Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/16346
Karar No: 2019/438
Karar Tarihi: 10.01.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2018/16346 Esas 2019/438 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2018/16346 E.  ,  2019/438 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : 9. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : İŞE İADE

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı ve geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini, feshin sendikal nedenle yapıldığını ileri sürerek feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine ve sendikal tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, iş sözleşmesinin sendikal sebeple değil, davacının amirleri hakkında ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı konuşmalar yapmak, iş koşullarını kötülemek ve işyerini aşağılama suretiyle diğer çalışanların motivasyonunu düşürmek şeklindeki davranışları sebebiyle haklı nedenle feshedildiğini, sendikal sebep iddiasının yerinde olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    İlk Derece Mahkemesinin Kararının Özeti:
    Mahkemece, feshin geçerli bir sebebe dayanmadığı, aksine sendikal sebebe dayalı olduğu gerekçesiyle davacının işe iadesine, boşta geçen süre ücreti olarak dört aya kadar ücret ve diğer haklarının ödenmesi gerektiğinin tespitine, ayrıca 12 aylık sendikal tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu:
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
    Bölge Adliye Mahkemesince, feshin geçersiz olduğuna ve davacıya sendikal tazminat ödenmesi gerektiğine dair mahkeme kararının yerinde olduğu, ancak sendikal tazminat miktarının 6356 Sayılı Yasa" nın 25/4. maddesinde 1 yıllık ücret tutarından az olmamak üzere belirlenir düzenlemesi karşısında yerel mahkemece sendikal tazminatın 12 aylık brüt ücret tutarı olarak belirlenmesinin yasa maddesine aykırılık oluşturduğu tesbit edilmiş, bu yönüyle davacının başvurusu kısmen haklı bulunmuş ve HMK " nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile; davanın kabulüne, feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine, davacının takdiren bir yıllık ücreti tutarında sendikal tazminat belirlenmesine karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu:
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-İşverence yapılan feshin sendikal sebebe dayanıp dayanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    Sendikal tazminat 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun 25. maddesinde düzenlenmiş olup; 25. maddenin 1. fıkrasında, işçilerin işe alınmalarının, belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri veya belli bir sendikadaki üyeliği korumaları veya üyelikten istifa etmeleri şartına bağlı tutulamayacağı belirtilmiştir. Sözü edilen maddenin ikinci fıkrasında ise, işverenin, sendika üyesi olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında, çalışma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamayacağı kuralı getirilmiştir.
    İşverenin, iş sözleşmesini 6356 sayılı Kanun"un 25. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca sendikal sebeplerle feshetmesi halinde, işçi 4857 Sayılı Kanun"un 18, 20 ve 21. madde hükümlerine göre dava açma hakkına sahiptir. İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğinin tespit edilmesi hâlinde, 4857 Sayılı Kanun"un 21. maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir. Ancak işçinin işe başlatılmaması hâlinde, ayrıca 4857 Sayılı Kanun"un 21. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen tazminata hükmedilmez. İşçinin 4857 sayılı Kanun"un yukarıdaki hükümlerine göre dava açmaması ayrıca sendikal tazminat talebini engellemez.
    Dairemizce, sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, iş yerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, iş yerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, iş yerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması gibi ölçütler belirlenmiştir.
