Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/1492
Karar No: 2021/6152
Karar Tarihi: 26.05.2021

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/1492 Esas 2021/6152 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2021/1492 E.  ,  2021/6152 K.

    "İçtihat Metni"

    Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Keşan 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/02/2018 tarihli ve 2017/359 esas, 2018/92 sayılı kararı ile aynı mahkemenin 20/05/2019 tarihli ve 2017/359 esas, 2018/92 sayılı ek kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 15/12/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
    1-Şüpheli ... hakkında, 13/03/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, Keşan Cumhuriyet Başsavcılığının 11/08/2017 tarihli ve 2017/1774 soruşturma, 2017/1119 esas, 2017/506 sayılı iddianamesi ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1-6,53 ve 58.maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle Keşan 2. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, iddianamede; şüpheli hakkında daha önce 01/10/2015 tarihli eylemi nedeniyle Keşan Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/2711 soruşturma sayılı dosyasında beş yıl süreyle kamu davası açılmasının ertelenmesi kararı verildiği, sanığın erteleme süresi içinde yeniden uyuşturucu madde kullandığı gerekçesiyle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kaldırılarak 07/06/2016 tarihinde iddianame düzenlendiği, TCK’nın 191/6. maddesi gereğince yeniden erteleme katarı verilemeyeceği hususunun belirtildiği,
    2-Keşan 2. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 08/02/2018 tarihli ve 2017/359 esas, 2018/92 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının aynı Kanun"un 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını veren Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesine bildirimde bulunulmasına, karar verildiği, kararın 13/04/2018 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
    3-Sanığın 01/03/2019 tarihinde ceza ve infaz kurumu aracılığıyla gönderdiği dilekçe ile düşme kararı verilmesi talebinde bulunması üzerine, Keşan 2. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 20/05/2019 tarihli ve 2017/359 esas, 2018/92 sayılı ek kararı ile; sanık hakkında Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/11/2015 tarihli ve 2013/210 esas, 2015/232 sayılı kararı ile, sanığın 17/02/2013 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2.maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, erteleme süresi zarfında yeniden işlenen suçun aynı Kanun’un 191/5. maddesi uyarınca ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılamayacağı gerekçesiyle infazın durdurulmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8. maddesi 1. cümlesi uyarınca “kamu davasının düşmesine” karar verildiği,
    4-Dosya arasında bulunan Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/11/2015 tarihli ve 2013/210 esas, 2015/232 sayılı kararı incelendiğinde; sanığın 17/02/2013 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun
    191/1 ve 62.maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve aynı Kanun’un 191/8.maddesi ile 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2.fıkrası gereğince “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” karar verildiği, kararın 26/01/2016 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği, Keşan 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/02/2018 tarihli ve 2017/359 esas, 2018/92 sayılı kararı ile ihbarda bulunulması üzerine de; Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/12/2018 tarihli ve 2018/342 esas, 2018/539 sayılı kararı ile, hükmün açıklanmasına ve sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, karar verildiği, bu kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 30/06/2020 tarihli ve 2019/2649 esas, 2020/1360 sayılı kararı ile, istinaf başvurusunun esastan reddine, Keşan 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/02/2018 tarihli ve 2017/359 esas, 2018/92 karar sayılı kararına karşı kanun yararına bozma yoluna gidilmesi için ihbarda bulunulmasına karar verildiği,
    Anlaşılmıştır.
    B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
    “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık ..."ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının anılan Kanun"un 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin Keşan 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/02/2018 tarihli ve 2017/359 esas, 2018/92 sayılı kararının istinaf edilmeden kesinleşmesini takiben, sanığın atılı suçu Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/11/2015 tarihli ve 2013/210 esas, 2015/232 sayılı kararı ile yine aynı suçtan 6545 sayılı Kanunla değişik 5320 sayılı Kanun"un geçici 7/2. maddesi gereğince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın denetim süresi içerisinde işlediği ve 5237 sayılı Kanun"un 191/5. maddesi uyarınca ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılamayacağından bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma şartı gerçekleşmediği cihetle kamu davasının düşürülmesine ilişkin Keşan 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/05/2019 tarihli ve 2017/359 esas, 2018/92 sayılı ek kararını kapsayan dosya incelendi.
    1-Keşan 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/02/2018 tarihli ve 2017/359 esas, 2018/92 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede,
    28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 65. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” şeklindeki, 5237 sayılı Kanun"un 191/5. fıkrasında yer alan, “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” şeklindeki ve 9. fıkrasında yer alan "Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır" şeklindeki düzenlemeler birlikte nazara alındığında, Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 07/10/2019 tarihli ve 2019/2219 esas, 2019/6135 karar sayılı ilâmında da kabul edildiği üzere, ilk suçtan dolayı 6545 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Kanun’un 191. maddesi kapsamında verilmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde işlendiği iddia edilen ikinci suça ilişkin yargılama yapan Mahkemesince, ilk suça ilişkin olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı veren mahkemeye birleştirme talepli ihbarda bulunarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen ilk suça ilişkin davanın derdest hale gelmesi sağlandıktan sonra, ikinci suça ilişkin davanın ilk suça ilişkin dava ile birleştirilmesine karar verilmesi, birleştirme kararı verildikten sonra her iki suça ilişkin deliller birlikte değerlendirilerek, ikinci suç bakımından mahkûmiyete yeterli delil bulunduğu ve bu suçun ilk suçtan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde işlendiği tespit edilirse, bu suç sadece ilk suçtan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali sayılarak ilk suça ilişkin hükmün açıklanmasına karar verilmesi gerektiği,
    Somut olayda, sanığın ilk suçu olan 17/02/2013 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 11/09/2013 tarihli iddianameyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/11/2015 tarihli ve 2013/210 esas, 2015/232 sayılı kararıyla sanığın mahkumiyetine, 6545 sayılı Kanunla değişik 5320 sayılı Kanun"un geçici 7/2. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve kararın 26/01/2016 tarihinde kesinleştiği,
    Sanığın denetim süresi içerisinde aynı nitelikte suç işlediğinin inceleme konusu olan ve 13/03/2017 tarihinde incelenen ikinci suça ilişkin yargılama yapan Mahkemesince ihbarda bulunulması üzerine, Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda 18/12/2018 tarihli ve 2018/342 esas, 2018/539 sayılı kararıyla hükmün açıklanması ile adı geçen sanığın mahkumiyetine karar verildiği,
    Anılan kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 30/06/2020 tarihli ve 2019/2649 esas, 2020/1360 sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek, inceleme konusu Keşan 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/02/2018 tarihli ve 2017/359 esas, 2018/92 sayılı kararı aleyhine kanun yararına bozma talebinde bulunulması için ihbarda bulunulduğu,
    Tüm bu bilgiler karşısında, inceleme konusu olan ve ikinci suça ilişkin yargılama yapan Mahkemesince, ilk suça ilişkin olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı veren mahkemeye birleştirme talepli ihbarda bulunup davanın derdest hale gelmesi sağlandıktan sonra, ikinci suça ilişkin dava ile birleştirilmesine karar verilmesi gerektiği, ancak ilk suça ilişkin kararın istinaf incelemesinden geçerek kesinleşmesi nedeniyle her iki dosyanın birleştirilerek görülme imkanının kalmadığının anlaşıldığı,
    Bu itibarla, sanığın 13/03/2017 tarihli ikinci eyleminin, Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesinin Ceza Mahkemesinin 26/01/2016 tarihinde kesinleşen, 6545 sayılı Kanun’un 65. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında gereğince zorunlu olarak verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair 26/11/2015 tarihli kararının 5 yıllık denetim süresi içinde işlenmiş olması nedeniyle bu kararın ihlali olarak değerlendirileceği ve 6545 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/5. maddesi uyarınca ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapma yasağı nedeniyle ihlal olarak nitelendirilen ikinci suçtan sanığın mahkumiyetine karar verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde,
    2-Keşan 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/05/2019 tarihli ve 2017/359 esas, 2018/92 sayılı ek kararı yönünden yapılan incelemede,
    Anılan Mahkemenin 08/02/2018 tarihli ve 2017/359 esas, 2018/92 sayılı kararı ile dosyadan el çektiği gözetilmeden, dosyayı yeniden ele alarak yazılı şekilde karar verilmesinde, İsabet görülmemiştir.” denilerek 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun
    309. maddesi uyarınca Keşan 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/02/2018 tarihli ve 2017/359 esas, 2018/92 sayılı kararı ile aynı mahkemenin 20/05/2019 tarihli ve 2017/359 esas, 2018/92 sayılı ek kararının bozulması istenilmiştir.
    C-)Konunun Değerlendirilmesi:
    Sanık ..."ün, 13/03/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan yargılama sonucunda; Keşan 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/02/2018 tarihli ve 2017/359 esas, 2018/92 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının anılan Kanun"un 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verildiği, kararın istinaf edilmeden kesinleşmesini takiben, sanığın talep dilekçesi üzerine Keşan 2. Asliye Ceza Mahkemesince dosyanın ele alınarak, 20/05/2019 tarihli ve 2017/359 esas, 2018/92 sayılı ek kararı ile; sanığın atılı suçu Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/11/2015 tarihli ve 2013/210 esas, 2015/232 sayılı kararı ile yine aynı suçtan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/8 ve 6545 sayılı Kanunla değişik 5320 sayılı Kanun"un geçici 7/2. maddesi gereğince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın denetim süresi içerisinde işlediği ve 5237 sayılı Kanun"un 191/5. maddesi uyarınca ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılamayacağı gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden “kamu davasının düşürülmesine” karar verildiği, anlaşılmıştır.
    1-Keşan 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/02/2018 tarihli ve 2017/359 esas, 2018/92 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede,
    28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 65. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” şeklindeki ve,5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/5. fıkrasında yer alan, “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” şeklindeki ve 9. fıkrasında yer alan "Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır" şeklindeki düzenlemeler birlikte dikkate alındığında,
    İncelenen dosyada, sanığın 17/02/2013 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 11/09/2013 tarihli iddianameyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/11/2015 tarihli ve 2013/210 esas, 2015/232 sayılı kararıyla sanığın mahkumiyetine, 6545 sayılı Kanunla değişik 5320 sayılı Kanun"un geçici 7/2. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve kararın 26/01/2016 tarihinde kesinleştiği,
    Keşan 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/02/2018 tarihli ve 2017/359 esas, 2018/92 sayılı kararı ile, sanığın denetim süresi içerisinde 13/03/2017 tarihinde aynı nitelikte suç işlediğinin bildirilmesi üzerine , Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesince 18/12/2018 tarihli ve 2018/342 esas, 2018/539 sayılı kararı ile, hükmün açıklanmasına ve sanığın mahkumiyetine karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 30/06/2020 tarihli ve 2019/2649 esas, 2020/1360 sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek, inceleme konusu Keşan 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/02/2018 tarihli ve 2017/359 esas, 2018/92 sayılı kararı aleyhine kanun yararına bozma talebinde bulunulması için ihbarda bulunulduğu,
    Keşan 2. Asliye Ceza Mahkemesince, ilk suça ilişkin olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı veren mahkemeye birleştirme talepli ihbarda bulunup davanın derdest hale gelmesi sağlandıktan sonra, ikinci suça ilişkin dava ile birleştirilmesine karar verilmesi gerektiği, ancak ilk suça ilişkin kararın istinaf incelemesinden geçerek kesinleşmesi nedeniyle her iki dosyanın birleştirilerek görülme imkanının kalmadığı, bu nedenle, sanığın 13/03/2017 tarihli ikinci eyleminin, Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesinin Ceza Mahkemesinin 26/01/2016 tarihinde kesinleşen, 6545 sayılı Kanun’un 65. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası gereğince zorunlu olarak verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair 26/11/2015 tarihli kararının 5 yıllık denetim süresi içinde işlenmiş olması nedeniyle bu kararın ihlali olarak değerlendirilmesi gerektiği ve 6545 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/5. maddesi uyarınca ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapma yasağı nedeniyle ihlal olarak nitelendirilen ikinci suçtan sanığın mahkumiyetine karar verilemeyeceği, ihbar üzerine açıklanması geri bırakılan hükmün açıklandığı ve istinaf başvurusunun esatan reddine karar verilerk mahkumiyet kararının kesinleştiği dikkate alındığında 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrası hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesinde zorunluluk bulunduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi kanuna aykırıdır.
    2-Keşan 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/05/2019 tarihli ve 2017/359 esas, 2018/92 sayılı ek kararı yönünden yapılan incelemede,
    Keşan 2. Asliye Ceza Mahkemenin 08/02/2018 tarihli ve 2017/359 esas, 2018/92 sayılı kararı ile dosyadan el çektiği, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen mahkeme kararının ancak kanun yararına bozma yoluyla ortadan kaldırılabileceği gözetilmeden, dosyayı yeniden ele alınarak önceki hükmün kaldırılmasına ve kamu davasının düşmesine karar verilmesi, kanuna aykırıdır.
    D-)Karar:
    Açıklanan nedenlere göre kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; Keşan 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/02/2018 tarihli ve 2017/359 esas, 2018/92 sayılı kararı ile aynı mahkemenin 20/05/2019 tarihli ve 2017/359 esas, 2018/92 sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, 08/02/2018 tarihli karar yönünden CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca, 20/05/2019 tarihli ek karar yönünden ise aleyte sonuç doğurmayacak ve yeniden yargılamayı geretirmeyecek şekilde CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
    26/05/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi