10. Hukuk Dairesi 2020/8947 E. , 2021/9106 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : ... Anadolu 20. İş Mahkemesi
Dava, davacının Kurumca iptal edilen sigortalı çalışmalarının gerçek ve fiili olduğunun tespiti ile aksine kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 34.. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili; Müvekkilinin 17/02/2001-. ./06/2008 tarihleri arasında hizmet akdi ile fiili olarak asgari ücret ile çalıştığını ve işveren tarafından primlerinin de ödendiğini, müvekkilinin emeklilik işlemleri hususunda yaptığı müracaat sırasında davalı Kurum tarafından söz konusu hizmetlerinin iptal edildiğinin öğrenildiği, oysaki davacının söz konusu hizmetinin hizmet akdine dayalı fiili ve gerçek çalışma olduğu ileri sürülerek davalı Kurum tarafından iptal edilen söz konusu çalışmanın gerçek ve fiili çalışma olduğunun tespiti ile davalı Kurum işleminin iptaline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davacı vekili 04/06/2018 tarihli dilekçesi ile; dava dilekçesinde 2008 Haziran tarihine kadar müvekkilinin çalıştığını iddia etmiş ise de, bilirkişi raporunda 17/02/2001-01/04/2008 tarihlerinde müvekkilinin çalıştığının tespit edildiğini, müvekkilinin çalışmasının bu dönem olduğunu, sehven Haziran 2008 olarak belirtildiğini beyan ederek 17/02/2001-01/04/2008 bu tarihlerde müvekkilinin çalıştığının tespitini talep etmiştir.
II.CEVAP:
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
III.MAHKEME KARARI
A.İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Davanın ıslah edilmiş hali ile kabulü ile davacının 17/02/2001-01/04/2008 tarihleri arasında "... Hidrolik İş Mak. Tic. Ltd. Şti." ünvanlı şirkette 4/a kapsamında sigortalı olarak fiilen çalışmış olduğunun tespitine ve buna aykırı Kurum işleminin iptaline, karar verilmiştir.
B.BAM KARARI:
... Anadolu 20. İş Mahkemesi"nin 07/06/2018 tarihli, 2015/223 Esas - 2018/255 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Yasanın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili, davalı Kurum vekili; eksik inceleme ile karar verildiğini, tanık beyanları arasındaki çelişkinin giderilmediğini, işverenin davaya dahil edilmeden karar verildiğini, dava dilekçesinde 30/06/2018 tarihine kadar çalışma denilmesine rağmen bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah ile çalışma süresinin kısaltılamayacağını bu kısmın reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın reddi gerektiğini belirtilerek, kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Sahte sigortalılığa dayanan davalar hizmet tespiti içerikli olmakla, davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Yasa’nın 79. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup mahkemece, tarafların sunduğu deliller ile yetinilmemeli, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri esas alınarak kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmeli, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır.
Hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır.
Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re"sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Somut olayda, davacının, ... Hidrolik İş Mak. Tic. Ltd. Şti.’ne ait ... Sigorta Sicil Numaralı işyerinde 17.02.2001-30.06.2008 döneminde 4 a kapsamında, sigortalı olarak bildirimlerinin yapıldığı, 27.02.2009 tarihli Kurum Denetmen Raporuna istinaden, belirtilen tarih aralığındaki sigortalı çalışmalarının sahte olduğu gerekçesiyle iptal edildiği, davacı ve eşi ...’in ... Sigorta Sicil Numaralı, 31.07.1995 tarihinde kanun kapsamına alınan işyerinin kurucu ortakları olduğu, bahse konu işyerinin 30.06.2008 tarihinde Kanun kapsamından çıktığı, mahiyetinin Hidrolik İş Makinaları tamiri olarak kayıtlara geçtiği, anılan işyerinin 10/Ocak/2001-5211 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi"ne göre, ... Hidrolik İş Makinaları Ticaret Ltd. Şti. ortaklarından olan ..."in şirketteki hissesini 19.12.2000 tarihi itibarıyla ..."a devrettiği, şirketin diğer ortağı olan davacı ..."in de şirketteki hissesini aynı tarihte ..."a devrettiği, devirden sonra davacı ..."in devrettikleri ... işyerinde sigortalı olduğu ve işyerinden tavan SPEK tutarı üzerinden sigortalı gösterildiği, davacının eşi ...’in mevcut işyerinden 1274 günlük çalışmasından sonra emekli olduğu, ... Ailesinin diğer fertleri ile (... ..., ... ...) ..., ...isimli şahısların da mevcut işyerinden zaman zaman sigortalı gösterildikleri anlaşılmaktadır.
Eldeki dava dosyasında hükme dayanak kılınan ... Anadolu 6. İş Mahkemesinin 2013/721 Esas sayılı dosyasında; işyerinin eski ortaklarından ..."in 1274 günlük çalışmasından sonra emekli edildiği, bilahare Bağkur hizmeti sonrası 1260 gün şartını yerine getirmediği gerekçesiyle SGK tarafından emekli aylığının kesildiği ve bu nedenle yersiz ödendiği düşünülen paraların ..."den talep edildiği, ..."in bu borca Üsküdar 1. İcra Müdürlüğü nezdinde itiraz etmesi üzerine SGK tarafından Üsküdar 2. İş Mahkemesinde açılan (2010/655 Esas no"lu) davada kabul kararı verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay"ın 2012/19433 Esas, 2013/12514 Karar, 05.06.2013 tarihli ilamı ile bu kararın bozulduğu, bozma kararından sonra bu kez ... Anadolu 6. İş Mahkemesinde görülen (2013/721 Esas no"lu) davada 15.10.2015 tarihinde verilen 2015/584 Karar sayılı red kararı verildiği ve gerekçeli kararda "Davalının 15.02.2001-31.08.2004 tarihleri arasındaki toplam 1274 günlük prim döneminin fiili çalışma yapmadığı halde emekli olabilmek için prim ödediği hususundaki en önemli karine şirket hisselerinin bir kısmının kendisine devri ile şirkete ortak olan ..." ın ve diğer ortak ..." ın ifadeleri hatta şikayetleri olduğu, ancak bu kez ..."ın 06.11.2014 tarihli el yazısı ifadesinde "SGK müfettişine verdiği ifadenin ve huzurda verdiği ifadesinin gerçeği yansıtmadığını, devir işleminin gerçek olduğunu, noterdeki devir ve vekalet işlemlerindeki imzanın kendisine ait olduğunu, ... "in sigortalı olarak çalıştırdığını belirttiği, ..."ın Vakfıkebir Asliye Hukuk Mahkemesinde verdiği 14.01.2015 tarihli ifadesinde devir işlemlerinin gerçek olduğunu ve ..."in kendileri şirketi kapatıncaya kadar şirkette çalıştığını" belirttiği, diğer taraftan Sarıgazi Vergi Dairesi Müdürlüğünün 13.02.2014 tarihli yazısı ekindeki tüzel kişiler için mükellef görüntüleme belgesine göre anılan şirketin 30.11.2000- 01.04.2008 tarihleri arasında faal olduğunun anlaşıldığı, ..."ın gönderdiği 04.02.2011 tarihli tesisat endeks dökümüne göre de iş yeri elektrik tesisatının 26.12.2003 -27.09.2004 döneminde aktif olduğunun belirlendiği, Yukarıda belirtilen tespitlere göre 15.02.2001-31.08.2004 tarihleri arasındaki toplam 1274 günlük dönemde ... ... ile ..."ın ortağı olduğu ... Hidrolik İş Makineleri Ticaret Ltd Şti iş yerinin faal olduğunun kabul edilmesi gerektiği,
Diğer taraftan ... ile ..." ın yukarıda anılan beyanları gözetilerek davalı aleyhine tanık beyanı ve belge bulunmadığından davalı ..." in bu dönemde sigortalı olarak anılan iş yerinde çalıştığının da kabulü gerekmektedir" denilerek bu tespitlerin karara esas alındığı, kararın temyizi üzerine Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 27.06.2016 Tarih, 2016/1986 Esas, 2016/0651 sayılı kararı ile onanarak 27.06.2016 tarihinde kesinleştiği, bu karara göre iş yerinin sahte işyeri olmadığının mahkeme kararı ile tespit edildiği, Mahkemece, bu dava dosyasındaki deliller gerekçe gösterilerek eldeki dosya kapsamında kabul kararı verildiği görülmekle, davacının çalışma olgusunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde araştırılmadığı, anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş; davacının 17/02/2001-01/04/2008 tarihleri arasındaki dava dışı şirket nezdinde geçtiğini iddia ettiği çalışmasının gerçekliğinin belirlenebilmesi amacıyla; davacıya davasını somutlaştırması adına, işyerinde tam olarak ne iş yaptığı, çalışma arkadaşlarının kimler olduğu sorulmalı yine Kurum Müfettiş Raporu’nda, dinlenen ve davacının eşinin açmış olduğu dava dosyasında beyanları alınan, özellikle şirket ortakları ... ve ...’ın , farklı beyanları karşısında çelişki giderilmeli ayrıca dava dışı ... Hidrolik İş Mak. Tic. Ltd. Şti.’nin dava konusu dönemde Vergi Dairesinden tüm vergi beyannameleri getirtilmeli; puantaj kayıtları, ücret tediye bordroları, yaptığı işe göre davacının isim ve imzasını taşıyan fatura ve benzeri her türlü belge celbedilmeli; ilgili meslek/ticaret odasından kapasite raporu, faaliyet durumu ve varsa davacı ile ilgili tüm bilgi ve belgeler istenmeli, tüm vergi beyannameleri, kapasite, işyeri mekan ve büyüklüğü/fiziki şartları, ciro, elektrik, su tüketimi ve her türlü veri gözetilmek suretiyle çalışması gereken sigortalı sayısı, gerektiğinde alanında uzman ilgili meslek mensubu, mali müşavir ve hukukçudan oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınarak belirlenmeli, bu raporda dava konusu dönemdeki dönem bordrolarında çalıştığı bildirilen sigortalı sayısı ile de karşılaştırma yapılmalı; somut bilgi ve görgüye sahip tanıkları bildirmeleri taraflardan istenmeli ve buna ilişkin tanık/tanıkların tespiti zabıtadan istenmeli; dava konusu dönemde davacı ile birlikte çalışan ve işverenlerin bordrolarında kayıtlı kişiler ile komşu veya benzeri işleri yapan veya bu şirketten mal temin eden başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler saptanarak somut bilgi ve görgülerine başvurulmalı, ve böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemece yukarıda belirtilen hukuki ve maddi olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 34 . Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:... Bölge Adliye Mahkemesi 34 . Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 28/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.