20. Hukuk Dairesi 2014/1163 E. , 2014/3665 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı Köy Tüzel Kişiliği vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 1956 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında ... Köyü 903 parsel 136750 m2; 904 parsel 351000 m2; 905 parsel 237500 m2; 906 parsel 87000 m2 ve 907 parsel 174125 m2 yüzölçümü ile palamutlu tarla niteliğiyle 1290 Y. Tarih, 114 ilâ 138 numaralı tapu kayıtları uygulanmak suretiyle köy tüzel kişiliği adına tespit ve tescil edilmişlerdir.
Orman Yönetimi, taşınmazların kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını ileri sürerek tapularının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescilleri ve davalının elatmasının önlenmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne;
a- 1) 903 (159 ada 8) parselin A= 91705,97m²)"lik kısmının,
2) 904 (160 ada 1) parselin (A= 312571,42 m²)"lik kısmının,
3) 905 ( 161 ada 1) parselin (A= 214108,90 m²)"lik kısmının,
4) 906 (134 ada 1) parselin (A= 81000,77 m²)"lik kısmının,
5) 907 ( 162 ada 1) parselin ( A= 115380,31 m²)"lik kısmının,
1974 yılında kesinleşen orman tahdit sınırları içinde kalan yerler olduğu anlaşıldığından öncesi ve de eylemli kullanım durumu itibari ile de orman olduğu anlaşıldığından bu kısımlara ilişkin davanın kabulü ile bu kısımlara ait davalı köy tüzel kişiliğine ait tapu kayıtlarının iptaline ve bu kısımların orman niteliği ile hazine adına tapuya tesciline,
b- 1) 903 ( 159 ada 8) parselin (B= 2990,03 m²)"lik bölümünün,
2) 904 ( 160 ada 1) parselin ( B1= 6701,45 m²)"lik, (B2= 7103,56 m²)"lik bölümünün,
3) 905 (161 ada) parselin (B1= 16186,05 m²), (B2= 2771,13 m²) ve (B3= 1207,29 m²)"lik bölümlerinin,
4) 906 (134 ada 1) parselin (B1= 5517,65 m²) ve (B2= 352,60 m²)"lik bölümlerinin,
1974 yılında kesinleşen ilk orman tahdidinde ... Korusu Devlet orman sınırları içinde iken 1996 yılında yapılan aplikasyon ve 2/B uygulamaları sonucu 31/12/1981 tarihinden önce orman niteliğini tam olarak yitirdiği gerekçesi ile hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler olduğu anlaşıldığından bu kısımların hazine adına tapuya tesciline,
c- 1) 903 (159 ada 8) parselin (C1= 39880,00 m²) ve (C2= 134,13 m²)"lik bölümlerinin,
2) 904 (160 ada 1) parselin (C1= 23624,36 m²), (C2= 5222,31 m²), (C3= 863,88 m²)"lik bölümlerinin,
3) 905 (161 ada 1) parselin (C1= 565,34 m²), (C2= 271,44 m²) ve (C3= 323,90 m²)"lik bölümlerinin,
4) 907 (162 ada 1) parselin (C= 60972,52 m²)"lik bölümünün sınırları 1974 yılında kesinleşen ilk orman tahdidinde ... Korusu Devlet orman sınırları dışında kaldığı öncesi ve eylemi durumu ile de orman olmadığı anlaşıldığından bu kısımlara ilişkin davanın reddi ile bu kısımların önceden olduğu gibi davalı köy Tüzel kişiliği adına tapuya tesciline,
5) Hazine adına tapuya tesciline karar verilen yerlere davalı köy Tüzel kişiliği tarafından vukuu bulan el atmanın da önlenmesine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi ve Köy Tüzel Kişiliği tarafından temyiz edilmiştir.
Dava tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ilk orman kadastrosu, 1972 yılında yapılmış ve 03/07/1973 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir. Daha sonra 1996 yılında yapılan ve 01/09/1997 tarihinde ilân edilip kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporuna göre çekişmeli parsellerin (A) harfi ile tanımlanan bölümlerinin kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı ve eylemli biçimde orman olduğu; (C) harfi ile tanımlanan bölümlerin ise kesinleşen orman sınırları dışında kalıp eylemli orman niteliği de taşımadığı anlaşıldığından Orman Yönetiminin (C) harfli bölümlerle ilgili, köy tüzel kişiliğinin ise (A) harfli bölümlerle ilgili temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) (B) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümleri ile ilgili temyiz itirazlarına gelince;
Bu bölümlerin kesinleşen 2/B uygulama alanında kaldığı, eylemli durumda orman niteliğinde olmadıkları, Hazinenin de davada taraf olarak yer almadığı gözetildiğinde mahkemece bu bölümlere ait tapu kayıtlarının iptali yolunda kurulan hüküm usûl ve kanuna aykırıdır. Kaldı ki; Orman Yönetimince, çekişmeli taşınmazların kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan bölümleri yönünden dava açılmış olup bu bölümlerle ilgili dava da bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle taşınmazların (B) harfli bölümlerine ait tapu kayıtlarının iptaline karar verilmiş olması yerinde değildir.
3) Her ne kadar, taşınmazların (A) harfli bölümlerine ait tapu kayıtlarının iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tapuya tescilleri yolundaki hüküm doğru ise de Türk Medenî Kanunun 683. maddesi uyarınca mülkiyet hakkı bulunan malik, hukuk düzeninin sınırları içinde o şey üzerinde yararlanma, kullanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Yine, aynı hüküm uyarınca, haksız bir elatma varsa, anılan hüküm, malike her türlü haksız elatmanın önlenmesini isteme yetkisi de tanımıştır. Somut olayda, davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmaz, davalı adına tapuda kayıtlıdır. Davalı, dava tarihinden önce taşınmaz üzerinde tapu kaydına dayanarak tasarruf ettiğinden, davalının dava konusu taşınmaza haksız bir elatmasından söz edilemez. Bu itibarla, Orman Yönetiminin elatmanın önlenmesine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle; köy tüzel kişiliği ve Orman Yönetiminin, (A) harfli taşınmaz bölümlerine ait tapuların iptaliyle orman niteliğinde Hazine adına tapuya tescilleri, (C) harfli taşınmaz bölümlerine yönelik tapu iptali ve tescil davasının reddi yolundaki hükme yönelik temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) İkinci ve üçüncü bentlerde açıklanan nedenlerle; köy tüzel kişiliğinin taşınmazların (B) harfli bölümlerine ait tapu kayıtlarının iptali yolundaki hüküm ile (A) harfli bölümlere elatmanın önlenmesi yolundaki hükme yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu yönlerden BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 27/03/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.