3. Hukuk Dairesi 2020/11518 E. , 2021/9602 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı ... Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. Vekili tarafından istenilmiş ise de, temyize konu edilen kararda dava değeri duruşma sınırının altında olduğundan, duruşma isteğinin miktar yönünden reddiyle, davalılar vekillerinin süresinde olduğu temyiz isteklerinin incelenmesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 01.11.2004 tarihinde aracını ... Alışveriş Merkezinin otoparkına parkettiğini, yanından ayrıldıktan sonra aracın sağ ön kapı kilidinin kırılarak bagaj kapısı açılıp içerisindeki tüm eşyalarının çalındığını, kendisinin estetik cerrah olduğunu ve ameliyatlarda kullandığı 8.000,00 TL değerindeki burun setinin de çalındığını, bu set olmadan ameliyat yapmasının mümkün olmadığını, ayrıca fotoğraf makinası, 2 çift ayakkabı, bir adet deri ceket ve bir adet takım elbisesinin de çalındığını, burun setinin çalınması ve yenisinin yurtdışından gelişinin zaman alıyor olması nedeniyle yapamayacağı ameliyatlar dolayısıyla da gelir kaybına uğrayacağını ileri sürerek, maddi zararı toplamı 41.000,00 TL"nin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafından temyizi üzerine kapatılan 13. Hukuk Dairesi"nin 21.4.2016 tarihli ilamı ile hükmün bozulmasına karar verilmiş; mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş; davalılar vekilleri tarafından hükmün temyizi üzerine Dairemizin 21.6.2018 tarihli ilamı ile yeniden hükmün bozulmasına karar verilmiş, mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş, bu kez hüküm, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Her ne kadar mahkemece, kapatılan 13. Hukuk Dairesi"nin 21.6.2018 tarih ve 2015/6317 Esas, 2013/4152016/11238 Karar sayılı ilamına uyulmasına karar verilmişse de bozma gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Öyle ki Dairemiz bozma ilamında, “Davacı, eldeki dava ile gittiği alışveriş merkezinde aracından eşyalarının çalınması nedeniyle uğradığı maddi zararların tazminini istemiş, Mahkemece davacının, davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak olay akabinde, sıcağı sıcağına polis tarafından tutulan tutanak ile davacının çalınan eşyaları belirlenmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece olayın hemen ardından polis tarafından tutulan tutanakta belirtilen eşyaların çalındığı kabul edilmek suretiyle konusunda uzman bilirkişi ya da bilirkişi heyetinden söz konusu eşyaların 2. el değerlerinin tespiti yönünden rapor alınarak belirlenen miktar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, değinilen bu yön gözardı edilerek yerinde olmayan gerekçe ile davanın tümden reddine karar verilmiş olması bozmayı gerektirir” denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozmaya uyulmuş ancak bozma kararında açıklanan hususlar doğrultusunda bilirkişi raporu alınmadan ve bozma gereği yerine getirilmeden karar verilmiştir. Bozmaya uyulmakla bozma gereği harfiyen yerine getirilmek zorundadır. Olay sonrası davacı tarafından verilen İfade Tutanağında; davacının burun seti, fotoğraf makinası, güneş gözlüğü, deri ceket, timberland ayakkabı ve takım elbisenin çalındığını beyan ettiği görülmüştür. Dava dilekçesinde ise güneş gözlüğünü talep etmeyip, bir adet adidas marka spor ayakkabısı daha ilave etmiştir. Bozma sonrası aldırılan bilirkişi raporunda, çalındığı iddia olunan eşyaların, olay tarihi ve güncel 2. el değerleri ile bazı kalemler içinse sadece ilk el fiyatının hesaplanarak; Mahkemece bazı kalemler için güncel, bazı kalemler içinse olay tarihi değeri, bazısı için ise ilk el fiyatının dikkate alınarak karar verildiği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, çalındığı iddia olunan eşyaların, olay tarihi itibariyle 2. el değerlerinin, Polis ifade Tutanağında belirtilen eşyalar dikkate alınarak hesaplanıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usulü kazanılmış hak doğabileceği gibi bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usulü kazanılmış hak gerçekleşebilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme, kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.
04/02/1959 tarih 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı üzere bozma kararına mahkemece uyulmuş olması taraflardan biri lehine usuli kazanılmış hak meydana getirir. Bu hakkı ne mahkeme ne de temyiz mahkemesi halele uğratabilir. Çünkü, müktesep hakkın tanınması kamu düzeni düşüncesiyle kabul edilmiştir.
Bu ilkeler ışığında dosya incelendiğinde; mahkemece 17/10/2017 tarihinde davanın kısmen kabulü ile 7.740.00 TL"nin davalılardan tahsiline dair karar verildiği, hükmün davalılarca temyiz edildiği, kararın bozulduğu, bozma ilamına mahkemece uyulduktan sonra verilen yeni kararda ise 11.052,00 TL"nin davalılardan tahsiline karar verildiği görülmektedir. 17/10/2017 tarihli karar sadece davalılar tarafından temyiz edildiği halde, bozma sonrası verilen son kararda ilk hükümden fazlasına dair hüküm kurulması yargılama ve temyizin temel ilkelerinden olan usuli kazanılmış hak kuralının ihlali mahiyetindedir. Ayrıca çalındığı iddia olunan eşyaların 2. el piyasa fiyatları toplanırken, Mahkemece maddi hata yapıldığı da dosya kapsamından anlaşılmıştır.
O halde; mahkemece, bozma öncesi hükmedilen ve davacı tarafın temyiz etmemesi nedeniyle kesinleşen miktar yönünden davalılar yararına usulü kazanılmış hak oluştuğu dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken, usulü kazanılmış hak kuralı ihlal edilerek temyiz eden davalılar aleyhine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
3-Bozma nedenine göre, davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir
SONUÇ: Yukarıda 1. ve 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, 3. bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde davalılara iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.