10. Ceza Dairesi 2021/1494 E. , 2021/6154 K.
"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Eskişehir 9. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 18/07/2019 tarihli ve 2018/1812 esas, 2019/1326 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 15/12/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 04/05/2018 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda; 26/09/2018 tarihli, 2018/29500 soruşturma, 2018/9234 esas ve 2018/7428 sayılı iddianame ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1-10 ve 53.maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Eskişehir 9. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, iddianamede; şüpheli hakkında daha önce kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiği, denetim tedbirini ihlal etmesi nedeniyle erteleme kararının kaldırıldığı ve 09/12/2016 tarihinde Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesine 2016/1864 esas sayılı davanın açıldığı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/6.maddesi uyarınca şüpheli hakkında yeniden erteleme kararı verilemeyeceğinin belirtildiği,
2- Kanun yararına bozma istemine konu Eskişehir 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/07/2019 tarihli ve 2018/1812 esas, 2019/1326 sayılı kararı ile; sanık hakkında daha önce verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin suça konu dosyada sanığın beraatine karar verildiği, bu nedenle sanığın 04/05/2018 tarihli eyleminin ilk eylem haline geldiği gerekçesiyle, sanığa “ceza verilmesine yer olmadığına”, “sanığın 04/05/2018 tarihli eylemi nedeniyle TCK"nın 191/2. maddesi gereğince kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilip verilmeyeceği hususunda gereğinin takdiri ve ifası için dosyanın onaylı bir örneğinin Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine” karar verildiği, kararın 04/09/2019 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
3- Sanık hakkında daha öncesinde; 05/11/2015 tarihli eylemi nedeniyle Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 17/12/2015 tarihli ve 2015/38291 soruşturma, 2015/735 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2.maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine ve bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, yükümlülüklerini ihlalde ısrar etmesi nedeniyle, erteleme kararının kaldırılarak, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 09/12/2016 tarihli, 2015/38291 soruşturma, 2016/11802 esas ve 2016/9842 sayılı iddianamesi ile, cezalandırılması istemiyle Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 01/11/2017 tarihli ve 2016/1864 esas, 2017/1605 sayılı kararı ile sanığın 05/11/2015 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan 5271 sayılı CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraatine karar verildiği, kararın 29/06/2018 tarihinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18.Ceza Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararı ile kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına dair Eskişehir 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/07/2019 tarihli ve 2018/1812 esas, 2019/1326 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, sanık hakkında 05/11/2015 tarihinde işlediği iddia olunan uyuşturucu madde kullanma suçundan dolayı Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca 17/12/2015 tarihli ve 2015/38291 soruşturma, 2015/735 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair karar verilmesi sonrasında, sanığın denetimli serbestlik tedbirini ihlal etmesi nedeniyle anılan Başsavcılık tarafından 26/09/2018 tarihli ve 2018/29500 soruşturma, 2018/9234 esas, 2018/7428 sayılı iddianame ile kamu davasının açıldığı, Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 01/11/2017 tarihli ve 2016/1864 esas, 2017/1605 sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeni ile beraatine karar verildiği, anılan karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesinin 29/06/2018 tarihli ve 2018/106 esas, 2018/805 sayılı kararı ile istinaf talebinin reddine karar verilerek kararın kesinleştiği, adı geçen sanığın 04/05/2018 tarihli kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak suçunu işlediği iddiasıyla yapılan soruşturma sonucunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/6. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmeden 26/09/2018 tarihli iddianameyle hakkında kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda Mahkemesince aynı nitelikteki eylemin sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeni ile beraatine karar verildiği, bu durumda artık sanık hakkında önceki suçu nedeniyle verilmiş olan kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının geçerliliği ortadan kalkmış olduğundan, sanık hakkında öncelikle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmesi gerektiğinden bahisle ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, 5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/8. maddesinde yer alan, "Türk Ceza Kanunu"nda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklinde hüküm uyarınca anılan gerekçe ile durma kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Eskişehir 9. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 18/07/2019 tarihli ve 2018/1812 esas, 2019/1326 sayılı kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli ... hakkında 04/05/2018 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda; “Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca daha önce 05/11/2015 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle 17/12/2015 tarihli ve 2015/38291 soruşturma, 2015/735 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında yükümlülüklerini ihlalde ısrar etmesi nedeniyle Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/6.maddesi uyarınca şüpheli hakkında yeniden erteleme kararı verilemeyeceği” gerekçesiyle Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 26/09/2018 tarihli iddianamesiyle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, Eskişehir 9. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 18/07/2019 tarihli ve 2018/1812 esas, 2019/1326 sayılı kararı ile, “ceza verilmesine yer olmadığına” karar verildiği anlaşılmıştır.
Sanık hakkında, 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiği ve 191/3. maddesi uyarınca bir yıl denetimli serbestlik süresi belirlendiği, denetimli serbestlik tedbirinin infazı
sırasında sanığın denetimi ihlal ettiği ve bu nedenle sanık hakkında aynı kanunun 191/4-a maddesi uyarınca kamu davası açıldığı, ancak mahkemece beraat kararı verildiği, bu nedenle sanığın davaya konu 04/05/2018 tarihli eyleminin ilk eylem olduğu gerekçesiyle sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına ve sanığın 04/05/2018 tarihli eylemi nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 192/2. maddesi gereğince kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilip verilemeyeceği hususunda gereğinin takdir ve ifası için dosyanın onaylı bir örneğinin Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmiş ise de;
Dosya kapsamına göre, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/1. maddesinde yer alan, “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” ve aynı maddenin 8. fıkrasında yer alan, "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklinde hüküm çeşitlerinin tahdidi olarak sayıldığı, somut olayda, mahkemesince, açılan kamu davası hakkında kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden “durma kararı” verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde “ceza verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-) Karar:
Açıklanan nedenlerle,
Sanık hakkında açılan kamu davasında kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden “durma kararı” verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde “ceza verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; Eskişehir 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/07/2019 tarihli ve 2018/1812 esas, 2019/1326 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
26/05/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.