Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8929
Karar No: 2017/16395
Karar Tarihi: 22.11.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/8929 Esas 2017/16395 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/8929 E.  ,  2017/16395 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; Davalı şirket tarafından davacı aleyhine ... 6. İcra Müdürlüğünün 2010/4874 esas sayılı dosyası ile, ... nolu cep telefonu hattının kullanım bedellerinin ödenmediği gerekçesi ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, belirtilen cep telefon hatlarının davacıya ait olmadığını, abonelik sözleşmesindeki imzaların davacıya ait olmadığını, müvekkilinin kimlik bilgileri üzerinden sahte kimlik çıkartarak değişik tarihlerde, çok sayıda cep telefonu hattı çıkartıldığını, davacının bu hususta ... Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacının davalıya 6.300,79-TL borçlu olmadığının tespitine, % 40 kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı; davacıyla arasında abonelik sözleşmesi imzalandığını, sözleşme yapılırken davacının sunduğu fatura ve nüfus kayıt örneğine istinaden abonelik sözleşmesi yapıldığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece; abonelik sözleşmesindeki imzanın davacının eli ürünü olmadığının bilirkişi incelemesi ile tespit edildiğinden sözleşmenin geçerli olmadığı kabul edilerek, davanın kabulüne, davacının davalı firmaya 6.300,79-TL borçlu olmadığının tespitine, ... 6. icra müdürlüğünün 2010/4874 esas sayılı dosyasına yapılan itiraz nedeni ile takibin iptaline, asıl alacak üzerinden takip tarihi de dikkate alınarak %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1) Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re"sen dikkate alınması gerekir.
    Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan, 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3.maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder, şeklinde tanımlanır.
    Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için; yasanın amacı içerisinde, yukarıda tanımları verilen taraflar arasında, mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. 4077 sayılı Yasanın 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
    Bu açıklamalar ışığında, somut olay incelendiğinde; davacı, kimlik bilgilerinin 3. kişiler tarafından kullanılarak davalı şirket nezdinde telefon abonelikleri tesis edildiğini ve bu abonelikler nedeniyle tahakkuk eden borçların ödenmemesi üzerine de davalı şirket tarafından hakkında icra takipleri yapıldığını belirterek, borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Bu haliyle, uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişki, haksız fiilden kaynaklanmaktadır.
    Diğer taraftan, davalı şirket ile telefon abonelik sözleşmelerini akdedenin davacının kimlik bilgilerini kullanan 3. kişiler olduğunun anlaşılması halinde de, taraflar arasında bir sözleşme ilişkisinin varlığından söz edilemeyeceği açıktır(HGK"nun 17.02.2010 gün ve 2010/4–61 E. 2010/84 K. sayılı ilamı da aynı yöndedir.).
    Hal böyle olunca; davada, taraflar arasında sözleşme ilişkisinin bulunmadığının ve buna bağlı olarak uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkinin haksız fiilden kaynaklandığının ileri sürülmüş olmasına ve abonelik sözleşmesindeki imzanın davacının eli ürünü olmadığının bilirkişi incelemesi ile tespit edilmesine göre, davaya, genel hükümlere göre, Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılması için, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken; Tüketici Mahkemesi sıfatıyla işin esası hakkında yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    2) Bozma nedenlerine göre, davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi