Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1270
Karar No: 2021/639
Karar Tarihi: 22.04.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1270 Esas 2021/639 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1270
KARAR NO : 2021/639
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKE : 19/03/2019
DOSYA NUMARASI : 2015/1261 Esas - 2019/269 Karar
DAVA: Alacak
KARAR TARİHİ : 22/04/2021
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; "Davacı şirketin müşteri portföyünü geliştirmek amacıyla davalının olanak sunduğu barter sistemine Barter Üyelik Sözleşmesi ’ni imzalayarak dahil olduğunu, bahsi geçen sistemde barter havuzundaki mal ve hizmetin ayni olarak takasına dayalı alış-veriş pazarında sisteme dahil olan üyelerin karşılıklı mal ve hizmet alışverişi yaparak sistemden yararlandığı, yapılan alışveriş neticesi firmaların alacak ve borç miktarlarının cari hesapta güncel olarak tutulduğunu, müvekkili davacı şirketin Barter Üyelik Sözleşmesi’ni imzalayarak sisteme dahil olduğundan bu yana 149.195,50-TL satış, 38.155,68-TL alış gerçekleştirdiği, cari hesaba göre 111.039,82-TL alacaklı olduğunu, davacının bu alacağına karşılık Barter havuzundan ihtiyaç duyduğu mal veya hizmeti ayni olarak almak istediği ancak davalının barter cari hesabında nakit ödeme borcu bulunduğu gerekçesi ile onay vermediğini, davalı şirkete 18.12.2014 tarihli ihtarname keşide edildiğini, davalı yanın Bakırköy ... Noterliği’nin 30.12.2014 tarih ve ... yevmiye nolu cevabında “mal ve hizmet alım hakkı bedelinin nakden talep edilemeyeceğini ” ileri sürerek olumsuz cevap verdiğini, cari hesaba göre davacının 111.039,82-TL alacağının bulunduğunu, davalı şirkete alacaklı ilgili ihtarname keşide edildiği, davalının Bakırköy .... Noterliği'nin 30.12.2014 tarih ve ... yevmiye nolu cevabında ‘mal ve hizmet alım hakkı bedelinin nakden talep edilemeyeceğini” ileri sürerek olumsuz cevap verdiği, davalı tarafın davacının alacağını inkar etmediği, bunun sözleşme gereği ayni olarak karşılanabileceğini fakat bunun içinde sözleşme gereği barter cari hesabındaki nakdi ödeme borcunu ödemesi gerekliği, beyan ederek, cari hesap gereği alış ve satış işlemlerinin farkından doğan 111.039,82-TL alacağın ticari temerrüt faizi ile birlikle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 14.03.2011 tarihinde Barter Üyelik Sözleşmesi Akdedildiğini, bu sözleşme nezdinde üyeye ait iki ayrı cari hesap işletildiği, bunlardan ilki üyenin Türk Barter’e ödemeyi üstlendiği komisyon, üyelik bedeli ve gecikme cezalarının olduğu nakit cari hesap diğeri ise üyenin sözleşme uyarınca gerçekleştireceği mal ve hizmet alım/satımlarının yer aldığı barter cari hesap olduğu, somut olayda sisteme üye olan davacı firmanın sistem içerisinde gerçekleştirdiği barterli alım ve satım işlemlerinden kaynaklı olarak 92.441,37-TL alış işlemi 187.284,88-TL satış işlemi gerçekleştirdiği ve bunun sonucunda barter cari hesabında 994.843,51-TL barterli mal ve hizmet alım hakkının bulunduğu, üyelik sözleşmesi uyarınca davacı firmanın gerçekleştirdiği işlemlerden kaynaklı komisyon, üyelik bedeli ve gecikme cezası olarak nakden ödemek üzere 59.148,20-TL davalıya borçlandığını, davacının bu bedelleri nakden ödemeyi üyelik sözleşmesinin H Maddesi uyarınca ve sözleşme ekinde bulunan form uyarınca kabul ve taahhüt ettiği, Barter sisteminin "mal karşılığı mal" esasına dayalı bir sitem olduğunu, bu sistemde üyeler arasında nakit para ilişkisinin bulunmadığı, taraftar arasında imzalanan sözleşmede üyenin Türk Barterden hiçbir zaman nakden ödeme talebinde bulunamayacağının açıkça düzenlendiğini, tacir olan davacının bu hususu kabul etmediğini, taraftar arasında imzalanan sözleşme uyarınca davacının davalıya nakden üyelik bedeli, işlem komisyonu ve bu tutarları vadesinde ödememesi halinde gecikme cezası ödemeyi kabul ettiğini, somut olayda davacı taraf sistem içerisinde gerçekleştirdiği barterli işlemler nedeniyle davalı lehine tahakkuk eden bu nakit borçlarım ödemediğini, davalının toplam 59.148,20-TL borcu olup bu tutarın davalıdan tahsili gerektiğini, davacı tarafın talep ve iddia ettiği gibi bu nakit borç bakiyesinin davacının sistemde bulunan barterli mal ve hizmet alım hakkı ile mahsuplaştırılmasına hukuken imkan bulunmadığını, davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Karşı davacı .... vekili karşı dava dilekçesinde özetle; taraftar arasında 14.03.2011 tarihinde Barter Üyelik Sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme uyarıma Türk Barter nezdinde üyeye ait iki ayrı cari hesap işletildiğini, bunlardan ilkinin sözleşme uyarınca üyenin Türk Bartere ödemeyi üstlendiği komisyon, üyelik bedeli ve gecikme cezalarının olduğu nakit cari hesap, diğerinin ise üyenin yine sözleşme uyarınca gerçekleştireceği mal ve hizmet alım satımlarının yer aldığı Barter cari hesap olduğunu, karşı davalının üyelik sözleşmesi uyarınca gerçekleştirdiği işlemlerden kaynaklı komisyon, üyelik bedeli ve gecikme cezası olarak nakden ödemek üzere 59.148,20 -TL Türk Barter'e borçlandığını, davacı -karşı davalının, bu bedelleri nakden ödemeyi üyelik sözleşmesinin H. maddesi uyarınca ve sözleşme ekinde bulunan form uyarınca kabul ve taahhüt ettiğini, karşı davalı tarafa birçok kez noter ihtarı ile mevcut borç bakiyesini ödemesi ihtar edilmiş ise de karşı davalı taraf borç bakiyesini ödemekten imtina ettiğini, sözleşme gereği nakden ödenmesi gereken bu bedellerin tahsili amacıyla iş bu karşı davanın ikame edildiğini belirterek, karşı davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı – karşı davalı karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; karşı davanın haksız ve yersiz olup reddinin gerektiğini, davalı-karşı davacının, davacıya mal ve hizmet alımı yaptırmadığı ve üyelik haklarını kullanmasına engel olduğu için komisyon ve üyelik aidatı almayı hak etmediğini, karşı davaya konu alacağın dayanağını teşkil eden 02.05.2011 ~ 02.05.2012 dönemine ilişkin poliçelerin yine davalı - karşı davacı tarafından 5 ay sonra iptal edildiğini, iptale dair bildirimin Bakırköy .... Noterliğinin 10.09 2011 tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacıya gönderildiğini belirterek, karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 19/03/2019 tarih ve 2015/1261 Esas - 2019/269 Karar sayılı kararı ile; " ... Tüm bu nedenlerle her ne kadar davalı kayıtlarından çıkanları 03.03.2015 tarihli hesap dökümüne göre, Davacının Davalı nezdindeki hesabında 94.843,51-TL değerinde (kayden) barter alacağının bulunmakta ise de davacının bu kaydi barter alacağını, Sözleşmeye göre, ancak aynı barter sisteminden yapacağı mal ve hizmet alımlarında kullanabileceğinden (kayden) mahsup edebilmesinin mümkün olduğu, bu tutarın başka bir şekilde mahsubuna Sözleşme kapsamında imkân bulunmadığında davacının davasınının reddine karar vermek gerekmiştir. Davalının karşı davası kapsamında talep ettiği ve üyelik bedeli, gecikme faizi, işlem komisyonu kalemlerinden oluşan nakit borcu olarak 14.03.2015 tarihi itibariyle, Davacının Davalıya 59.148,17-TL nakit borçlu olduğu, bu nakit borcun, barter sistemindeki bir alacağa mahsup edilemeyeceği, Davalı şirkete nakden ödenmek zorunda olduğu kanaatine varılmış olmasına rağmen karşı davacının harçlarını yatırıp karşı dava açmadığı duruşma sırasında belirlenerek, açılmayan dava yönünden karşı davanın reddine karar verilmiş ise de harcın yatırıldığı bilahare yapılan kontrolde saptanmış olmasına rağmen mahkememizce red kararı verildiğinden kararı düzeltme imkanı kalmamıştır. " gerekçeleri ile; " 1- Asıl davanın reddine, 2- Karşı davada harç yatırılarak karşı davada açılmadığı anlaşılmış olmakla karşı davanında reddine, ... " karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı - karşı dava davacısı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı - karşı dava davacısı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılamada alınan rapor doğrultusunda davacının davasının haksız olduğuna dair kanaat doğrultusunda esas dava yönünden davanın reddine karar verildiğini, işbu kararın müvekkil haklılığını teyit ettiğini, Yine aynı davada karşı dava olarak ileri sürdükleri, müvekkilin davacı/karşı davalıdan olan 59.148,17 TL tutarlı alacak yönünden; Mahkemece, alınan raporlar ve taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında müvekkil alacaklı olduğu kanaatine varılmış ise de karşı dava harcı yatırılmamış olduğu gerekçesi ile karşı dava yönünden duruşma sırasında davanın reddine karar verildiğini, oysa müvekkilince karşı dava nispi harcının 04.3.2015 tarihinde dava dosyasına yatırılmış olduğunu, bu hususun ilk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında da zikredildiğini,(EK : ... Seri ... Sıra ... Özel Sıra Nolu 1.041,90.TL tutarlı harç dekontu) Dolayısıyla esas dava yönünden mahkeme kararı doğru olmakla karşı dava yönünden verilen hükmün hatalı olduğunu, bizzat gerekçeli karar ile de sabit olduğundan karşı dava yönünden verilen hükmün kaldırılarak talepleri doğrultusunda karşı davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini belirterek, İlk Derece Mahkemesi tarafından karşı dava yönünden verilen kararın usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle kaldırılarak, talepleri gibi davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Asıl dava; taraflar arasında imzalanan Barter Üyelik Sözleşmesi’nden kaynaklanan alacağın tahsili, karşı dava ise; aynı sözleşme uyarınca üyelik bedeli, gecikme faizi ve işlem komisyonu alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın reddine, karşı davanın, harç yatırılmadan dava açıldığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş, karşı dava bakımından verilen hükme yönelik, karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Mahkemece gerekçede de belirtildiği üzere, karşı davanın gerekli harçlar yatırılmak suretiyle açıldığı, harç makbuzunun dosya içerisinde mevcut olduğu, bilirkişi raporu ile, karşı davalının, karşı davacıya Barter Üyelik Sözleşmesi kapsamında 14.03.2015 tarihi itibariyle üyelik bedeli, gecikme faizi, işlem komisyonu kalemlerinden oluşan toplam 59.148,17-TL nakit borcu bulunduğunun tespit edildiği, sözleşme hükümlerine göre karşı davalının bu bedeli nakden ödemesi gerektiği, karşı davalının ödeme savunması bulunmadığı da nazara alındığında, mahkemece karşı davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı- karşı davacı ... A.Ş.'nin istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkemece deliller toplanılmış olup, yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığından, HMK'nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının karşı dava yönünden kaldırılarak, Dairemizce karşı dava yönünden esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı - karşı davacı ... A.Ş.'nin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 19/03/2019 tarih ve 2015/1261 Esas 2019/269 Karar sayılı kararının HMK'nın 353/1-b2 maddesi uyarınca karşı dava yönünden KALDIRILMASINA, Dairemizce karşı dava yönünden esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle, A) Asıl davanın REDDİNE, B) Karşı davanın KABULÜ İLE; 59.148,17 TL'nin davacı/ karşı davalı ...'den tahsili ile davalı/karşı davacı ... A.Ş. 'ye verilmesine, İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN: 2-ASIL DAVADA: A)Esas davada, 44,40-TL karar harcının peşin alınan 1.896,29-TL'den düşümü ile kalan 1.851,89-TL'nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,B)Esas Davada, davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 11.633,19-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,3-KARŞI DAVADA: A)Dairemiz karar tarihi itibariyle alınması gereken 4.040,42 TL harçtan, karşı dava davacısı tarafından dava açılırken yatırılan 1.010,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.030,32 TL harcın karşı dava davalısı ...'den tahsili ile hazineye gelir kaydına, B)Karşı dava davacısı ...A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 8.489,26 TL vekalet ücretinin, karşı dava davalısı ...'den alınarak karşı dava davacısı ... A.Ş.'ye verilmesine, 4-ASIL VE KARŞI DAVADA: A)İlk Derece Mahkemesi'nde yapılan yargılama sırasında, asıl dava davacısı ... tarafından sarf edilen harç ve yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, B)Karşı dava davacısı ... A.Ş.tarafından, karşı dava açılırken yatırılan toplam 1.041,90 TL harcın, karşı dava davalısı ...'den alınarak karşı dava davacısı ...A.Ş.'ye verilmesine, C)İlk Derece Mahkemesi'nde yapılan yargılama sırasında, karşı dava davacısı ... A.Ş. tarafından yargılama gideri sarf edilmediği anlaşıldığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 5-Bakiye gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, İSTİNAF YÖNÜNDEN: 7-Davalı-karşı davacı ... A.Ş. tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 44,40 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı- karşı davacıya iadesine, 8-Davalı-karşı davacı ... A.Ş. tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 23,63 TL dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi'ne gidiş- dönüş masrafı olmak üzere; toplam 144,93 TL'nin davacı- karşı davalı ...'den alınarak karşı dava davacısı ...A.Ş.'ye verilmesine, 9-Bakiye gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK' nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak 22/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi