10. Ceza Dairesi 2021/1497 E. , 2021/6155 K.
"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İstanbul Anadolu 5. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 30/04/2019 tarihli, 2018/410 esas ve 2019/325 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 15/12/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında 14/04/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda; 16/08/2017 tarihli ve 2017/121321 soruşturma, 2017/4068 sayılı karar ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, TCK’nın 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın 24/10/2017 tarihinde tebliğ edilerek 10/01/2018 tarihinde infazı için İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2- İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı, 16/01/2018 tarihli ve 2018/160 DS sayılı çağrı yazısının doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 19/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması nedeniyle uyarılmasına karar verildiği, 02/02/2018 tarihli uyarı yazısının, doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 07/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması nedeniyle dosyanın kapatılmasına karar verilerek 20/02/2018 tarihinde İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
3- Şüphelinin 01/10/2017 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalandığı, yapılan soruşturmada İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, şüpheli hakkında daha önceden İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilerek dosyanın İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
4-İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı kaldırılarak, 14/04/2017 ve 01/10/2017 tarihli eylemleri nedeniyle 06/06/2018 tarihli, 2017/121321 soruşturma, 2018/28251 esas ve 2018/23321 sayılı iddianame ile, yükümlülüklerini ihlalde ısrar ettiği gerekçesiyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/4-a maddesi yollamasıyla 191/1, 43/1 ve 53.maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle İstanbul Anadolu 5.Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
5-Kanun yararına bozma istemine konu İstanbul Anadolu 5.Asliye Ceza Mahkemesinin 30/04/2019 tarihli ve 2018/410 esas, 2019/325 sayılı kararı ile, ısrar şartı gerçekleşmediğinden “sanığın beraatine” karar verildiği, kararın, 08/05/2019 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 16/08/2017 tarihli ve 2017/121321 soruşturma, 2017/4068 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, sanığın denetimli serbestlik tedbirini ihlâl ettiği gerekçesi ile hakkında kamu davası açılması üzerine, sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda beraatine dair İstanbul Anadolu 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/04/2019 tarihli ve 2018/410 esas, 2019/325 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Sanık hakkında 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiği ve 191/3. maddesi uyarınca bir yıl denetimli serbestlik süresi belirlendiği, denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında sanığın tedbire uymadığı ve bu nedenle sanık hakkında aynı Kanun’un 191/4-a maddesi uyarınca kamu davası açıldığı, ancak mahkemece, sanığa tebligatın bir kez yapıldığı ve ısrar unsurunun gerçekleşmediğinden bahisle sanığın beraatine karar verildiği anlaşılmış ise de,
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde, "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir.", 191/3. maddesinde "Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır." ve 191/4-a maddesinde "Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,...hâlinde, hakkında kamu davası açılır." şeklinde düzenlemeler yer aldığı, yine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/2-a maddesinde, "Beraat kararı; a) Yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması,...Hallerinde verilir." biçiminde bir düzenlemeye yer verildiği;
Somut olayda ise sanığın üzerine atılı uyuşturucu madde kullanma fiilinin kanunda suç olarak tanımlanmış olduğu, hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmiş olan sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi şartının gerçekleşmediği gerekçesi ile beraat kararı verilemeyeceği, aksi halde uyuşturucu madde kullanmak suçundan bir daha kovuşturma yapılmasının mümkün olmayacağı, bu halde kamu davasının açılması bir şarta (yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etme şartına) bağlanmış olduğundan, mahkemece ısrar şartının gerçekleşmediği kanaatine varılması durumunda, Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 14/09/2015 tarihli ve 2015/8259 esas, 2015/3572 karar sayılı ilâmında belirtildiği üzere, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8-2. cümlesi uyarınca durma kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde beraat kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek İstanbul Anadolu 5. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 30/04/2019 tarihli ve 2018/410 esas, 2019/325 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca 16/08/2017 tarihli ve 2017/121321 soruşturma, 2017/4068 sayılı karar ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, şüphelinin denetimli serbestlik tedbirini ihlâl ettiği gerekçesi ile hakkında kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, kovuşturma şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle “sanığın beraatine” karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, sanık hakkında 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiği ve 191/3. maddesi uyarınca bir yıl denetimli serbestlik süresi belirlendiği, denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında sanığın tedbire uymaması nedeniyle TCK’nın 191/4-a maddesi uyarınca kamu davası açıldığı, sanığa tebligatın bir kez yapıldığı,bu nedenle ısrar şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle sanığın beraatine karar verilmiş olup,
1-Her ne kadar iddianamede, şüphelinin TCK’nın 191/4-a maddesi gereğince yükümlülüklerini ihlalde ısrar ettiği gerekçesiyle kamu davasının açıldığı belirtilmiş ise de, şüphelinin 01/10/2017 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalandığı, bu hususun da iddianame anlatımında yer aldığı, kamu davasının TCK’nın 191/4-b maddesinde yer alan emredici hüküm nedeniyle açıldığının kabul edilmesi gerektiği, mahkemece yargılamaya devam olunarak esas hakkında bir hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden ısrar şartının oluşmadığı gerekçesiyle sanığın beraatine karar verilmesi kanuna aykırı olduğu gibi,
2- Kabule göre de;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde, "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir.", 191/3. maddesinde "Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır." ve 191/4-a maddesinde "Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,...hâlinde, hakkında kamu davası açılır." şeklinde düzenlemeler yer aldığı, yine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/2-a maddesinde, "Beraat kararı; a) Yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması,...Hallerinde verilir." biçiminde bir düzenlemeye yer verildiği;
Somut olayda ise sanığın üzerine atılı uyuşturucu madde kullanma fiilinin kanunda suç olarak tanımlanmış olduğu, hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmiş olan sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi şartının gerçekleşmediği gerekçesi ile beraat kararı verilemeyeceği, aksi halde uyuşturucu madde kullanmak suçundan bir daha kovuşturma yapılmasının mümkün olmayacağı, bu halde kamu davasının açılması bir şarta (yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etme şartına) bağlanmış olduğundan, mahkemece ısrar şartının gerçekleşmediği kanaatine varılması durumunda, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8-2. cümlesi uyarınca durma kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, kanuna aykırıdır.
Sonuç olarak; yukarıda (1) numaralı paragrafta açıklandığı üzere, kamu davasının TCK’nın 191/4-b maddesinde yer alan emredici hüküm nedeniyle açıldığı kabul edilerek, mahkemece yargılamaya devamla esas hakkında bir hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden ısrar şartının oluşmadığı gerekçesiyle sanığın beraatine karar verilmesi kanuna aykırı olduğundan kanun yararına bozma istemi değişik gerekçe ile yerinde görülmüştür.
D-)Karar:
Açıklanan nedenlere göre; kamu davasının TCK’nın 191/4-b maddesinde yer alan emredici hüküm nedeniyle açıldığı anlaşıldığından, mahkemece yargılamaya devamla esas hakkında bir hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden ısrar şartının oluşmadığı gerekçesiyle sanığın beraatine karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi değişik gerekçe ile yerinde görüldüğünden, İstanbul Anadolu 5. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 30/04/2019 tarihli ve 2018/410 esas, 2019/325 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca aleyhte sonuç doğurmayacak ve yeniden yargılamayı gerektirmeyecek şekilde gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,26/05/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.