20. Hukuk Dairesi 2014/1985 E. , 2014/3469 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayılı hükmün; Dairemizin 18/06/2012 gün ve 2012/7284 – 9221 E. K. sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davalı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içindeki tüm belgeler incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine vekili, çekişmeli ... Köyü 103 ada 450 nolu 1643,93 m2 yüzölçümlü taşınmazın, davalı ... adına narenciye bahçesi vasfıyla tapuda kayıtlı olduğunu, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşlık, kayalık, makilik nitelikteki çalılık yerlerden olduğunu iddia ederek, tapunun iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, çekişmeli 103 ada 450 nolu parselin, resmî belgelerde çalılık simgeli yeşile boyalı alanda kaldığı, eğiminin % 12"den fazla olduğu, bu haliyle taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve 103 ada 450 nolu parselin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından taşınmazın niteliğine yönelik olarak, davalı ... vekili tarafından esasa yönelik olarak temyizi üzerine Dairenin 18/06/2012 gün ve 2012/7284 E. – 9221 K. sayılı kararıyla; [""İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,""] karar verilmiştir.
Davalı ... vekili karar düzeltme dilekçesinde; çekişmeli taşınmazın tespitinin narenciye bahçesi olduğunu ve halen dahi narenciye bahçesi olarak kullanıldığını, hazinenin orman savı ile bir davası bulunmadığını, imar ve ihyasını tamamladığını ve ziraat arazisi olduğunu, mülkiyet hakkının ihlal edildiğini AİHM kararlarına ve AİHS nin Ek 1 nolu protokolünün 1. maddesine aykırı karar verildiğini ileri sürerek onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararının karar düzeltme yolu ile bozulmasını talep etmiştir.
1) Davalı ... vekilinin karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlar temyiz aşamasında da ileri sürülmüştür.
Dairemiz kararı, karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, usûl ve kanuna da uygundur. Ayrıca; davalı vekilinin taşınmazın tapu kaydının iptali nedeniyle tapuya dayalı olarak tazminat istemli bir davası ve karşı davası bulunmadığına mülkiyet hakkına dayalı olarak tazminat isteminin böylesi bir dava açması halinde değerlendirileceğine göre davalı ... vekilinin işin esasına ilişkin karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir.
2) Ancak; davalı ... vekilinin mülkiyet hakkının korunmasına, taşınmaz niteliğinin değiştirilmesine ve re"sen nedenlerle ileri sürdüğü yargılama giderleri bağlamında kalan harca ilişkin karar düzeltme istemlerine gelince; incelenen dosya kapsamına ve kararın dayandığı gerekçeye göre davalı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesine göre zilyetlikle taşınmaz edineme koşulları davalı yararına gerçekleşmediği kabul edilerek davanın kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki; dava konusu 103 ada 450 parsel sayılı taşınmaz, kadastro çalışmasında narenciye bahçesi niteliği ile davalı adına tesbit edildiğinden, Hazinenin orman savı ile nitelik değiştirme yönünde bir istemi ve davası olmadığı halde hükümde taşınmazın niteliğinin değiştirlerek orman niteliği ile Hazine adına kayıt ve tesciline şeklinde hüküm kurulması, ayrıca; yargılama giderleri bağlamında kalan 594.10.- TL nisbi karar ve ilâm harcının 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile eklenen 3402 sayılı Kanunun 36/A maddesine göre Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına şeklinde karar verilmesi gerekirken davalıdan alınmasına karar verilmesi doğru değil ise de bu hususlar usul ekonomisi yönünden hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle ve hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K."nun 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan davalı ... vekilinin işin esasına ilişkin karar düzeltme isteminin REDDİNE,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin taşınmaz niteliğinin değiştirilmesi ve re"sen sebeplere dayalı karar düzeltme isteminin kabulü ile yerel mahkemenin hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinin kaldırılarak yerine "1- Davanın kabulüne, ... Köyü 103 ada 450 nolu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile narenciye bahçesi vasfıyla Hazine adına kayıt ve tesciline,"" cümlesi yazılarak kararın düzeltilmesine yine yargılama giderlerinden olan harca ilişkin hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinin kaldırılarak yerine, "" 2- Mahkemece hesaplanan nisbi karar ve ilâm harcının 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile eklenen 3402 sayılı Kanunun 36/A maddesine göre davalıdan tahsil edilemiyeceğinden ve Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasın yer olmadığına,"" cümlesi yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K"nun 438/7. maddesine göre hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine ""] ve Dairenin 18/06/2012 gün ve 2012/7284 E. – 9221 K. sayılı ONAMA KARARININ BU ŞEKİLDE DÜZELTİLMESİNE, yatırdığı karar düzeltme harcının istek halinde iadesine 24/03/2014 gününde oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacı Hazine vekili, davalı adına tapuda kayıtlı taşınmazın özel mülkiyete konu olmayacak taşlık ve çalılık niteliğinde, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu gerekçesi ile kaydın iptali ile adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir. Mahkemece talep kabul edilerek orman niteliği ile tesciline karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmekle Dairemizin 18/06/2012 gün ve 2012/7284 E. - 9221 K. sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiş, davalı tarafından yerel mahkeme hükmünün karar düzeltme yolu ile bozulması istenilmiştir. Dairemiz çoğunluğunun davalının karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin onama kararının kaldırılarak çekişmeli taşınmazın yerel mahkeme kararında hükme bağlanan “orman” vasfının, “narenciye bahçesi” olarak düzeltilmesine ilişkin düşüncelerine katılamıyorum. Şöyle ki;
Mahkemece çekişmeli taşınmaz başında uzman bilirkişiler marifetiyle yapılan inceleme sonucu 1961 ve 1990 tarihli hava fotoğraflarında kapalı, memleket haritalarında ise
çalılık rumuzlu yeşil alanda kaldığı ve %25 meyilli çalılık ve taşlık olmasına karşın son birkaç yıldır makine ve dinamit kullanılmak suretiyle taş ve kayaların parçalandığı, ancak öncesi itibariyle 6831 sayılı Orman Kanununun 1/j bendinin karşı anlamına göre orman sayılan yerlerden olduğu belirlenmiştir.
Anayasanın 169. maddesinde, bazı yasal düzenlemeler hariç, ormanların sınırları daraltılamaz, kamu malı olma keyfiyeti izale edilemez ve 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi hükmü uyarınca ‘orman’ niteliği ile Hazine adına kaydı gerekir. Bu husus, taşınmazın niteliği itibariyle kamu düzenini ilgilendirdiğinden re"sen gözetilmesi gereken bir olgudur.
Dava tapu iptal ve tescil davası olduğuna, davacı Hazinenin iddiaları arasında “Çalılık” ve “devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerdendir” bulunduğuna göre çekişmeli taşınmazın vasfı mevcut duruma göre değil, usûlünce yapılacak araştırma sorucu resmî belgelerdeki durumunun saptanması ile mümkün olabilecektir. Mahkemeninde usûlünce yaptığı araştırma sonucu taşınmaz vasfının orman olduğu belirlenmiştir.
Kaldı ki somut uyuşmazlıkta taşınmazın vasfının değiştirilmesi yönünde mülk sahibi Hazinenin de bir talebi bulunmamaktadır. Bu nedenle çoğunluğun 6099 sayılı Kanun kapsamında yaptığı düzeltmeye aynen katılmakla birlikte mülkün sahibi olmadığı, yerel mahkemece ve Dairemiz onama kararı ile tesbit edilen davalı kişinin, karar düzeltme talebine dayanarak, taşınmazın “orman” olarak belirlenen vasfının, “narenciye bahçesi” olarak düzeltilmesinin mümkün olamayacağı düşüncesi ile Dairemiz çoğunluğunun hükmün bu yöne ilişkin karar düzeltme talebinin kabulü yolundaki görüşüne katılamıyorum.