Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/10814
Karar No: 2022/5389
Karar Tarihi: 21.03.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/10814 Esas 2022/5389 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/10814 E.  ,  2022/5389 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, 25/10/2014 tarihinde davalının trafik sigortacısı olduğu kamyonette yolcu olarak bulunan müvekkilinin dava dışı araç ile karıştığı trafik kazası neticesinde yaralandığını belirterek, belirsiz alacak davası olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 4.088,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 912,00 TL rapor ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş,talebini yükseltmiştir.
    Davalı vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
    Sigorta Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; talebin kabulü ile 236.030,00 TL’nin 23/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir.
    Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından itirazın reddine dair karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, hakem heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava,trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    HMK'nın 266. ve devamı maddeleri gereğince çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilir, hükmüne yer verilmiştir.
    Kaza tespit tutanağında, dava dışı traktör sürücüsü, “yerleşim birimleri dışındaki taşıt yolunda duraklama ve park etme durumunda gerekli tedbirleri almama” ve “römorkun arka ışıklarını yakmama” kusurlarından asli kusurlu, davalı sigortalı aracın sürücüsü ise, “geceleyin seyrederken yeterince aydınlatılmamış yerlerde uzağı gösteren ışıkları yakmamak” kuralını ihlal ettiğinden tali kusurlu bulunmuştur.
    Ceza yargılamasında ATK tarafından düzenlene raporda ise dava dışı traktör sürücüsü yerleşim yeri dışı, aydınlatma olmayan mahalde nizamlara aykırı şekilde yeterli ışık donanımı bulunmayan aracını yol üzerine park ettiği geriden gelecek araçları uyaracak
    şekilde gerekli tedbirleri de almadığı olayda dikkatsiz ve özensiz davrandığından %50 oranında kusurlu olduğu, davalı sigortacısı olduğu araç sürücüsü, seyir sırasında dikkatini yola vermediği, mevcut trafik işaret levhasını dikkate almadığı (40 hız)mahal şartlarına uygun hızda seyretmediği, hızını far ışıkları altındaki görüş mesafesini kontrol edebilecek seviyede ayarlamaması neticesinde traktörü geç fark edip tedbirlerinde gecikerek sözkonusu araca arkadan çarpmasından dolayı %50 oranında kusurlu bulunmuş, Uyuşmazlık Hakem Heyetince hükme esas alınarak karar verilmiştir.
    6098 Sayılı TBK'nın 74.maddesi gereğince hukuk hakimi ancak ceza mahkemesinde tespit edilen maddi vakıa ile bağlı olup zarar verenin kusurunun bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken ceza hakiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı şüphesiz hukuk hakimini bağlamayacaktır.
    Bu durumda;hakem heyetince benimsenen ceza dosyasındaki ATK kusur raporu ile kaza tespit tutanağında belirlenen kusur durumu yönünden çelişki meydana geldiği açıktır.
    Her ne kadar davacı yolcu olup kusursuz ise de, davacı vekilince başvuru dilekçesinin içeriğine göre, davalının kusuru oranında tazminata karar verilmesi talep edildiği anlaşılmakla, gerçek zararın giderilmesinde kusur durumunun tespiti önemli yer tutmaktadır. Buna göre, ceza dosyası getirtilerek ceza dosyasında alınan kusur raporları,kaza tespit tutanağı irdelenerek,tüm dosya kapsamı ile oluş şekline göre tarafların olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ve meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması için İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden seçilecek bilirkişi heyetinden kusur raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken çelişkiler giderilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli olmamış,bozmayı gerektirmiştir.
    Kabule göre, Sigortacılık Kanun’unda 30/17 maddesi ile 19.01.2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazetede yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13.maddesine "Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir. Heyetçe verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın karar tarihinde AAÜT’de belirlenen maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 21/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi