MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı... dava dilekçesinde; İdris Köyündeki kadastro çalışmaları sırasında 101 ada 1648 sayılı parselden kesilen miktarın 2050 parsel sayılı ... Dağı Devlet Ormanına yazıldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile bir bütün olarak taşınmazın adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, Harita Mühendisi ... tarafından dosyaya ibraz edilen 24.11.2005 havale tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 2215.71 m²"lik bir alanın 101 ada 1648 sayılı parselin devamı olduğu, hatalı uygulama neticesinde bu (A) alanının 1648 nolu parselden kesilerek 101 ada 2050 nolu Maymundağı Devlet Ormanı parseline dahil edildiğinin anlaşıldığı açıklanarak, davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile 2050 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 2215.71 m² yüzölçümündeki bölümüne ilişkin tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, Harita Mühendisi ..."nın 24.11.2005 tarihli raporunun karar eki sayılmasına karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1990 yılında 6831 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman sınırlarının tesbiti ve 2/B madde uygulama çalışması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davacı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 25/03/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.