3. Hukuk Dairesi 2016/5872 E. , 2017/16773 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; Sivrihisar"da faaliyet gösteren sanayi işletmesinin 1000004880 no.lu elektrik abonesi olduğunu, 11.03.2008 tarihli sanayi sicil belgesini süresinde davalı tarafa ibraz ettiğini, bu belgenin geçerlilik süresinin 2 yıl olduğunu, ancak 11.03.2010 tarihine kadar geçerli olan iş bu belgenin aslı zayi olunca 2010 yılı vizesi yapılmış ve yine 2 yıl geçerliliği bulunan sanayi sicil belgesini alıp 2010 yılı Nisan ayı başında davalı tarafa ibraz ettiklerini, daha sonra adres değişikliği gündeme gelince 05.11.2010 tarihinde abonelik sözleşmesinin yenilendiğini ve bu tarihte 2010 yılı vizesi yapılmış olan belgeyi tekrar ibraz ettiklerini, daha sonra 2011 yılı vizesi yapılmış yine 2 yıl geçerli olan belgeyi de 23.05.2011 tarihinde ibraz ettiklerini, buna rağmen davalı tarafça 10.03.2010 yılında vizesi dolan belgenin süresinden sonra 2011 yılı vizesi de yapılmış olarak 09.11.2010"da ibraz edildiğinden bahisle ara dönem için 122.858,50TL"lik fark faturası tahakkuk ettirdiğini ileri sürerek bahsi geçen fatura nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitini, faturanın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacının 1000004880 no.lu aboneliğine ait 11.03.2008 tarihli 2008 yılı vizeli sicil belgesinin vizesinin 11.03.2011 tarihinde dolduğu halde vizesi yenilenmiş belgenin süresinde ibraz edilmediğinin tespit edilmesi üzerine, 2010/04-2010/10 arasındaki tüketimler için sanayi-ticarethane tarifesi fark faturası düzenlendiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne, davalı idare tarafından 18/12/2012 tarih ve 1579/201286589 sayılı yazı ile bildirilen G-666532 nolu 122.858,50 TL tarife farkı faturasından dolayı davacı şirketin borçlu olmadığının tespitine faturanın iptaline karar verilmiş, hüküm; davalı tarafça temyiz edilmiştir.Dava konusu uyuşmazlık; davacı şirketin 11.03.2010 yılında süresi dolan sanayi sicil belgesinin vize işlemini yaptırarak davalıya süresi içinde ibraz edip etmediği noktasında toplanmaktadır.
6948 sayılı Sanayi Sicil Kanunu"nun 2.maddesinde; sanayi işletmelerinin sanayi siciline kaydettirilmesi ve karşılığında alınacak sanayi sicil belgesinin gerektiğinde yetkili memurlara ibraz olunmasının zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu"nun 29.12.2010 tarih ve 3002 sayılı kararının eki olan "21 Dağıtım Şirketi İçin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esaslar"ın 1. maddesinin A bendinde "... Sanayi sicil belgelerinin vize bitim tarihinin içinde bulunduğu fatura döneminden sonraki ilk fatura dönemi sonuna kadar yenilenerek dilekçe ekinde ibraz edilmemesi halinde tüketimleri ticarethane abone grubu tarifesinden faturalandırılır." hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporu incelendiğinde; davacı şirketin davalı şirkete iki adet sanayi sicil belgesi sunduğu, 11.03.2008 tarihli belge üzerinde 2010 yılı vizesinin yer aldığı, buna göre bu belgenin 11.03.2012 tarihine kadar geçerli olduğu, adres ve ürün değişikliği sebebiyle verilen 23.05.2011 tarihli belgenin ise 2008 tarihli belgenin süresi dolmadan adres ve ürün değişikliği olmasından dolayı çıkarılmış yeni bir belge olduğu, bu belge çıkıncaya kadar 2010 yılı vizesini taşıyan 2008 tarihli belgenin geçerli olduğu, en azından iptal edildiğine dair herhangi bir belgenin dosya içinde mevcut olmadığı, davalı şirketin 18.12.2012 tarihli yazısında 2008 tarihli sanayi sicil belgesinin 2010 yılı mart ayına kadar geçerli olduğu yorumu yapıldığı, adı geçen belgede 2010 yılı vizesi bulunduğuna göre belgenin 2012 yılına kadar geçerli olduğu, 2010 yılı içinde davacı şirketin Sanayi Sicil Belgesinin geçersiz kabul edilmesinin mümkün olmadığı, kaldı ki adres değişikliği işlemleri sırasında da abone tipi değişimi konusunda bir işlem yapılmadığı tespit edilerek dava konusu faturanın geçersiz olduğu yönünde görüş bildirildiği anlaşılmaktadır.
Her ne kadar bilirkişi tarafından; 11.03.2008 tarihli belge üzerinde 2010 yılı vizesinin yer aldığı, buna göre bu belgenin 11.03.2012 tarihine kadar geçerli olduğu, 2010 yılı içinde davacı şirketin Sanayi Sicil Belgesinin geçersiz kabul edilmesinin mümkün olmadığı belirtilmiş ise de yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerine göre; tüketimlerin sanayi abone grubu tarifesinden faturalandırılabilmesi için, süresi dolan sanayi sicil belgesinin vize bitim tarihinin içinde bulunduğu fatura döneminden sonraki ilk fatura dönemi sonuna kadar yenilenerek davalı tarafa ibraz edilmesi gerekmektedir. Aksi taktirde tüketimlerin ticarethane abone grubu tarifesinden faturalandırılacağı açıkça belirtilmiştir.
Medeni Kanun madde 6 gereğince de; "Kural olarak herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür."
Buna göre; sanayi sicil belgesinin vize yenileme işleminin zamanında ve usulüne uygun şekilde yaptırılarak davalı kuruma teslim edilmesi sorumluluğu ve bu belgenin davalı kuruma teslim edildiğinin ispat yükü davacıya aittir.
Somut olayda ise; davacı tarafça 2010 yılı vizesi yapılmış belgenin 2010 yılı Nisan ayının başında yani süresi içinde davalı tarafa ibraz edildiği iddia edilmiş ise de; buna ilişkin herhangi bir yazılı delil dosyaya sunulmamıştır. Kaldı ki; dosya arasında bulunan Bilim ve Sanayi Teknoloji İl Müdürlüğü"nün 26.12.2012 tarihli yazısında; davacı tarafın sanayi sicil belgesinin 2010 yılı vizesinin 28.04.2010 tarihinde yaptırıldığı, belgenin 23.05.2011 tarihinde de yenilendiği belirtilmiştir.
O halde mahkemece; davacı tarafça sanayi sicil belgesinin vize yenileme işleminin usulüne uygun şekilde yaptırılarak yasal süresi içinde davalı kuruma teslim edildiğinin ispat edilemediği kabul edilerek, vizesi yenilenmiş belgenin, davalı tarafa sunulduğu tarihe kadar olan sanayi-ticarethane tarifesi farkından sorumlu olacağı göz önünde bulundurulmalı, konusunda uzman bilirkişi tarafından davacının sorumlu olduğu miktar tespit edilerek, sonucu dairesinde bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı taraf yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.