3. Hukuk Dairesi 2016/5878 E. , 2017/16486 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar, müteveffa ..."ün yasal mirasçıları olduklarını, murisin 10.05.2000 tarihli el yazılı vasiyetname düzenlediğini ancak bu vasiyetnamenin murisin özgür iradesini yansıtmadığı, murisin ikinci eşinin ve lehine vasiyet edilenlerin baskı ve zorlamaları ile bu vasiyetnameyi düzenlediğini murisin vasiyetnamede, aslında kızı olmayan ..."den kızı olarak bahsettiğini bu yönü ile murisin iradesinin sahih olamayabileceğini, yine vasiyetnamedeki bir kısım yazıların genel yazı karakterinden farklılık gösterdiğinin çıplak gözle dahi fark edilebildiğini, özellikle vasiyetnamedeki yazı ve tarih kısmındaki yazı karakterlerinin uyuşmadığını ayrıca murisin bu vasiyetname ile mirasçılardan ... "ün ıskat etmesine yönelik tasarrufunun da geçersiz olduğunu ileri sürerek, dava konusu vasiyetnamenin iptaline, bu talebin kabul edilmemesi halinde davacı mirasçılardan ..."ün ıskatına yönelik tasarrufun yasal şartları taşımaması nedeniyle geçerli olmadığının tespiti ile iptaline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, dava konusu vasiyetnamenin şekil şartlarına uygun olduğu, vasiyetnameyi düzenleyen kişinin akıl sağlığı ve ehliyeti noktasında bir iddianın bulunmadığı, ayrıca murisin vasiyetname içeriğinde davacıların TMK"nun 512. Maddesi anlamında mirastan ıskat kapsamında yönelik bir değerlendirmesinin bulunmadığı, aksine murisin mirasını taksim ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-)Ancak bir hükmün neleri içermesi gerektiği HMK’nın 297. maddesinde; düzenlenmiş olup, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğu ifade edilmiştir. Bu hüküm, yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir.
Anılan madde uyarınca mahkemece, taleplerin hepsi hakkında karar verilmesi gerekir. Mahkemenin taleplerden biri hakkında olumlu veya olumsuz hiçbir karar vermemiş olması halinde hakkında karar verilmemiş olan talep, zımnen reddedilmiş sayılamaz. Çünkü, bu talep hakkında ortada olumlu veya olumsuz bir mahkeme kararı yoktur.
Somut olayda davacı taraf vasiyetnamenin iptaline ilişkin istemini, şekil şartı eksikliği yanında, murisin davalılarca baskı altına alındığı, eş söyleyiş ile murisin iradesinin sakatlanmış olduğu iddiasına da dayandırmaktadır. Buna karşın mahkemece davacının bu iddiasına ilişkin olarak inceleme ve araştırma yapılmamış, gerekçeli kararda bu hususa değinilmemiştir.
O halde mahkemece, irade fesadı yönünden dosyadaki deliller değerlendirilip, hangisine üstünlük tanındığı belirtilerek gerekçelendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.