Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/19856
Karar No: 2022/5359
Karar Tarihi: 21.03.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/19856 Esas 2022/5359 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/19856 E.  ,  2022/5359 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davanın kabulüne ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin itirazının reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın karıştığı kaza sonucunda bu araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını ve alınan raporla maluliyet oranının % 8 olarak tespit edildiğini belirterek, şimdilik 100,00 TL sürekli işgücü kaybı tazminatının faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 23/12/2019 tarihli artırım dilekçesiyle taleplerini 54.059,00 TL'ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili; maluliyetin mevzuata uygun biçimde belirlenmesi ve tazminattan hatır taşıması ile müterafik kusur nedeniyle indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; davanın kabulü ile 54.059,40 TL sürekli işgücü kaybı tazminatının 09/08/2019 tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karara davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin diğer bütün temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı taraf, aldıkları raporla maluliyet oranının % 8 olarak tespit edildiğini ve % 8 maluliyet oranı üzerinden hesap yapılarak tazminatın belirlenmesi gerektiğini açıkça belirterek dava açmış; maluliyet oranı bakımından fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığı gibi, anılan maluliyet oranını açıkça kabul edip talebini sınırlamıştır. Uyuşmazlık Hakem Heyeti, kendi aldığı raporda belirlenen % 25 maluliyet oranı üzerinden hesaplamanın yapıldığı 23/12/2019 tarihli aktüer raporunu karara esas alarak tazminatı belirlemiştir. Belirtilen şekilde karar verilmesi, 6100 sayılı HMK'nın 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık kuralına aykırı olmuştur.
    Açıklanan nedenlerle; davacı tarafın maluliyet oranı hususunda kendisini sınırladığı ve 6100 sayılı HMK'nın 26/1. maddesi gereği hakimin (hakemin) taleple bağlı olduğu gözetilerek, davacıda oluşan maluliyet oranının tespiti için, aşağıdaki açıklamalar ışığında rapor alınması; alınacak raporda maluliyet oranı % 8 ya da altında çıktığı takdirde, karar
    sadece davalı tarafça temyiz edildiği için davalı taraf yararına oluşan usuli kazanılmış haklar gereği yeniden hesaplama yapılmasının gerekli olmadığı dikkate alınıp, 23/12/2019 tarihli aktüer raporunun doğru biçimde belirlenen maluliyet oranına göre revize edilmesiyle belirlenecek tazminata karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle ve davacı talebi (maluliyet oranı bakımından) aşılarak karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    Kabule göre de; davaya konu kaza tarihi itibariyle davacının maluliyet oranının belirlenmesi bakımından, 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre maluliyetin belirlendiği rapor, esas alınan yönetmelik bakımından doğrudur. Ne var ki; raporu düzenleyen 3 kişilik heyetin adli tıp uzmanları ve ortopedi uzmanından oluştuğu, heyette psikiyatri uzmanı bulunmadığı görülmektedir. Rapor düzenleyen heyetin teşkili (psikiyatri uzmanının heyette bulunmayışı) bakımından rapor, 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik'in 6. maddesine uygun olmadığından, karara esas alınabilecek nitelikte değildir.
    Diğer yandan; davacının kaza nedeniyle burnunun üst kısmında kesi oluştuğu ve başkaca yaralanmasının bulunmadığı dikkate alındığında; davacının, kalan muhtemel ömür süresinin ve bu süredeki iyileşme ihtimalinin yüksekliği ile yaralanmasının derecesine göre, tedavi ile işlevselliği kısmen düzelen anksiyete bozukluğu olarak tespit edilen maluliyete esas arıza bakımından, takdiren yapılacak indirimin (karara esas raporda indirim yapılmamış; davacının kabulünde olan 27/06/2019 tarihli raporda ise 2/3 olarak uygulanan) daha yüksek belirlenmesinin gerekip gerekmeyeceğinin de gözetilmesiyle muayene edilmesi ve rapor düzenlenmesi gerektiği dikkate alınmalıdır.
    Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacının kaza nedeniyle oluşan tedavi ile işlevselliği kısmen düzelen anksiyete bozukluğu nedenine dayanan maluliyet oranının, yukarıdaki açıklamalar ışığında tespiti için, en yakın üniversite hastanesinin adli tıp bölümünden (içinde psikiyatri uzmanı da bulunan heyetten) muayene sonuçlarına göre rapor tanziminin istenmesi ile oluşacak sonuca göre (maluliyet oranı bakımından davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar gözetilerek) karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi doğru olmamıştır.
    3-Davacı taraf dava dilekçesinde tazminatın temerrüt faiziyle tahsilini talep etmiş (faiz türünü belirtmeden) ve ıslah dilekçesinde ise yasal faiz talebinde bulunmuş olmasına rağmen, yine, davacı tarafın talebi aşılıp, temerrüt faizi olarak avans faizine karar verilmesi doğru olmamıştır.
    4-5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'nin 17/2. maddesi gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nispi vekalet ücretinin 1/5'i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden, fazla (nispi tam) vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA; dosyanın, hakem kararının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 21/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi