Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13328
Karar No: 2015/21255
Karar Tarihi: 10.06.2015

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/13328 Esas 2015/21255 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2015/13328 E.  ,  2015/21255 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı iş yerinde 04/06/2004 ile 17/01/2014 tarihleri arasında müdür yardımcısı olarak çalışmakta iken 17/01/2014 tarihinde savunması alınmadan "sorumluluk alanınızdaki görevlerin istenilen düzeyde yerine getirilmemesi ve performans yetersizliği" gerekçesi ile işten çıkarıldığını, müvekkilinin tüm işlerini profesyonelce yapmış ve üzüm kamplarında 7 gün 24 saat boyunca çalıştığı dönemlerde kendisine defalarca "Teşekkür Belgesi" plaketler ve ödüller verildiğini, davalı iş verenin bütün fabrikalarında çalıştığını, davalı şirketin yaygın bir uygulama olarak bir kısım çalışanlarını, onların iş güvenliği hükümlerini bertaraf etmek, kıdem ve ihbar tazminatlarını eksik ödemek için, bir tür hile-i şeriye yoluyla Kıbrıs Fabrikasına atadığını ve burada işten çıkardığını, müvekkilinin ayrıca işten çıkarıldığı zaman .... Fabrikası içerisindeki Lojmandan da çıkarıldığını, iş akdinin geçerli bir sebep olmadan ve savunması alınmadan feshedildiğini iddia ederek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı ..... vekili; davacı ..."nun dava dilekçesinde iddia edildiği üzere müvekkili şirket çalışanı olmadığını, davacının müvekkili ....... çalışanı olduğunu ve müvekkilinin davacının sigortasını çeşitli şirketler üzerinde gösterdiği hususunun tamamı ile mahkemeyi aldatmaya yönelik bir iddia olduğunu, davacının müvekkilinin .......nin de hissedarlarından biri olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sınırları dahilinde faaliyet gösteren müvekkil ...."den ayrı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Resmi Kabz Memurluğu ve Mukayyitlik Dairesi"nde .......nin bir çalışanı olduğunu, K.K.T.C."de kurulu ve Kuzey Kıbrıs yasalarına göre faaliyet gösteren şirket ile 15/07/2013 tarihinde sözleşme ile çalışmaya başladığını, davacının davasını Kuzey Kıbrıs Mahkemeleri nezdinde açması ve o ülkenin yasaları dahilinde hak araması gerektiğini, davacının 02/07/2013 tarihi itibarı ile kendi arzusu ile müvekili .......nden ayrıldığını ve müvekkili şirketten tüm alacaklarını aldığını, müvekkili şirketin davacıya karşı hiçbir sorumluluğu olmadığını, davacının iddiaları doğru ve kanıtlanabilir ise iddialarını K.K.T.C mahkemeleri önünde aramasını savunarak davanın husumet yönünden reddini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davalılar arasında organik bağ olduğu kabul edilmekle beraber genel müdür yardımcısı olan davacının işveren vekili olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 20/2 maddesi uyarınca “feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir”. İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu, daha sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli (veya haklı) olduğunu kanıtlayacaktır.
    Diğer taraftan 4857 sayılı İş Kanunu"nun 18. maddesi uyarınca işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilmesi işçinin işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları veya işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekili konumunda bulunmaması gerekir.
    İş güvencesinden yararlanamayacak işveren vekilleri herşeyden önce, işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekilleri ile yardımcıları olduğuna göre, işletmenin tümünü yöneten genel müdürler ile yardımcıları iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacaktır. Ancak belirtelim ki, işyerinde genel müdür veya genel müdür yardımcısı unvanının kullanılması tek başına iş güvencesi kapsamı dışında bulunma sonucunu doğurmaz. Önemli olan, kendisine temsil yetkisi verilip verilmediği ve işletmenin bütününü yönetip yönetmediğidir; bu hususta görev tanımı ve konumuna bakmak gerekir.
    İş güvencesinden yararlanamayacak işveren vekillerinin ikinci grubunu, işletmenin değil de işyerinin bütününü yöneten ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleridir. Buna göre, işletmenin bütününü sevk ve idare edenler, başka bir şart aranmaksızın işveren vekili sayılırken; işletmenin değil de işyerinin bütününü sevk ve idare edenlerin 18’nci madde anlamında işveren vekili sayılabilmesi için ilave olarak, işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisini haiz olması şartı aranır. İşyerinin tümünü sevk ve idare ile işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi katlanmış olarak, birlikte aranır. Bu işyeri işletmeye bağlı bir işyeri de olabilir. Dolayısıyla bir banka şubesi müdürü ile fabrika müdürü, işyerini sevk ve idare etmekle beraber, özgür iradesi ile işçi alma ve işten çıkarma yetkisi yoksa İş Kanunu’nun 18’nci maddesi anlamında işveren vekili sayılmaz. İş güvencesinden yararlanır. Aynı şekilde, işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan insan kaynakları müdürü ile personel müdürü, işyerinin tümünü yönetmediğinden iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilecektir. Ancak işletmeye bağlı bir işyerinde, bu işyerinin tümünü sevk ve idare eden, ayrıca işe alma ve işten çıkarma yetkisi olan işçi, iş güvencesi hükümlerinden yararlanamaz.
    Dosya içeriğine göre davacı işçi davalıya ait Kıbrıs işyerinde Mali ve İdari İşler Genel Müdür Yardımcısı olarak çalışmaktadır. Somut uyuşmazlıkta mahkemece, iş güvencesi hükümlerinden yararlanma koşulları yönünden gerekli araştırma yapılmamıştır. Davacının işletme düzeyinde genel müdür yardımcısı olarak temsil yetkisi verilip verilmediği, işletmenin bütünü sevk ve idare eden işveren vekili konumunda olan genel müdür olmadığında yerine geçerek işleri yürütüp yürütmediği veya bulunduğu Kıbrıs işyerinde işyerinin bütününü yöneten ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan konumunda olup olmadığı açıklığa kavuşturulmalı ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Yazılı şekilde davanın reddi hatalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi