Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/1462
Karar No: 2021/6150
Karar Tarihi: .05.2021

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/1462 Esas 2021/6150 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2021/1462 E.  ,  2021/6150 K.

    "İçtihat Metni"

    Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 04/10/2016 tarihli ve 2016/300 esas, 2016/462 sayılı kararı ile Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 20/06/2017 tarihli ve 2016/512 esas, 2017/712 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 07/01/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Suça sürüklenen çocuk ... hakkında, 05/10/2015 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Uşak Cumhuriyet Başsavcılığının 21/12/2015 tarihli ve 2015/10461 soruşturma, 2015/247 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2.maddesi uyarınca üç yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı kanunun 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına, karar verildiği, kararın suça sürüklenen çocuk müdafiine 08/01/2016 tarihinde tebliğ edildiği, kararın tebliği ve kesinleşmesi beklenmeden 22/12/2015 tarihinde infazı için Uşak Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, suça sürüklenen çocuk müdafiinin karara itiraz ettiği, itirazı inceleyen Uşak Sulh Ceza Hakimliğinin 01/03/2016 tarihli ve 2016/193 değişik iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği,
    2- Uşak Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 30/12/2015 tarihli ve 2015/1988 DS sayılı çağrı yazısının doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 08/01/2016 tarihinde MERNİS adresinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2.maddesine gore tebliğ edildiği, müdürlüğüe başvurmaması nedeniyle 21/01/2016 tarihinde dosyanın kapatılmasına karar verilerek 29/01/2016 tarihinde Uşak Cunhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
    3- Uşak Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı kaldırılarak Uşak Cumhuriyet Başsavcılığının 20/04/2016 tarihli, 2015/10461 soruşturma, 2016/1354 esas ve 2016/1203 sayılı iddianamesi ile, TCK’nın 191/1 ve 31/3. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
    4- Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 04/10/2016 tarihli ve 2016/300 esas,2016/462 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı TCK’nın 191/1,31/3 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın aynı Kanun’un 51.maddesi gereğince ertelenmesine, 1 yıl denetim süresi belirlenmesine karar verildiği, kararın 20/10/2016 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
    5- Sanığın 31/12/2015 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalanması ve uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle belirlenmesi üzerine, Uşak Cumhuriyet Başsavcılığının 14/06/2016 tarihli, 2016/6304 soruşturma, 2016/2126 esas ve 2016/1908 sayılı iddianamesi ile, 31/12/2015 tarihli eylemi nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 191/1 ve 53.maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
    6- Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin kanun yararına bozma istemine konu 20/06/2017 tarihli ve 2016/512 esas,2017/712 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı TCK’nın 191/1 ve 62.maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın aynı Kanun’un 51.maddesi gereğince ertelenmesine , 2 yıl denetim süresi belirlenmesine karar verildiği, kararın 05/09/2017 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
    Anlaşılmıştır.
    B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
    “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan suça sürüklenen çocuk ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Uşak Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 21/12/2015 tarihli ve 2015/10461 soruşturma, 2015/247 sayılı 3 yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın kesinleşmesini müteakip, suça sürüklenen çocuğun süresi içerisinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurmadığından bahisle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1, 31/3 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, anılan Kanun’un 51/1. maddesi gereğince hapis cezasının ertelenmesine ve 1 yıl denetim süresi belirlenmesine ilişkin Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/10/2016 tarihli ve 2016/300 esas, 2016/462 sayılı kararı ile anılan kararı müteakip, suça sürüklenen çocuğun 31/12/2015 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda suça sürüklenen çocuk ...’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, anılan Kanun’un 51/1. maddesi uyarınca cezasının ertelenmesine ve 2 yıl denetim süresi belirlenmesine dair Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 20/06/2017 tarihli ve 2016/512 esas, 2017/712 sayılı kararını kapsayan dosyalar incelendi.
    Benzer bir olay nedeni ile Yargıtay (Kapatılan) 20. Ceza Dairesinin 11/12/2019 tarihli ve 2019/3998 esas, 2019/7118 karar sayılı ilâmında, "....28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191. maddesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve bu kararla birlikte verilebilecek olan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik herhangi bir kanun yolu öngörülmemiş olup, aynı maddenin 9. fıkrasında yer alan "Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hallerde, Ceza Muhakemesi Kanunu"nun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171. Maddesi ... hükümleri uygulanır." yönlendirmesi gereği, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 171. maddesi incelendiğinde, ilgili maddenin 2. fıkrasının son cümlesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına, sadece suçtan zarar görenin CMK"nın 173. maddesi hükümlerine göre itiraz edebileceğine ilişkin düzenlemeye yer verilmesi karşısında, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile bu karara bağlı olarak verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik TCK"nın 191/2. maddesinin 2. cümlesinde yer alan "Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır." şeklindeki düzenleme gereği, "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararların, yaşı küçük şüpheliye ve şüpheliye soruşturma aşamasında atanan zorunlu müdafiine tebliğ edilerek itiraz hakkı tanınması gerektiği,..." şeklinde yer alan açıklamalar karşısında,
    Somut olayda, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan suça sürüklenen çocuk hakkında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesinin 2. fıkrası kapsamında verilen "kamu davasının açılmasının ertelenmesi ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına" ilişkin kararın suça sürüklenen çocuğa tebliğ edilmeksizin yalnızca atanan zorunlu müdafiye tebliğ edildiği, tebliğden itibaren kanuni itiraz süresinin dolması beklenmeksizin ve usulüne uygun olarak kesinleştirilmeksizin denetimli serbestlik ve tedavi tedbirinin infazı için Uşak Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"ne müzekkere yazıldığı gibi, anılan Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından düzenlenen çağrı kağıdının suça sürüklenen çocuğun öncelikle bilinen adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesi gereğince tebliği yerine, mernis adresine doğrudan anılan Kanun"un 21/2. maddesi gereğince 08/01/2016 tarihinde tebliğ edildiği ve suça sürüklenen çocuğun yasal süre içerisinde anılan Müdürlüğe müracaat etmediğinden bahisle denetimli serbestlik dosyasının kapatılarak suça sürüklenen çocuk hakkında Uşak Cumhuriyet Başsavcılığının 20/04/2016 tarihli ve 2015/10461 soruşturma, 2016/1354 esas, 2016/1203 sayılı iddianamesi düzenlenmiş ise de, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının suça sürüklenen çocuğa ve/veya zorunlu müdafiine tebliğ edilerek yasal itiraz süresinin dolması ve usulüne uygun kesinleştirilmesi beklenmeksizin suça sürüklenen çocuk hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı ve ayrıca Uşak Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından düzenlenen çağrı kağıdının tebliğ işleminin de usulsüz olduğu, bu bakımdan Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 04/10/2016 tarihli ve 2016/300 esas, 2016/462 sayılı kararıyla suça sürüklenen çocuğun 05/10/2016 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan mahkumiyetine karar verilmiş ise de kovuşturma şartının gerçekleşmediği,
    Kabule göre de, suça sürüklenen çocuk hakkında daha önce kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiği ve yükümlülüklerin ihlali üzerine Uşak Cumhuriyet Başsavcılığının 20/04/2016 tarihli ve 2015/10461 soruşturma, 2016/1354 esas, 2016/1203 sayılı iddianamesi ile Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldığı gerekçesiyle, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmeksizin Uşak Cumhuriyet Başsavcılığınca açılan kamu davası sonucunda suça sürüklenen çocuğun 06/03/2018 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/06/2017 tarihli ve 2016/512 esas, 2017/712 sayılı kararıyla mahkumiyetine karar verilmiş ise de, yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının suça sürüklenen çocuğa ve/veya zorunlu müdafiine tebliğ edilerek yasal itiraz süresinin dolması ve usulüne uygun kesinleştirilmesi beklenmeksizin suça sürüklenen çocuk hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı ve ayrıca Uşak Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından düzenlenen çağrı kağıdının tebliğ işleminin de usulsüz olduğu cihetle, bu dava yönünden de kovuşturma şartının gerçekleşmediği anlaşılmakla, açılan kamu davaları hakkında durma kararları verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyete ilişkin kararlar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 04/10/2016 tarihli ve 2016/300 esas, 2016/462 sayılı kararı ile Uşak 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 20/06/2017 tarihli ve 2016/512 esas, 2017/712 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
    C-) Konunun Değerlendirilmesi:
    Şüpheli hakkında, 05/10/2015 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Uşak Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 21/12/2015 tarihli ve 2015/10461 soruşturma, 2015/247 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/3. maddesi uyarınca şüpheli hakkında 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararı takiben, şüphelinin süresi içerisinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurmadığı gerekçesiyle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 04/10/2016 tarihli ve 2016/300 esas, 2016/462 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1,31/3 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın aynı kanunun 51. maddesi gereğince ertelenmesine ve 1 yıl denetim süresi belirlenmesine karar verildiği, yine 31/12/2015 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı bir kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 20/06/2017 tarihli ve 2016/512 esas, 2017/712 sayılı kararı ile sanığın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, anılan Kanun’un 51/1. maddesi uyarınca cezasının ertelenmesine ve 2 yıl denetim süresi belirlenmesine karar verildiği,anlaşılmıştır.
    1- Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 04/10/2016 tarihli ve 2016/300 esas, 2016/462 sayılı kararının incelenmesinde: 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191/2. maddesi gereğince verilen, kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin karar ile şüpheliye yükümlülük yüklendiğinden bu karara itiraz hakkının bulunduğu, inceleme konusu olayda, erteleme kararına karşı başvurulabilecek itiraz kanun yolu ve süresinin gösterildiği, şüpheli 18 yaşından küçük olduğundan erteleme kararının CMK’nın 150. maddesi uyarınca görevlendirilen müdafiine tebliğ edildiği, şüpheli müdafii tarafından karara itiraz edildiği, itirazı inceleyen Uşak Sulh Ceza Hakimliğinin 01/03/2016 tarihli ve 2016/193 değişik iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği, her ne kadar erteleme kararında itiraz süresinin 15 gün yerine 7 gün olarak gösterilmesi kanuna aykırı ise de şüpheli müdafii tarafından karara itiraz edilmiş olması karşısında, bu aykırılığın hukuki sonuç doğurmayacağı, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 11. maddesinde yer alan “vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır” düzenlemesi uyarınca, kararın CMK’nın 150. maddesi uyarınca görevlendirilen müdafie tebliğ edilmesinin yeterli olduğu,
    Uşak Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından düzenlenen çağrı kağıdı, suça sürüklenen çocuğun öncelikle bilinen adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesi gereğince tebliği yerine, MERNİS adresine doğrudan anılan Kanun"un 21/2. maddesi gereğince 08/01/2016 tarihinde tebliğ edilmiş ve suça sürüklenen çocuğun kanuni süre içerisinde Müdürlüğe başvurmaması nedeniyle denetimli serbestlik dosyasının kapatılarak suça sürüklenen çocuk hakkında Uşak Cumhuriyet Başsavcılığının 20/04/2016 tarihli iddianamesi ile kamu davası açılmış ise de, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının tebliği, kanuni itiraz süresinin dolması ve usulüne uygun kesinleştirilmesi beklenmeksizin suça sürüklenen çocuk hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı ve ayrıca Uşak Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından düzenlenen çağrı kağıdının tebliğ işleminin de usulsüz olduğu, yine denetimli serbestlik tedbirinin infazı aşamasında, sanığa 10 gün içinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurması gerektiği uyarısını içeren tebligatın yapılması ve sanığın başvuruda bulunmaması üzerine, yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için sanığa "önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata rağmen de başvuruda bulunmadığı takdirde sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirlerine uymamakta ısrar ettiğinin kabul edilebileceği, somut olayda TCK’nın 191/4-a maddesinde düzenlenen “kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi” şartının da gerçeklemediği,
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/1. maddesinde yer alan, “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” ve aynı maddenin 8. fıkrasında yer alan, "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklindeki düzenlemeler karşısında, mahkemece kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 223/8.maddesi 2.cümlesi gereğince kamu davası hakkında “durma kararı” verilerek, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın infazının sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
    2- Uşak 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 20/06/2017 tarihli ve 2016/512 esas, 2017/712 sayılı kararının incelenmesinde:
    Sanık hakkında daha önce kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiği ve yükümlülüklerin ihlali üzerine Uşak Cumhuriyet Başsavcılığının 20/04/2016 tarihli ve 2015/10461 soruşturma, 2016/1354 esas, 2016/1203 sayılı iddianamesi ile Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldığı gerekçesiyle, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmeksizin Uşak Cumhuriyet Başsavcılığınca açılan kamu davasında yargılama sonucunda, sanığın 31/12/2015 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 20/06/2017 tarihli ve 2016/512 esas, 2017/712 sayılı kararıyla mahkumiyetine karar verilmiş ise de, yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı kanuni itiraz süresinin dolması ve usulüne uygun kesinleştirilmesi beklenmeksizin suça sürüklenen çocuk hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı ve ayrıca Uşak Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından düzenlenen çağrı kağıdının tebliğ işleminin de usulsüz olduğu ve ısrar şartının oluşmadığı, dolayısıyla bu dava yönünden de kovuşturma şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından,
    Mahkemece kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 223/8.maddesi 2. cümlesi gereğince kamu davası hakkında “durma kararı” verilerek, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın infazının sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
    D-) Karar:
    Açıklanan nedenlere göre; kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere 5271 sayılı CMK’nın 223/8-2. cümlesi uyarınca “kamu davasının durmasına” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 04/10/2016 tarihli ve 2016/300 esas, 2016/462 sayılı kararı ile Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/06/2017 tarihli ve 2016/512 esas, 2017/712 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
    26 /05 /2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi