3. Hukuk Dairesi 2017/6905 E. , 2017/16628 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın itirazın iptali yönünden reddine, kiralananın tahliyesi yönünden kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı kiracının Aralık 2014 tarihinden itibaren kira bedellerini ödemediğini, kira alacağının tahsili için yapılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının 01/05/2015 tarihinden itibaren kira bedelinin 350,00 TL"den net 437,50 TL"ye çıkarıldığını belirtmiş ise de T.B.K" nun 344. maddesine göre %25 oranındaki kira artışını öngören maddenin geçerli olmadığı, davacının ancak ... oranında artırım isteyebileceği bu konuda davalının kabulünün bulunmaması nedeniyle kira artış oranını kira tespit davası açarak belirleyebileceği gözönüne alınarak kira bedelini aylık 350,00 TL olarak devam ettiği, ev sahibinin ödemesi gereken kapıcı tazminatı ile asansör bakım giderlerini kiralayan adına kiradan mahsup ederek ödediği kabul edildiğinde davalının kira borcu olmadığının anlaşıldığı ancak kira bedelinin ödeme emrinin tebliğ tarihi olan 17/09/2015 tarihinden itibaren 30 günü geçtikten sonra 09/11/2015 tarihinde ödendiği belirtilerek davanın kısmen kabulü ile ... 1. İcra Müdürlüğünün 2015/5005 Esas sayılı dosyasında takibe konu aylara ilişkin borç ödendiğinden davanın reddi ile bu yönde takibin iptaline, takibe konu aylara ilişkin borç tebliğ tarihinden itibaren 30 gün geçtikten sonra ödendiğinden tahliye yönünden itirazın iptaline, takibin devamına, %20 kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tahliyeye yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Davacının alacağa yönelik temyiz itirazlarına gelince;
TBK"nun 344/1 maddesinde tarafların yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmaların bir önceki kira yılında üretici fiyat endeksindeki artış oranını geçmemek koşuluyla geçerli olacağı ve bu kuralın bir yıldan uzun süreli kira sözleşmelerine de uygulanacağı düzenlenmiştir. 6217 Sayılı Yasa"nın geçici 2.maddesinde değişiklik yapan 6353 Sayılı Yasa"nın 53.maddesine göre; kiracının Türk Ticaret Kanunun"da tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu işyeri kiralarında 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanun"unun 323, 325, 331, 340, 343, 344, 346 ve 354"ncü maddelerinin 01.07.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle uygulanamayacağı, bu halde kira sözleşmelerinde bu maddelerde belirtilmiş olan konulara ilişkin olarak sözleşme serbestisi gereği kira sözleşmesi hükümlerinin tatbik olunacağı öngörülmektedir.
Taraflar arasında 01/05/2004 başlangıç tarihli, iki yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinde aylık kira bedeli 175 TL olarak belirlenmiş, kira bedelinin % 25 oranında her yıl arttırılacağı düzenlenmiştir. Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesi iki yıl süreli olup, sözleşme süresinin bitiminden sonra kira sözleşmesi aynı koşullarla yıldan yıla yenilerek devam etmektedir. Kira sözleşmesinde aylık kira miktarı açıkça belirtilmiş, hususi şartlarda da kira parasının ne şekilde artırılacağı tereddüte yol açmayacak ve kolayca hesaplanacak şekilde gösterilmiştir. Sözleşmeye bağlılık ilkesi gereği, bu artış şartı tarafları bağlar ve davalı kiracının yıllar itibariyle sözleşmedeki artış oranına uygun artışlarla kira parasını ödemesi gerekir. Bu durumda mahkemece davalının özel hukuk tüzel kişisi olduğu dikkate alınarak sözleşmede yazılı artış oranı doğrultusunda kira miktarının ne kadar olduğu belirlenerek sonucuna göre alacak talebi ile ilgili bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle yerinde görülmeyen davalı kiracının temyiz itirazlarının reddi ile tahliyeye yönelik hüküm kısmının ONANMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK"nun 428.maddesi gereğince alacağa yönelik olarak davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.