3. Hukuk Dairesi 2021/6093 E. , 2021/9598 K.
"İçtihat Metni"TRABZON TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ayıplı malın misli ile değişimi davasının kabulüne dair verilen karar hakkında, bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalıdan 31/08/2016 tarihinde sıfır araç satın aldığını, 23/05/2018 tarihinde servis bakımında ön kaput üzerinde boya atması/vernik atması sorunu olduğunun tespit edildiğini, bu hali ile araçtaki faydanın azaldığını, değişik noktalarda gözle görülebilir şekilde sonradan ortaya çıkan ayıptan dolayı davalıya başvurduğunu, ancak herhangi bir netice alamadığını ileri sürerek; ayıplı aracın yenisi ile değiştirilmesini, aksi halde zararının faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı; zamanaşımı süresinin dolduğunu, dava konusu durumun hatalı kullanımdan kaynaklandığını, aracın eksiksiz ve ayıpsız olarak tüm kontrolleri yapılarak teslim edildiğini, imalat hatası bulunmadığını, meydana gelen durumun araçtan beklenen faydayı azaltıcı yada kullanıma engel olmadığı için ayıp olarak nitelendirilemeyeceğini, davacının seçimlik haklarını satıcı için orantısız güçlük doğuracak nitelikte kullanmasının hukuken mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; araçtaki boya sorunlarının motor kaputundaki dört ayrı noktada ve artma eğiliminde olduğu, bilirkişi raporuna göre belirlenen bedel indirim miktarının ayıbın gelmiş olduğu yüksek seviyeyi gösterdiği, davacının seçimlik hakkını misli ile değişimi yönünde kullanmasında hukuka ve menfaatler dengesine aykırılık görülmediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile aracın davalı tarafından aynı model ve tipte yenisi ile değiştirilmesine, tüm takyidatlardan ari şekilde davalıya teslimine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı; davalı vekili, istinaf yoluna başvurmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; araçta bulunan ayıbın zamanla artış gösterecek nitelikte olduğu ve üretimden kaynaklandığı, araçta kullanıcı hatasına veya herhangi bir dış etkene dayanan herhangi bir sorun bulunmadığı, davacının mevcut haliyle araçtan beklediği faydayı sağlamasının mümkün olmadığı, davacının ayıplı mal niteliğinde olan aracı kabul etmeye ve kullanmaya zorlanamayacağı gerekçesiyle davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 448. maddesinde; vasinin, vesayet altındaki kişiyi bütün hukukî işlemlerinde temsil edeceği, 462/8. maddesinde; vasinin, vesayet makamından izin almak koşuluyla kısıtlı adına dava açabileceği hususları düzenlenmiştir. Dava ehliyeti, 6100 sayılı HMK"nın 114. maddesi uyarınca dava şartı olup, aynı Kanun"un 115/2. maddesi uyarınca da dava şartı eksikliğinin giderilmesi mümkündür. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacı ...’nin, davadan önce 18/12/2015 tarihinde Türk Medeni Kanunu"nun 405. maddesinde yer alan sebeple kısıtlanarak vesayet altına alındığı, vasi olarak oğlu Halit Sevgi"nin tayin edildiği, ayıplı mala ilişkin işbu davanın ise, davacı adına yasal temsilcisi olan vasisi tarafından verilen vekaletnameye istinaden açıldığı, öncesinde kısıtlı adına dava açılması için vesayet makamından izin alınmadığı anlaşılmaktadır.
Buna göre, ilk derece mahkemesince vasiye, dava açma yönünde izin kararı alması için imkan tanınarak, yargılamaya devam edilmesi gerekirken, vesayet makamından husumete izin için usulüne uygun karar alınmadan davaya bakılması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
2) Bozma nedenine göre, davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye kahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanunun 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 1.104,38 TL temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 06/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi