MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davalı işverenlik yanında 25.09.2003 tarihinde çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği 28.08.2012 tarihine kadar kısmi süreli market elemanı olarak çalıştığını, şirkette çalıştığı dokuz yıl boyunca sadece bir kez rapor aldığını ve bu raporun sonunda iş sözleşmesine son verildiğini,17.08.2012-26.08.2012 tarihleri arasında raporlu olduğunu, 27.08.2012 tarihinde işe gittiğinde bölüm şefinin kendisini işe başlatmadığını, raporlu olduğu süreyi nerde nasıl geçireceğinin kendi iradesinde olduğunu, raporlu olduğu sırada ..."de ailesinin yanında olmasının haklı fesih sebebi oluşturmayacağını belirterek kıdem ve ihbar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının ramazan bayramı ile birleştirmek üzere izin istediğini, marketin yoğun olması nedeni ile izin talebinin geri çevrildiğini, bunun üzerine 17.08.2012-26.08.2012 tarihleri arasını kapsayan rapor aldığını, istirahat iznini kullandığı tarihlerde Funda Silvan ismi ile kullandığı facebook profilinde İzmirin Güzelçamlı ilçesinde olduğunun anlaşıldığını, kendisine bu belde de olup olmadığını sorulduğunu, davacının bu konuda net ve ikna edici bir açıklama yapamadığını, tüm bu hususlar davacının işveren nezdindeki samimiyet ve güven ilişkisini büyük ölçüde zedelediğini, bu nedenle iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında ....... İş Mahkemesinin 2012/932 esas - 2013/372 karar sayılı ilamının bekletici mesele yapılıp yapılmayacağı hususu tartışmalıdır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının 28.08.2012 tarihinde iş sözleşmesinin feshedilmesi üzerine işe iade davası açtığı, dava henüz sonuçlanmadan 21.09.2012 tarihinde de iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddelerinde iş güvencesi hükümleri altında, feshin geçersizliği ve işe başlatılma davası ve sonuçlarına yer verilmiştir. İş güvencesi kapsamında kalan işçinin iş sözleşmesinin feshedilmesi halinde, feshin geçerli sebebe dayanmadığının tespit edilmesi halinde feshin geçersizliğine, buna bağlı olarak da 21. madde de işe başlatmama tazminatı ve dört aya kadar boşta geçen süre için ücret ve diğer haklara karar verilmektedir. İşçinin feshin geçersizliği ve işe iade davasını kazanması ve işe başlatılmaması durumunda, anılan dört aylık süre kıdem, ihbar tazminatını etkiler. Zira dört aya kadar ki süre işçinin fiili çalışmasına ilave edilir ve dolayısıyla bu sürenin eklenmesiyle hizmet süresi artacaktır. İhbar tazminatı ise ücret artışı meydana geldiğinde veya süre eklenip önel süresini ve izne hak kazanmaya neden olduğunda etkilemektedir. Kıdem, ihbar tazminatının işe başlatmama tarihi yeni fesih tarihi olduğundan, bu tarihteki ücret üzerinden hesaplanması gerekir. Zira önceki fesih ortadan kalkmıştır.
Keza işçi feshin geçersizliği isteminde bulunduğu davadan başka, kıdem ve ihbar tazminat istemi ile bir dava da açmış bulunabilir.
Davacının açtığı işe iade davasının Dairemizin 2013/22287 esas 2013/20010 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından davacının işe iade davası sonucunda işverene işe iade için başvurup başvurmadığı anlaşılmamaktadır. Bu durumda davacının bu karar sonrasında işverene başvurması üzerine işe başlatılması veya başlatılmaması halinde, davaya konu fesih ortadan kalktığından, kıdem ve ihbar tazminatı reddedilmeli, işçinin başvurmaması sebebi ile iş sözleşmesinin feshinin geçerli hale geldiği durumda ise kıdem ve ihbar tazminatı kabul edilmelidir.
Yukarıda izah edildiği üzere, kıdem, ihbar tazminatlarının talep edilebilmesi için dava tarihinde kesinleşmiş bir fesih bulunmalıdır. Somut uyuşmazlıkta, fesih henüz kesinleşmeden feshe bağlı alacakların tahsili talep edilmiştir. Mahkemece davacının işe iade sonrası işe iade için başvurup başvurmadığı, işe başlatılıp başlatılmadığı da araştırılarak feshe bağlı alacakların değerlendirilmesi gereklidir.
Sonuç:
Hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 16.06.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.