yapısı, bitki örtüsü, taşınmazın imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı, önceki zirai bilirkişi raporunu da irdeleyen ve sınırındaki taşınmazlarla mukayese edilecek şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın incelenen 3 adet fotoğrafa göre sınırlarının ve niteliğinin belirlenmeli, taşınmaz üzerinde imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı ile tamamlanmış ise tamamlanma tarihini tespit etmesi istenilmeli, HMK"nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla raporlarda belirtilen hususların somutlaştırılması için, taşınmaz ve çevresini tüm yönleriyle gösterecek şekilde taşınmaz ve çevresinin yakın plan fotoğrafları çektirilip fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmaz kabaca işaretlettirilmeli ve mahkemece onaylanmasını müteakip dosya arasına konulmalı, teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan verir ve denetime elverişli kroki ve ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde gösterilen kazanıma esas miktar sınırları davacılar adına belgesizden tespit edilen taşınmaz miktarları Kadastro Müdürlüğü, Tapu Müdürlüğü ve Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak, var ise tutanakları da temin edilmek suretiyle belirlenmeli, taşınmazın belediye sınırları içerisinde olması nedeniyle imar planı kapsamında olduğunun anlaşılması halinde 3402 sayılı Kanunun 17. maddesi göz önüne alınarak varsa imar planının onay tarihinden önce 3402 sayılı Yasa"nın 14 ve 17. maddesinde öngörülen koşulların davacı taraf yararına gerçekleşmiş olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 07.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.