    Somut olayda davacı 28.08.2014 tarihinde...Sendikasına ardından 11.07.2016 tarihinde ... Sendikasına üye olduğunu ve sendikal faaliyetlerde bulunduğunu, bu durumun öğrenilmesi üzerine iş sözleşmesinin 20.09.2016 tarihinde işverence işçinin davranışları sebebiyle feshedildiğini, feshin sendikal sebebe dayandığını ileri sürmüş, davalı ise feshin haklı sebebe dayandığını, sendikal sebebin söz konusu olmadığını savunmuştur. Mahkemece, davacının davalı işyerinde çalıştığı yaklaşık 11 yıllık süre içinde sürekli olarak amirleri ve işyeri uygulamaları hakkında ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayacak şekilde konuştuğu, asılsız isnatlarda bulunduğu, verilen asli işlerini defalarda uyarılmasına rağmen yapmadığı ispat edilemediğinden feshin geçersiz olduğu kanaatine varılarak davacının işe iadesine karar vermek gerekmiş, davalı tanığı ..."nın ""davacının sendikaya girdikten sonra işverenle arasının bozulduğunu, işyerine yeni alınan elemanların sendikasız olduklarını, çalışanlardan işverenin sendikadan ayrılmaları konusunda kendileriyle konuşma yapıldığı şeklinde duyumları olduğunu"" beyan etmesi ve ... Sendikasının 27/07/2017 tarihli yazı cevabından işyerindeki sendikalı üye sayısının 23"ten 13"e düşmesi, 3 üyenin iş akitlerinin işveren tarafından feshedilmesi ve sendika üyeliğinden istifa eden 7 işçinin halen çalışmaya devam ettiğinin anlaşılması karşısında feshin sendikal nedenle yapıldığı kanaatine varılmıştır. Bölge Adliye Mahkemesince de, davalı tarafça sendikal tazminat konusunda bir kısım aksi delillerin yok sayılarak karar verildiği istinaf nedeni olarak ileri sürülmüş ise de,... Sendikasına yazılan yazıya verilen cevap içeriği, bizzat davalı tanığı ..."nın beyanındaki davacının sendikaya girdiğinin duyulmasından sonra işveren ile arasının bozulduğu yönündeki bilgi, davacı tanıklarının beyanlarından davacının sendikaya üye olmasından sonra işverence idareye çağrılarak sendikadan istifa etmesi yönünde baskı yapıldığı ve davacının sendikal örgütlenmede güçlü bir kişilik olduğu için önünün kesilmek istendiği yönündeki beyanlar birlikte değerlendirildiğinde iş akdinin sendikal nedenlerle feshedildiği yönündeki yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı değerlendirilmiştir.
    Dosya kapsamına göre, gerek Mahkemece gerekse Bölge Adliye Mahkemesince feshin geçerli bir sebebe dayanmadığı sonucuna varılması isabetli ise de, sendikal sebebe yönelik araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu anlaşılmaktadır. Davalı taraf, işyerinde 2014, 2015 ve 2016 yıllarında iş sözleşmesi sona eren işçilerin sayıları dikkate alındığında feshin sendikal sebebe dayandığının kabul edilemeyeceğini, 2016 yılında 350 civarında işçiden 21 tanesinin iş sözleşmesinin sona erdiğini, bu 21 işçiden sadece 2 işçinin iş sözleşmesinin işverence feshedildiğini savunmuştur. Davalı işveren tarafından dosyaya sunulan İş Teftiş Kurulu’nun yerinde inceleme tutanağında da, benzer bilgilere yer verilmektedir. Mahkemece, gerek işverenin gerekse sendikanın bildirdiği bilgiler ile dosyada mevcut diğer kayıtlar (SGK, ... kayıtları gibi) karşılaştırılarak sonuca gidilmesi gerekirken, sadece sendikanın cevabi yazısı doğrultusunda sendikal sebebin mevcut olduğu kanaatine varılması yerinde değildir. Ayrıca sendikanın cevabi yazısında bildirilen üye sayısı, istifa eden üye sayısı gibi sayısal bilgilerin hangi tarihe ilişkin olduğu belirsizdir. Sendika tarafından üyelikten istifa edip işyerinde çalışmaya devam eden işçiler olduğu ifade edilmiş ise de, mahkemece bu konuda herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Hal böyle iken, sendika tarafından gönderilen cevabi yazıya göre sendikal feshe dair bazı hususlar yeterince aydınlanmadığı halde, mahkemece eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde değildir. Bölge Adliye Mahkemesince de,dosya kapsamındaki davalının istinaf sebepleri üzerinde durulmadan ve detaylı incelemeye girilmeden tanık beyanları ve sendika cevabi yazısı değerlendirilerek feshin sendikal sebebe dayandığı yönünde karar verilmesi hatalıdır.
    Belirtilen sebeplerle, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu, Sendika ve davalı işverenden, işyerinde fesih tarihinden altı ay önce ve altı ay sonraki dönemi kapsayacak şekilde sendikaya üye olan, üyelikten çekilen, üyelikten çekilenlerden çalıştırılan, üye olup iş sözleşmesi feshedilen, sendikadan istifa eden işçi sayısı ve istifa tarihlerinin ve sendika üyesi olup işyerinde çalışması devam eden işçiler olup olmadığının sorularak feshin sendikal sebebe dayanıp dayanmadığı hususunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması gereklidir.
    Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular ışığında belirtilen yönlerden gerekli araştırmaya gidilmeli ve toplanacak deliller dosya içeriği ile yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi ve yukarıda esas ve karar numaraları yazılı İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10/01/2019 gününde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi