Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/15731
Karar No: 2014/3007
Karar Tarihi: 06.03.2014

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/15731 Esas 2014/3007 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2013/15731 E.  ,  2014/3007 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 18/04/2013
    NUMARASI : 2010/262-2013/196

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02/06/2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davalılar E.. K.., A.. K.., Adem Küçükdumanlı, E.. K.. ve E.. K.. aleyhine açılan dava atiye terk edildiğinden haklarında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden davanın reddine dair verilen 18/04/2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Bir kısım davalılar vekili, murisleri Satılmış Küçükdumanlı ile kardeşi A.. K.. adlarına aynı parselde K.. B.. tarafından ayrı ayrı tapu tahsis belgesi verildiğini, murisleri Satılmış Küçükdumanlı adına olan tapu tahsis belgesinin tapuya çevrildiğini, husumetin A.. K.. adına olan tapu tahsis belgesini yok sayarak tapuya çevirmeyen K.. B.. Başkanlığına yöneltilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı K.. B.. vekili, her iki gecekondunun aynı çatı altında olduğunu, Satılmış Küçükdumanlı gecekondusuna ... ada 2 sayılı imar parselinden 227 m2 hisse verildiğini yapılan işlemin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalılar E.. K.., A.. K.., Adem Küçükdumanlı, E.. K.. ve E.. K.. aleyhine açılan dava atiye terk edildiğinden haklarında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir. Tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için;
    -Hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir tapu tahsis belgesinin bulunması,
    -Tahsise konu yerde 3194 sayılı Yasanın 18.maddesi uyarınca imar planı veya 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasa uyarınca ıslah-imar planlarının yapılmış olması,
    -İlgilisine, tapu tahsis belgesi gereğince bir başka yerden tahsis yapılmamış olması,
    -Tahsise konu yerin kamu hizmetine ayrılmamış ve imar planına göre konut alanında kalmış olması,
    -Tahsise konu yer ile tescili istenilen taşınmazın aynı yer olup olmadığı ve taşınmazın niteliklerinin belirlenmesi amacıyla mahallinde uzman bilirkişiler aracılığı ile keşif yapılması,
    -Tahsise konu arsa bedelinin ödenmiş olması, ödenmemiş ise taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinin uzman bilirkişiler aracılığı ile saptanarak hükümden önce mahkeme veznesine veya belirlenecek tevdi mahalline depo edilmiş olması.
    -İmar parsellerinin oluşturulması sırasında, şuyulandırmaya tabi tutulan parselden 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 18/b-c maddesi uyarınca düzenleme ortaklık payı kesilip kesilmediğinin, kesilmiş ise uygulanan oranın saptanması gerekir,
    -Mahkemece, yukarıda belirtilen koşullar doğrultusunda yapılacak inceleme sonucunda, tescil isteğinin kabulü için yasal koşulların oluştuğu kabul edildiği takdirde, 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 10/C-2 maddesi gereğince tahsise konu yerde uygulanan düzenleme ortaklık payının (DOP) davacıyı da bağlayıcı nitelikte olduğu dikkate alınarak tahsis miktarından bu oranda yapılacak indirimden sonra kalan miktarın tesciline karar verilmelidir.
    Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; dava konusu taşınmazda bulunan aynı çatı altındaki gecekondular için davacının murisi Adil ile davalıların murisi Satılmış adlarına ayrı ayrı tapu tahsis belgeleri düzenlendiği, davalıların murisleri adına olan tapu tahsis belgesine istinaden tapuda davalı belediye adına kayıt bulunan imar parselinden adlarına pay tesciline karar verildiği, dava konusu taşınmazın tapu kaydında davalı belediye adına da bir miktar payın mevcut bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, davacının murisi A.. K.. adına düzenlenen tapu tahsis belgesine dayalı tescil talebinin kabul edilebilmesi için davalı belediyenin idari işleminin iptali ön şartının yerine getirilmesi gerektiği ancak davacı bu konuda dava açmadığından bu ön koşulun gerçekleşmediğinden bahisle davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
    Halbuki, davacının dayanmakta olduğu murisi A.. K.. adına düzenlenmiş geçerli bir tapu tahsis belgesi mevcuttur. Yukarıda belirtilen koşulların gerçekleşmiş olması halinde davacı da davalılar gibi tapu tahsis belgesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil talebinde bulunabilir.
    Ancak, davacının murisi A.. K.."nın dosya içerisindeki mirasçılık belgesine göre 11.12.1974 tarihinde vefat ettiği, davacı dışında da mirasçıları bulunduğu anlaşılmaktadır. Elbirliği mülkiyetinde, bir ortağın tek başına dava açabileceği ancak davaya devam edebilmesi için davada yer almayan mirasçılarının olurunun alınması ya da miras şirketine TMK"nın 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile yargılamanın sürdürülmesi gerekir. Davacının, görülmekte olan bu davayı tek başına yürütmesi mümkün olmadığından öncelikle tapu tahsis belgesi sahibi A.. K.. mirasçıları yönünden taraf teşkili sağlanmalı, daha sonra işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın esastan karara bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine 06.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi